hesabın var mı? giriş yap

  • bir gazetecinin "tek bir kitapla şair olunur mu?" sorusuna "tek bir kitapla peygamber olunuyor da şair niye olunmasın?" cevabını vermiştir.

  • kilosu 5 liradır başladığınızda genelde biter, bitmezse bir sonraki gün bayatlar tadı kuzu kalmaz. yiyin ulan ölmezsiniz ölünseydi biz ölürdük.

    editoviç: son gelen zamların oluşturduğu buhran bu güzel atıştırmalığın fiyatını 10 liraya çıkartmayı başardı...

  • salı günü masumlar apartmanı, çarşamba günü sadakatsiz/masumiyet, perşembe günü camdaki kız, cuma günü kırmızı oda var. her birisi boktan hayatların dizisi. en masum olanında, üç dört kişinin evli olmasına rağmen farklı iki kadından çocuğu var.

    diyelim bunlardan kaçtınız, çukur var, maraşlı var. edho var. daha yeni yayından kalkan ramo vardı. arıza vardı.

    bunlardan da kaçtınız. kuruluş osman var. selçuklu var. herkesin hain olduğu abdulhamid var.

    arkadaş bu ülkede bir tane komedi dizisi olmayacak mı yahu? ekmek teknesi kıvamında bir aile dizisi çekilmeyecek mi? leyla ile mecnun absürtlüğünde bir komedi gelmeyecek mi? beğenmediğimiz yalan dünya ayarında bir komediye bile hasretiz şu an.

    herkesin, psikolojik problemlerle dolu boktan hayatlarını bize empoze etmek zorunda mısınız? ben haftanın her günü tv ekranında farklı bir iğrenç hayatı görmek zorunda mıyım? bir ülkenin ekranındaki tek komedi yapımı güldür güldür olabilir mi ya?

    emeği geçen herkese yazıklar olsun.

    edit: son cümle yumuşatıldı.

  • eğer yanlış anımsamıyorsam yıllardan 1995. parlak bir ilkokul sürecinin ardından ortaokul serüvenine adım atmışım. fakat bulunduğumuz kasabada ortaokul yok ve bu nedenle okula parası aylık olarak ödenen bir minibüsle gidip geliyorum. gidiş-geliş nereden baksan 2 saat gibi bir zaman alıyor. yani okul epeyce uzak. ee okul süresine ulaşım süresini de ekleyince koskoca bir gün yapıyor. sabah çıkıp ta akşam evde olabiliyorum. içinde yetiştiğim ailemin kemikleşmiş bir harçlık kültürü hiç yoktu. günlük olarak her şey, annemin hazırladığı bir beslenme çantasından ibaretti. işte ben yine böyle bir günde o güzelim beslenme çantasını minibüste unutmuşum. kıpkırmızı domatesim, peynirim ve üstüne yumurta sarısı sürülüp kızartılmış ekmeğim uçtu gitti. okul her öğlen 1 saat yemek paydosu verir, yakın olanlar evlerine falan gider, karınlarını doyurur gelirlerdi. sınıf arkadaşlarımdan birinin evine gidip karnımı doyururum diye plan kuruyorum kafamdan; ama gel gör ki utancımdan kimseye ben de geliyim mi diyemedim. hayatta planlanan her şey uygulamaya dönüştürülemiyor ne yazık ki. hayatın gerçekleri çok farklı.

    okul yemek saatine girdi. giden gitti. ben de çarşıya çıktım. avare avare dolanıyorum sokaklarda. karnım da iyice acıkmaya başladı. çocuk bünyesi işte. cebimde de çok ufak bir madeni para var. belki 2 ya da 3 sakız falan alınabilir. o değerde bir para. gözümü karartıp nolursa olsun diyerek bir fırına girip parayı uzattım ve ekledim:

    - buna ne kadar ekmek olur abi?

    önce fırıncı dayı beni baştan aşağı bir süzdü ve"buna ekmek olmaz aslında; ama ben sana yarım ekmek veriyim" dedi. süper bir gelişme. uzattığım parayı da "koy onu cebine" diyerek almadı.

    siz şimdi o yarım ekmeği yiyip okula gittiğimi sanıyor olabilirsiniz; aslında benim de amacım buydu; ta ki okula giderken yol üstündeki dönerciyi görene kadar. olay bu ya dönerciye gidip yarım ekmeğimi göstererek "bu kadar param var. acaba ekmeğimin arasına sade kıvırcık koyar mısın" diye sordum. adam güldü "olur tabii" dedi. ne güzel iş lan. işin ilginç yanı bu da bozukluğumu almadı. "para istemez" dedi.

    evet kepaze bir durum. resmen dilencilik yapmış gibi olmuşum ey sözlük. ama ben bu süreçte hep samimiydim. hep paramla bir şeyler yapmaya çalıştım. eee adamlar almadıysa benim suçum mu?

  • cubuk makarnaya spagetti diyen piyasa kizdan daha samimi daha icten olan kizdir... git babanin parasiyla italya'da ye spagettini yavsak kiz...

  • innaritu'dan yine bir şaheser. çıtayı düşürmeden süper filmler yapıyor. keşke tarsem de onun gibi üretken olabilse.

    --- spoiler ---

    film kızılderililere bakışı değiştirmiştir. daha gerçekçi bir bakış açısı kazandırmış. hikaye olanı yüzyüze kalınan haline getirmiş. attıkları oklar aslında o zamanın tüfeklerinden belki de daha tehlikeliymiş (sessiz ve seri).

    en çok dikkat ettiğim glass'ın sedyedeyken fitzgerald'a bağırmaya çalışırken ağzından çıkan sarımsı sızı. tüm yatalak hastaların ağzında öylesi bir sıvı birikir.

    glass'ı öldürmeye çalışan kızılderililerin motivasyonu ise bana çok net gelmedi.

    2. izleme ve ımdb mesaj boardları incelemesi sonrası edit:

    ***filmde kim kimdir? hangi grup kimi kovalıyor?***

    1) glass'ın eşi pawnee kabilesinden ve kendisi de o dili konuşuyor.

    2) glass'ı ve ekibini kovalayan ve ilk saldırıyı da düzenleyen kızılderililer arikara kabilesi. film boyunca bu kabile, isimlerinde geçen riyani reekelimesi ile anılıyor.

    3) glass'ı tüm film boyunca kovalayanlar arikara'lar. aslında özellikle onu kovalamıyorlar. kabile liderinin kızı powaqa'yı kaçırdıklarını düşündükleri bölgedeki tüm -fransız olmayan- beyazları kovalıyorlar.

    4) böyle düşünmelerinin sebebi bölgede çıkar sağlamak isteyen ve poqawa'yı gerçekten de kaçırıp saklamakta olan fransızların dezenformasyonu.

    5) powaqa, fransız adamın ağacın gövdesinde tecavüz ettiği ve glass'ın kurtardığı kadın.

    6) powaqa aynı zamanda fitzgerlad'ı final sahnesinde kesen arikara grubunun da içinde. o yüzden fitzgerald'ı kesip, glass'a birşey yapmıyorlar.

    7) glass'ın bizon yeme sahnesinde karşılaştığı kızılderili -ki adı hikuc- de muhtemelen pawnee kabilesinden. glass ile aynı dili konuşuyor. ancak sonra fransızlar tarafından -muhtemelen- atını çalmak için asılıyor. hikuc'un ailesini ise sioux'lar öldürmüştü. o yüzden glass'a sempatisi var.

    8) glass'ın yaşadığı pawnee köyünü basıp eşini öldüren ve çocuğu hawk'ı öldürmek üzere olanlar amerikan ordusu. o zamanın üniforması fransızları andırıyor ama onlar amerikalı.
    --- spoiler ---

  • kocaları "neden benimle hiç fotoğraf paylasmiyorsun" dediğinde. "aşşşırı yakışıklısın seni o çakalların görmesini istemiyorum, sen yalnızca bana aitsin" diyerek kandırırlar. böylelikle dm'lerine gelen mesaj sayısında azalma olmaz. bu şekilde motive olurlar.

    boynuzluyordur...

  • bu kadını beğenir tamer karadağlıyı ise antipatik bulurdum, ödül töreninde kadın ödülü almadığı için nezaketen ödülünle konuşmanı tamamla diye incelik yapmış, at suratlı kadın noluyeaa deyince t.k tüm nezaketiyle kadının topuna girmeyerek ustaca beyefendiliğini korumuş, sözde feministler almış videoyu mağduriyet yaratma çabasına girmişler, bu n.y'da onların gazıyla kendini komik hallere sokuyor.