beautiful

• şahane bir eminem şarkısı..
  
  "in my shoes, just to see
  what it's like, to be me
  i'll be you, let's trade shoes
  just to see what it'd be like"
• annesi dahil güzel olan her şeye sahip olma, onu kontrol etme ya da onunla rekabet etme zorunluluğu hisseden 5 yaşinda bir erkek çocuğunun psişik dünyasini paylaşan insan nüfusunun averaj ruhsal makinesini gözönüne alirsan "beautiful", "güzellik", her zaman endişe vericidir. "güzel" bir şey gördüğü zaman illa onun içine parmağını sokmak isteyen insan nüfusu içinde hepimizin saygideğer bir yeri var. ama türkler için beautiful'un bir başka yan hastaliği da var.
  
  nitekim 8 yaşimdan beri 18-24 yaş arasi finlandiyali sarişin manken kizlarla internet ortaminda görüştüğüm için kendimden biliyorum ki, her türkün beautiful yazarken hissettiği "acaba yanliş mi yaziyorum" anksiyetesine, öz türkçe beautiful endişesi diyoruz. beautiful yazmak zordur, meşakkatlidir, sarptir, ki işte bu nedenle her beautiful yazma eylemi, insanda derin bir içe bakış, ben kimim ve ne yapiyorum sorgulamasi, korkutucu bir introspection pratiği yaratir. yaratiyor.
  
  introspectionu doğru yazdığımdan da emin değilim ama telaffuz ettiğiniz her beautiful hafif bir cinsel uyariyla süslenmiş, belli belirsiz bir utanç ve küçük düşme kaygılarıyla süslenmiş bir öfke gözeneği yaratarak introspection beyliğinin yaninda kendi beyliğini kurar.. televizyondaki tarih programinda "aslinda türkler çok hizli beylik kurarlar, göçebeydiler sonra 20 yilda devlet kurdular" sözlerini kendine profesör diyen ağızlardan duyunca inaniyorsunuz da bana niye inanmayacaksiniz?
  
  neyse işte bu küçük küçük öfkeler de birikir insani utanç taşlarından örülmüş bozgunlara götürür. şizofrenik bozgundan kaçma eğilimleri de beraberinde histerik ve depresif kişilikler doğurur. olaylar böyle gelişir. işte bu beautiful böyle sinsi ve yilansıdır.
  
  yine nitekim herşeyin temelinde dilbilgisi vardir ve elbette her doğru beautiful yazma eylemi düzeltici bir duygusal deneyim yaratir. ilkokullarda deftere ikiyüz kere "ali topu at" yerine, yirmi kere beautiful yazilsa memleket çok ilerler. sağlıklı dinine milletine bağlı annesine babasina saygili üç çocuk yapan nesiller büyür. bu meselenin hükümet programina alinmasini, tip fakültelerinde de uzmanlik sinavlarinda sorulmasini öneriyorum.
  
  böyle bende bu beautiful konusu. didaktik sonuçlarla, yerli yersiz kongreyşileyşins ve deleyşiyis yargilarla dolu.
• eminemin relapse albümünde yer alan bir şarkı. sözleri de şöyle olmakta:
  
  im just so fucking depressed
  i just cant seem to get out this slump
  if i could just get over this hump
  but i need something to pull me out this dump
  i took my bruises took my lumps
  fell down and i got right back up
  but i need that spark to get psyched back up
  and in order for me to pick the mic back up
  i dont know how or why or when
  i ended up this position im in
  im started to feel dissin again
  so i decided just to pick this pen
  up and try to make an attempt to vent
  but i just cant admit
  or come to grips the fact that i may be done with rap
  i need a new outlet
  and i know some shits so hard to swallow
  but i cant just sit back and wallow
  in my own sorrow but i know one fact
  ill be one tough act to follow
  one tough act to follow
  ill be one tough act to follow
  here today gone tomorrow but you'd have to walk a thousand miles
  
  chorus:
  in my shoes, just to see
  what its like, to be me
  ill be you, lets trade shoes
  just to see what id be like
  to feel your pain, you feel mine
  go inside eachothers minds
  just to see what we'd find
  look at shit through eachothers eyes
  it dont matter saying you aint beautiful
  they can all get fucked just stay true to you
  dont matter saying you aint beautiful
  they can all get fucked just stay true to you
  
  i think im starting to lose my sense of humor
  everythings so tense and gloom
  i almost fee like i gotta check the temperature of the room just as soon as i walk in
  its like all eyes on me i try to avoid any contact
  cuz if i do that then it opens the door for conversation like i want that
  im not looking for extra attention i just want to be just like you
  blend in with the rest of the room maybe just point me to the closest restroom
  i dont need no fucking man servant tryin ta follow me around and try to wipe my ass
  laugh at every single joke i crack and half of them aint even funny like hahhhhh
  "marshall your so funny man you should be a comedian god damn"
  unfortunately i am i just hide behind the tears of a clown
  so why dont you all sit downn
  listen to the tale that im about to tell
  hell we dont gotta trade our shoes
  and you dont gotta walk no thousand miles
  
  in my shoes, just to see
  what its like, to be me
  ill be you, lets trade shoes
  just to see what id be like
  to feel your pain, you feel mine
  go inside eachothers minds
  just to see what we'd find
  look at shit through eachothers eyes
  it dont matter saying you aint beautiful
  they can all get fucked just stay true to you
  dont matter saying you aint beautiful
  they can all get fucked just stay true to you
  
  nobody asked for life to deal us with these bullshit hands we're dealt
  we gotta take these cards ourselves and flip em dont expect no help
  now i could have either just stayed at home sit on my ass and pissed and moaned
  or take this situation with which im placed in and get up and kick my own
  i was never the type of kid to wait by the door and pack his bags
  and sat on the porch and hope and prayed for a dad to show up who never did
  i just wanted to fit in in every single place every school i went
  i dreamed of being that cool kid even if it meant acting stupid
  and edna always told me keep making that face and it'll get stuck like that
  meanwhile im just standing there holding my tongue trynwa twalk like dwis
  then i stuck my tongue on that frozen stop sign pole at 8 years old
  i learned my lesson then cuz i wasn't trying to impress my friends no more
  but i already told you my whole life story
  not just based on my description
  cuz where you see it from where your sittin its probably 110% different
  i guess we would have to walk a mile in eachothers shoes at least
  what size you wear? i wear tens
  lets see if you can fit your feet
  
  chorus:
  in my shoes, just to see
  what its like, to be me
  ill be you, lets trade shoes
  just to see what itd be like
  to feel your pain, you feel mine
  go inside eachothers minds
  just to see what we'd find
  look at shit through eachothers eyes
  it dont matter saying you aint beautiful
  they can all get fucked just stay true to you
  dont matter saying you aint beautiful
  they can all get fucked just stay true to you
  it dont matter saying you aint beautiful
  they can all get fucked just stay true to you
  
  yeah
  to my babies
  stay strong
  daddy will be home soon
  and to the rest of the world
  god gave you shoes to fit you
  so put em on and wear them
  be yourself man
  be proud of who you are
  and even if it sounds corny
  dont ever let anyone tell you you ain't beautiful
• beautiful deyince akıllara eminem gelir. gelmeli.
  
  bir dil öğrencisi olarak, ingilizce'de empati kurmak anlamında kullanılan "başkasının ayakkabısını giymek, başkasının ayakkabısını giyerek olaya bakmak" deyimini öğrenmiş idim seneler önce bu şarkı ile. öğrendiğim ilk deyimlerdendir.
• güzel bir şarkı. eminem'in kendi en iyileri arasına girecek bir şarkı; şöyle adam akıllı şarkılar yapsa da dinlesek dedirten cinsten.
• elvis costellonun house md 2x2 bölümü ^* için coverladığı christina aguilera $arkısı.
  http://www.youtube.com/watch?v=dywr03b55ja
• eminem'in en çok sevdiğim şarkısı. şarkının başında çalan "rock therapy - reaching out" şarkısının bu şarkıdaki versiyonunu bulabilmek imkansız...
• zamansız bir hissi anlattığı için asla eskimeyecek harika bir christina aguilera şarkısı.
  
  kişilikleri 5 para etmeyecek insanlar sırf sizi yıkmak, üzmek için çirkin olmadığınız halde size çirkin diyebilir, sizi öyle hissettirebilir. kimsenin sizi yıkmaya hakkı yok, işte bunu anlatıyor bu muhteşem şarkı. uzun lafın kısası; siz güzelsiniz, saçma sapan insanların laflarını takmayın. onlar sizi bugün de yıkamayacak. şimdiden bir klasik.
• yazımı esnasında içerisinde geçen u harfini devamlı unuttuğum, sonrasında yaşanan bir olay neticesinde o “u” harfini mıh gibi aklıma kazıyan ingilizce kelime.
  
  o olaya gelirsek
  
  üniversite, ingilizce hazırlık sınıfı. o güne kadar, beautiful kelimesini beatiful olarak kaydetmişim beynime.u harfini unutmak filan değil, ben kelimeyi beatiful olarak biliyorum.
  
  ilk vizeye girip çıkıyoruz. sınavda da fill in the blanks kısmında bir boşluğa beatiful yazıp geçiyorum.
  vize sonuçlarının açıklanmasıyla beraber sınav kağıtlarıda bize dağıtılıyor hatalarımızı görelim diye. beatiful kelimesini görüyorum, üstüne çarpı atılmış. şaşırıyorum, çünkü doğru cevabı vermeme rağmen puan alamamışım.bir yanlışlık olduğunu düşünüyorum. hayatımda sınav kağıdına hiç itiraz etmemiş biri olarak çekiniyorum hocaya söylemeye. hemen yanımdaki arkadaşımın kağıdını istiyorum, doğru cevap ne imiş diye. o kağıtta da beatiful yazıyor ve puan almış. bir yanlışlık olduğundan emin oluyorum ve hocaya durumu belirtiyorum, benim puanımı vermemişsiniz diye. hoca kağıdı alıyor ve u harfini çakıyor oraya, elimdeki bulunan arkadaşın kağıdına da çakıyor aynı u harfini ve puanı geri alıyor. arkadaşım durumu ters yorumluyor, sırf kendi notunu kırdırmak için hocaya söylediğimi düşünüyor. utanıyorum, mahcup oluyorum ve şimdilerde her akşam eve giderken sokağın başında bulunan beatiful bayan kuaförü levhasını görüp tebessüm ediyorum.
• yeni tupac yakıştırmalarıyla başlayan kariyerinin ortasına mtv ile birlikte sıçtıktan sonra gelen adamakıllı bir eminem şarkısıdır. albümde yine pek bir numara yok ama bu şarkı olmuş. aferin.