• bir turizmci olarak 5 yıldızlı otellerde kalmaktan nefret ederim. bunun bir çok sebebi vardır.
    şimdi öncelikle kişiden kişiye değişmekle beraber 5 yıldızlı otelde 1 hafta tatil sıkar,uzun gelir ve son günler geçmez. çünkü otelden hiç çıkılmamıştır ve hayvanlık yapıldığını düşünürsek her şeyin tadına varılmıştır.
    2 gün ise az gelir, ideali 3-4 gündür ve tadında bırakırsın.
    para ödedik otelde kalalım hiç çıkmayalım kafası insanı sıkar ve farkında olmaz kişi.

    onun yerine ucuz butik,pansiyon,1 yatak 1 klimalı,temiz,gerekirse şehir merkezine uzak olsun hiç farketmez, aile işletmesi tarzı yerde uygun fiyata kalıp arta kalan parayla şehri özgürce gezmek daha keyif verir insana.

    denenmeli.

    edit: arkadaşlar şundan bahsetmek istiyorum şu an ortalama bir 5 yıldızlı otelin gecelik konaklama ücreti 800-1500 türk lirası arasında. vurun bunu 1 haftaya. bu rakamlar ortalamadır. her müşterinin bir cost harcaması olur. bunlar ortalama içebilecegi alkol yiyebileceği yemek kullanacağı aktivite vs. (kaldı ki alkol kullanmayan insanlar da oluyo ve burdan oteller dengesini sağlıyor) bu tüm ortalama giderler kişinin verdiği gecelik konaklama fiyatından çıkıldığı zaman bile otelin eline deli dehşet bir kar payı kalıyor.

    yani o paraları heba etmeyin büyük otellere.
    büyük otel demek bacasız bir sanayi demek. arkası çok teferruatlı ve geniş.
    gençsiniz enerjiniz var gidin çadır kurun egeyi akdenizi karadenizi gezin plan yaparak otostop çekin, ucuz pansiyonlarda otellerde konaklayın, görmedik yerler kalmasın, yani diyecegim o ki büyük otellerde hapis etmeyin kendizi:)
  • aynı paranın daha az miktarındaki bir oranda ve aynı günde aynı tatilin daha ekstrasını yapabileceğiniz bir tatil var:

    nasıl mı?

    bir haftalık kendinden havuzlu villa kiralarsın. bir haftalık yiyecek ve içeceklerini alırsın.

    daha kaliteli yersin ve içersin üstelik daha az ücret ödersin.

    havuz da kendinin olur üstelik.

    dilediğin zaman yersin, havuzuna girersin.

    açık büfe sırası da beklemezsin.
  • yemek yapmıyorum, ortalığı silip silmiyorum, ütü çamaşır bulaşık derdim yok.

    ne yapıyorum; istediğim saatte yatıyorum, istediğim saatte kalkıyorum (özgürlüğe bak amk)
    kitap okuyorum, canım isterse yüzüyorum...yemeğim ve içeceğim her an emrime amade
    canım istiyor denize giriyorum, canım istiyor kaydıraktan havuza envai şekilde kayıyorum
    havlularım değişiyor, çarşaflarım değişiyor. odam temizleniyor.

    akşamları içkimi yudumlarken dev ekranda spor programı izliyorum, üstelik içkim biter bitmez gidip aynısı tazeleme imkanım var. istersem farklı içecekleri deniyorum.

    hepsinin kalitelerini sorgulayabilirsiniz, evet.
    ama bir hotele "kapanmak" derseniz, üzerim!!!

    ayrıca,
    ona bakılırsa "cennet" denilen yer de buna benzer tasvir ediliyor, cennete kapanıyor muyuz?
    " halılar tahtlar var, kapanıyorsun, gece gündüz memeleri tomurcuklanmış hurilerle cima edip, içki içiyorsun"
    üstelik 7 gün değil, sonsuza dek!!!

    edit. neden bu entry'ye bu kadar anlam yüklediniz anlamadım ama çokça mesaj geldi, yarısı (muhtemel çocuklu vs) beni anladığını ifade ediyor, diğer yarısı (muhtemel bekar, ya da evli çocuksuz) hayır öyle olmaz diyen....şöyle tatil daha güzel olur diyen.
    ama şu çözüm önerisi fena güldürdü:
    "kendi evinizde kalıp dışardan yemek söyleyerek ve eve temizlikçi çağırarak da bunu yapabilirsiniz."
    çok yaşayın *
    7/24 365 gün tatil *
    nasıl düşünemedik! *
  • doğru önermedir.

    otele gidip otelden dışarı çıkmadan tatil yapan insanları anlamıyorum. nerede tatile yaptınız sorusuna antalyada, alanyada vb gibi şehir isimleri söylüyorlar. aslında bir tane otelde tatil yaptın.

    madem otelden dışarı çıkmayacaksın neden bu kadar yol çekiyorsun. bulunduğun şehirde bir otele git, bari yol parası verme.
  • tatile niye gidilir? benim tatilden anladığım deniz dir bir iç anadolu insanı olarak. aynı zamanda farklı yerler görmektir. daha önce iki kez benzeri otelde kaldık. geldiğimiz gün giriş yapıp çıkacağımız gün çıktık gittik. ne anladın dersen ikisinin de sahili kötüydü beğenmedik. ama bir kere oraya parayı gömüldük beğenmesekte e geldik bari yüzelim dedik. yani demem o ki tatilden kasıt kafa dinlemek hiç birşey ile ilgilenmemekse mantıklı fakat amaç gezmek görmek ise pek mantıklı değil.

    peki ben bu sene ne yaptim? bu seneki tatilimizde 5 gun boyunca antalyada 5 sahil gezdik . lara, konyaaltı, faselis, olympus, adrasan. arkadaşın dediği gibi pansiyonda sabah akşam dahil 200 liraya kaldık rezervasyonsuz gittik pazarlık usulü anlaştık. o gün boş yeri vardı uygun fiyata verdi. çok açık büfe olmasada kahvaltı sade olsa da eğlendik. 5 farklı sahilin keyfini sürdük. bungalow tarzı evlerde kaldık.
  • oteline bağlıdır.
  • 7 gün fazla. ideali 4-5 gün. yetiyor. gezip görmenin yeri apayrı. ona da gidilmeli. ama bütün senenin yorgunluğu en güzel uhd bir otelde atılıyor. herşey ayağıma gelmeli. istediğin gibi yüz, kaliteli otellerin akşam eğlence ve diskolarıda iyi oluyor zaten. istediğin gibi eğlen. ben deniz-havuz arası gidip gelirken, akşam ızgara-rakı yaparken, absolute, chivas, jack, mojito, lynchburg lemonade yudumlayıp tekila şot yaparken, siz gezip, yazlık kiralayarak hem daha çok yorulun, hem daha çok harcayın. sağlam içerim. verdiğim parayı alkolden fazlasıyla çıkartıyorum.
  • bi kez denediğim ve bi daha yapmamayı tercih edeceğim tatil türüdür. her gün farklı bir koya gidebildiğin, yemeğini özgürce istediğin yerde yiyebildiğin tatil daha özgür hissettirir, keyif verir. yıl boyu zaten rutinin köpeği olmuşken bi otele kapanıp yeni bi rutine esir olmak mantıklı gelmiyor.
  • çünkü tatil; ne idüğü belli olmayan havuzlarda tatil storysi atmayı gerektirir. yahu zaten saçın başın ıslak balık gibi gözüküyosun bu fotoğraf çekinip paylaşma arzusu ne alaka anlam veremiyorum. ıslak kafaları çirkin bulan bir ben miyim bilemiyorum ama instagram havuz kenarı resimlerinden geçilmiyor; yine de (bkz: bundan banane olması) tabi. isteyen istediği şekilde tatilini yapsın.
  • arabanın arka koltuğunda açlıktan, yoldan, yorgunluktan usanmış 2 küçük çocukla 7 gün, 7 farklı yere gidilebileceğini düşünen bohem özentisi arkadaşların feryadı. ha küçük çocukla ordan oraya dolaşan da var evet, çocuğu hazır mama, hipp marka çakma organik konserve, market yoğurdu, çubuk kraker ve kavanozda satılan bol katkılı meyve püreleri ile beslersen olur. neden olmasın?

    yoksa biz de biliyoruz o 5 yıldız sikik tatil köylerinde tatil yapılmayacağını, açık büfede çıkan yemeklerin ne kadar boktan olduğunu ve gece yatmadan 1 bardak kokteyl içmek için 1 aylık maaşın yatırılmayacağını.
hesabın var mı? giriş yap