bonadrag

• yıllar ve yılar sonra halı sahada gol atmayı becerebilmiş nadide insan.
  havaya kaldırabilseydik omuzlarda taşıyacaktık ama gücümüz yetmedi.
• 13. istanbul caz festivali'nde sahneye çıkarak^* müzik hayatının muhtemel doruğuna ulaşmış kişi.
• nasıl ve neden tanıştığımızı hatırlamıyorum ama birden kendimi stüdyoda fotoğraflarını çekerken o da yetmezmiş gibi arada mikrofonu alıp şarkı söylerken buldum...hayatıma girişi böyle oldu sayın bonadrag bey'in. yaklaşık 1 senedir de hayatımda. öyle arada birileri evlenince düğünlerde falan görüşüyoruz allahtan msn var! hayır insan anne dediği birine karşı da bu kadar hayırsız olmaz ben o kadar izmir'de kız buliyim istemeye gidiyim kızı hamama götüriyim falan olucak iş diil... yine de seviyoruz kendisini iyi bassçı, güzel dost, nazik insan...
• epey bir suredir kafami karistiran insandır kendisi.
  şimdi düşünüyorum da, drag ne demek, bir yarış biçimi. en azindan need for speedden biz bunu ogrendik. bona zaten iyi, guzel demek.
  yani güzel yarış filan gibi bir şey olabilir. iyi de ben bu bonadragi tanidim taniyali adamin bilgisayarda bile araba kullandigini gormedim. evinin önünde porsche olsa, jaguar olsa kullanmaz.
  gerci gençliğinde saçları uzun, motorsiklet kullandığı rivayet edilmiş ama scootera yan sepeti bağlattiği için camiadan dişlandiğini da eklemeyi ihmal etmiyor bunu uyduranlar.
  
  neyse, bu arada bir grubun da iddiasina gore, bona drag guzel giysiler demekmiş, bonadrag ordan gelmiş. buna da bir tarafımla gülerim, çünkü bu bonadrag (birleşik yazılanı) hayatında tişortten başka bir şey giymemiş. benim düğünüme bile bluzla geldi adam. (gerçi alman tişortlerine hastayiz ailecek)
  
  (p.s: tişort mu yazilir, t-shirt mu yazilir, nasi yazarsak doğrudur bilemedim).
  
  neyse, akabinde yine bir takım iddialara göre, bu bona drag, morrisseyin bir sarkisiymiş. hadi oradan. bu morrissey kim, zenci bir rapçi. bonadrag ne rap dinler (bu da rep olunca başka bi şşey oluyodu galiba) ne de basketbol oynar.
  
  yani anladiginiz, bu adam hepimizin kafasini çok kötü karıştırmıştır. bono manyagi.
• (bkz: silent bob)
• sozlugun "cok pis" temali sayfalari kadar pis bir insandir kendisi^*.kelebekler vadisinde ciftce yaptigimiz geyiklere 24 saat maruz kalan zavallilardan biridir ayrica. hala yasiyor ama allahtan.hatta aklima bir fikra geldi anlatiim de gorun nelere maruz kaldigini zavallicigin:
  
  hilmi'nin kalbi cok hizli aiyormus, doktora gitmis, demis ki
  
  hilmi -doktor bey, benim kalbim cok hizli atiyor.
  dr. -hmmm, atmamasi lazim.
  
  bunun uzerie hilmi gitmis at mamasi almis.ama at mamasini bitirdigi halde bir degisiklik olmamis.tekrar doktora gitmis:
  
  abidin:-doktor bey, ben atmamasini bitirdim,ama bir degisiklik yok
  dr. - hmmm, bitmemesi lazim...
  
  (bkz: oeehh) hatta (bkz: cok kotu)
  
  eskisehir'e cagirma gafletinde bulundu bu tosbaga beni,neyse ki, bulasici olmadi depresyonum. bilakis ben cok iyi zaman gecirip sapasaglam ayaga kalktim. diyecegim o ki,kendisi anti depresan gibiymis, dunyanin en rahat,gevsek ve uysal insanlarindan biriymis,en buhranli zamanlarda direk kosulacak insanmis,misavirpervermis,eglenceliymis. ben bunu gordum.
• masasında bir gazoz şişesi koleksiyonu, öngörülü davranarak bir sene önce yerleştirdiği ve protestocu olarak kullandığı penguencikleri, darth vader biblocuğu ve türlü şebeklikleri vardır.
  ne zaman oturduğu kata insem muhakkak masasına uğrayıp sataşmam gerekir, en sevdiğim iş arkadaşım yarışmasında ilk üç içinde ileri geri hareketler içindedir.
  sanat tarihçisi olacakken prodüksiyon alemine yanlışlıkla kaymış gibi meraklı ve bilgilidir.
  istanbul'da nerede ne yenir, esnaf lokantasının iyisi nerede bulunur bonadrag bey'e sormak gerekir.
  tide to go denilen leke çıkarıcı kaleme hayrandır.
  ofise dart getirmediğim için bana trip atar.
  işin özünde pek şükela bir bonadır.
• bir aralar gençmiş... çok eskiden ama
  (bkz: ihtiyar)
• aklina ozenle serpilen nifak tohumlari sayesinde, yakin gelecekte kimbilir, belki de bir motorsiklet gunlugu yazacak potansiyel park serserisi.
• 10 numara tavla oynayan cancişimdir.
  benim diyen oyuncuyu suya götürür, susuz getirir, canına okur.
  zarı ballı, gözü pek, eli ağırdır. kapıları pek bi fenadır.