heterojen
-
bir maddenin bir madde içine homejenik olmayacak şekilde dağılması.
-
ayrışık,farklı özellikler,karakterler
-
birlesen maddelerin ozelliklerini kaybetmemesi.
-
memleketinin* sınırlarından uzak, memleketime* konuk olmuş, összede olarak kayıtlara geçmemesi için msüye gelmesini istediim en bi şirin ve yardımsever yazar..
(bkz: sevincin orda buluşmak) -
hule, bir $eyin birbirine benzemez parça ya da niteliklere sahip olması, ayrı tür öğelerden olu$ması durumu.
-
eskişehirlere gitmiş, ucuz ucuz yaşayan süspansiyon insanı..
-
(bkz: heterojenlik)
-
antik yunancada öteki,diğeri,farklı gibi anlamlara gelen hetero sözcüğüyle tür anlamına gelen genos sözcüğünün birleşmesinden oluşan bir terimdir. kimyada birbirleri içine eşit şekilde dağılmayan karışımlara verilen addır. daha geniş anlamda ise içerik ve muhteviyat açısından farklılık gösteren her durum için kullanılabilir.
-
bir kültür ve gelişme modeli kitabı olarak atatürk'ün çevirttiği söylenen beyaz zambaklar ülkesinde özlenen hedef bakımdan işe yaramaz, yarayamazdı. bir kere zevkli bir kitap da değil. finlilerle* biraz akraba olsak da sistemleri bizim için uygulanabilir değil. dinamiklerimiz ve yapımız çok daha heterojen, hatta karmaşık ve çelişkili. onlar kuzeyli biz göçebe ruhlu kara bıyıklı türkler orta dünyalıyız. yani iki dünya ve iki ana kültür arasında kalmış hiçlik ve bilinç geçidi/köprüsü durumundayız. türklerin (belki ayrıca ortadoğuluların ve rusların) durumu, aynı anda hem sonuncu hem birinci veya hem çalışkan hem tembel olmak gibi. (bkz: kültür farkı/@ibisile)
(bkz: parçalı/@ibisile)
(bkz: heterodoks) -
heryerinde aynı özelliği göstermeyen.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap