ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
adana dili ve edebiyatı
-
adanalıyıh............adanalıyız
abov......bir şaşırma ünlemi
araya gitmek.......ziyan olmak
allöş......bir şaşırma ünlemi
anarya............arka, geri
avel............aptal
banadura............domates
bayaktan............az önce
bider............tohum
bocit............bakır sürahi
bozuk hamam............kiler
bögü............zehirli örümcek
böcü............domuz
carcur............şarjör
cere............kulplu testi
cılk............çürük
cıncık............cam
cırlazmak............oyunbozanlık
cılık............civciv
con dere............ekerbiçer
çingil.......metal yoğurt kabı
çul............kilim, yer yaygısı
daraba............kepenk
dinelmek............ayakta durmak
dulda........sığınak, kuytu yer
engin............alçak
essah............sahi
esvap............çamaşır
eşgi............ekşi
fallik............hafif meşrep
feriştah......................soy
gadasını almak....belasını almak
gal (kal) ............güya
galan............bundan sonra
ganel.............kanal
gindirik...........aralık
gulle............bilye, misket
harnup..........keçiboynuzu
helke..............kova
hellengeç...........yengeç
hırpo..........enayi
ihmak..........diz çökmek
iliskin...........sucuk
kertis...........kertenkele
kunnamak........doğurmak
küncü........susam
lastik...........spor ayakkabı
malamat......rezil, kepaze
manık..... ....kedi yavrusu
melefe.........astar, yüz
mızık yapmak....oyunbozanlık
mitil........yatak, yorgan eskisi
naylon.....traktör römorku
nınık..........salyangoz
patates.......esrar
pendir...........peynir
pırtmak. ....kurtulmak
sınıkçı....kırık çıkık tedavi eden
ziptilli.........sebze hali
sırt..........elbise
soyka......yaramaz çocuk
teker........bisiklet
tevge..........yaramaz
tosbağa......kaplumbağa
urup.........çeyrek
yazı.........tarla, ova
zibil...........çöp
zumzuk......yumruk
kış saati uygulamasının kaldırılması
-
nerde oğlum bu güneş? saat 8 oldu güneş yok lan! sizin yüzünüzden her gün geç kalıyorum. böyle saçmalık mı olur, gece yatıyom gece kalkıyom, güneş efendinin ancak keyfi oluyor da 8den sonra doğmaya başlıyor.
gece gözümü açıyorum, lan niye uyandım gece gece, akşam çayı fazla kaçırdım heralde diye düşünürken alarm çalıyor meğer sabah olmuş.
21 aralık’a kadar asker gibi şafak sayıyorum, en azından dipten dönelim diye, 20 aralık’ta şafak doğan güneş diyorum o güneş bile doğmuyor.
psikolojim bozuldu, çok gerginim çok.
g. kore'nin 450 milyar dolar yonga yatırımı
-
parayı betona ve şatafata değil bilime ve üretime yatıran, gelecek nesilleri ve ülkenin geleceğini düşünen devletin işidir.
71 rektörün atıf sayısının 0 olması
-
kaynak
"yazıyla sıfır!
türkiye’de şu an görevde olan 71 rektörün aldığı atıf sayısı toplamı bu. yani 0."
ben yazacak bir şey bulamadım.
edit: 68'inin yayını bile yok.
edit2: bahsedilen yayın ve atıflar uluslararası. zaten önemli olan bu değil mi? içerde kendi kendilerine hallediyorlar zaten.
edit3: (bkz: 6 aralık 2019 pamukkale üniversitesi rezaleti)
(bkz: şoförünü fakülte sekreterliğine atayan rektör)
edit4: kaynaktaki görselin olduğu programı şuradan 8 aralık 22:31:50'yi seçerek izleyebilirsiniz haberturk
edit5: imla.
highly sensitive person
-
bu konuda araştırmaları bulunan elaine aron'un hazırlamış olduğu ölçeğe göre tahmin yürütebileceğiniz bir kişilik türü. efendim, şimdi bunlardan en az 14 tanesine "aaa bana oluyor bu" diyebiliyorsanız, tebrik ederim yüksek hassasiyetli bir insan olduğunuzun farkına vardınız.
- güçlü dış uyarılara maruz kaldığımda kolayca kafam yorulur.
- çevremde olup biten en ufak olayın farkındayımdır.
- başkalarının ruh halleri beni etkiler.
- ağrı eşiğim düşüktür. canım kolay yanar.
- yoğun günlerde dinlenme ihtiyacı hissederim. uyaranlardan uzak kalabileceğim bir yerde yalnız kalmak, loş bir odada ya da yatağımda zaman geçirmek isterim.
- kafein beni etkiler.
- parlak ışıklar, güçlü kokular, sert kumaşlar, siren sesleri beni rahatsız eder.
- zengin ve karmaşık bir iç dünyam vardır.
- yüksek sesler beni rahatsız eder.
- sanatsal üretim ve müzik beni duygulandırır.
- bazen sinir sistemim o kadar bitkin düşer ki, alıp başımı gidesim gelir.
- titizimdir.
- kolayca irkilirim.
- kısa zamanda çok iş yapmam gerektiğinde gerilirim.
- fiziksel şartlar insanları rahatsız ediyorsa onların konforunu arttırmaya ve rahat etmelerinde çalışırım (ışığı ayarlama ya da oturma şeklini değiştirmek).
- insanlar bir seferde bana birden fazla iş yüklemeye çalıştığında canım sıkılır.
- hata yapmamak ve bir şeyleri unutmamak için çok çaba sarfederim.
- şiddet içeren film ve televizyon programlarından sakınırım.
- çevremde çok fazla sayıda olay gerçekleştiğinde nahoş bir şekilde sıkılırım.
- çok fazla acıkmak bende konsantrasyonumu ve ruh halimi bozacak bir tepki yaratır.
- yaşamımdaki değişiklikler beni sarsar.
- hoş koku, tat, sesleri ve sanat eserlerini farkeder, zevk alırım.
- aynı anda çok sayıda olayın birlikte gerçekleşmesinden hoşlanmam.
- üzücü ve yorucu durumların ortaya çıkmaması için özel çaba gösteririm.
- yüksek sesler ve kaos durumları gibi yoğun uyarılar canımı sıkar.
- rekabet içinde olmam ya da bir iş yaparken gözlemlendiğimde asabileşirim ve beceriksizleşirim. yapabileceklerimi yapamam, performansım bozulur.
- çocukken öğretmenlerim ve ebeveynlerim benim hassas ya da utangaç olduğumu söylerlerdi.
bu hassasiyetle ilgili olarak eyyorlamak istediğim bazı şeyler var. şimdi efendim, günümüz toplumunun bizlere "ideal bir insanda bulunması gerekenler" olarak dayattığı bir takım kişilik özellikleri var. örneğin dışa dönük olmak, iletişim becerisinin yüksek olması, olumsuzlukları kolayca savuşturmak ve bunlardan etkilenmemek, özellikle bizim toplumumuzda yer yer çirkef olmak gibi çoğaltabileceğimiz özelliklerdir bunlar. şimdi sorun burada başlıyor. çünkü, mevcut sistem içerisinde bu özelliklere sahip olan insanlar yaşamını daha rahat devam ettirebilirken, bu kişilik özelliklerine sahip olmayan insanlar zorlanıyorlar. zorlandıkları için ve olması gereken karaktere sahip olamadıkları için de kendilerini suçluyorlar.
olumsuzluklardan çok çabuk etkilenenler örneğin, "amma da hassassın, çok büyütüyorsun" gibi tepkilere maruz kalıyorlar. çok duygusalsın, çok hassassın, böyle olmamayı öğrenmen lazım gibi tepkiler, sanki böyle olmak bir suçmuş ya da zayıflıkmış gibi hissettirebiliyor. ancak bu durum, bu duyarlılık kesinlikle utanılması gereken yahut düzeltilmesi gereken bir şey değil. kişinin kendi kimliği ve bunu ifade etmesi de bir zayıflık değil.
toplumun %15 - %20'lik bir kısmını bu insanlar oluşturuyor. bu özellikleri taşıdıkları için de sürekli kendilerinde yanlış giden bir şeyler olduklarını düşünüp kendilerini suçluyorlar ve kötü hissediyorlar. burada artık yapılması gereken insanın kendini tanıyıp, kendini kabullenip, aynı duygulara sahip olan insanlarla iletişim içinde olarak "bu topluma ait olmama hissini" bir kenara bırakmak gerekiyor. çünkü aslında her şey çok normal ve olması gerektiği gibi.
not: aynı duyguların insanıysak neden yeşilleşmiyoruz fdsafdsa
şener şen'in rol yapamaması
kediyi diğer odaya kapatsan daha iyi olacak
-
bunu diyenin bi anasına sövmediğiniz kalmış. alt tarafı bir kaç saat baska yerde dursun diyor, getir kıymasından kebap yapip yiyelim demiyor az sakin olum kodumun tatminsiz itleri
beta.radiooooo.com
-
muhteşem bir müzik servisi. istediğiniz yıl aralığını ve ülkeyi seçiyorsunuz, o yıllardaki hit şarkıları çalıyor. türkiye için yıllarda biraz sıkıntı var ama, 1970 ve weird seçenekleriyle muhteşem şeyler çalıyor:
(bkz: http://radiooooo.com/)
arabayı biraz uzaklaştıktan sonra kilitlemek
-
uzaktan kumanda ile yapılan bondvari hareket. öyle arabadan iner inmez hemen kilitle tuşuna asılmıyorsun. birkaç adım atıyorsun, sonra ne arabaya, ne kumandaya bakmadan, klick işi bitiriyorsun. sanki uzaktan kumandalı bomba ile arabayı havaya uçuran bir casussun o an. karizmatik bir trip.
pepsi 2.99 tl
-
bbc muhabiri james reynolds'ın röportaj yaptığı bomba imalathanesinde, öso'lu teröristlerin nitro gliserin yapımında kullandıkları plastik şişelerin üstünde bu ibare yer alıyordu.
patlayıcı üretilen hücre evinin tam lokasyou bbc muhabiri tarafından açıklanmasa da, kendi toprağını bomba imalatı için gümüş tepside hangi ülkenin sunduğu pek de gizlenmiyordu açıkçası.
çok değil 4 ay önce çıkmıştı röportaj:
http://www.bbc.co.uk/…ws/world-middle-east-21256905
ücreti 1.5 tl olan umumi tuvalet
-
simitin bize girişiyle çıkışını denkleyerek bilançoda eşitliği sağlar.
platoniğin aşırı umut veren sıradan davranışları
-
"bir kisi bir yere bakiyorsa orada ilgilendigi bir sey vardir. bir kisi bir seye ozellikle bakmiyorsa orada ilgilendigi bir sey kesinlikle vardir."
tarzinda bir cumlesi vardir freud amcamizin. cok severim. guvenirim ve kendimde test yapip onaylamisligim da vardir...
simdi hal boyle olunca digerleri de boyledir diyebiliyorum kendimce. kendi kendime. su an olmasa da benim de vaktiyle platonik takildigim birisi vardi.
karsilasiriz: kafasini one egip yere bakar.
yan yana yurumek zorunda kaliriz: tam aksi istikamete bakar.
ayni ortamda bulunuruz: telefonuyla ilgilenir.
falan filan. n.s.a. bu kiz beni siklemiyor, belli. boyle dusunuruz. ama isin icine freud girince "hatun bana hasta. acilsa da kurtulsa garibim" falan diye dusunup sanki ben ona degil de o bana platonikmis triplerine giriyorum. ortada yanlis bir sey var ama cozemedim.