• son zamanlarda hayvanlara verilen eziyet görüntülerine bolca maruz kaldık.azıcık vicdan sahibi herkes bunu yapanlara karşı nefretini kustu durdu.bunu yapanlar için hapis istemi,linç ve hatta idam bile istiyenler oldu.

    peki bir fil ile arı arasında ne fark var?

    ikisi de bir canlı fakat bir filin katledildiğini görmek bizi hüzne boğarken,bir arıya kürdan batırıp sobada canlı canlı közlenmesini izlemek aynı etkiyi yaratmıyor vicdanımızda.hadi mantıken bu yanlış dersin fakat vicdan neden sessiz kalıyor?

    mesela şu videoya türlü türlü hakaretler gelirken şu videoyu kahkahalar eşliğinde izliyoruz.iki video da bir hayvanın diğer hayvana yem edilmesini içeriyor fakat tepkilerimiz neden farklı?

    eyy hayvanseverler konu hayvanları korumak mı yoksa vicdan rahatlatmak mı?

    edit: konuyla alakasız olacak ama madem vicdandan girdik şunu da paylaşayım dedim.
    şu resimdeki şahsa ana avrat söverken..
    şuresimdeki duruma sırıtmakla yetindik.fakat ikisi de aynı durum.
  • memelilerle daha fazla empati yapmaya meyilli olmamızdandır. aynı şekilde balık avlarken de çok düşünmeyiz ama öldürülen yunus, balina ya da fok olunca birden çoğunluk tepkisi oluşabiliyor. bunun temelinde bir memeli olmamız ve memelilerle empati yapmaya meyilli olmamızı görüyorum.

    bir de küçük şeyler örneğin böceklerin dünya üzerinde türlerinin asla tükenmeyeceğine dair bir ön kabulümüz var sanki. gözümüze hoş da gelmiyorlar içgüdüsel bir tiksinti de duyabiliyoruz. dünyalarımız çok farklı ve iletişim açısından birbirimize asla ulaşmıyor olmamız da bir gerçek.

    tabi küçük hayvanların karakteristik bir yüz hattı da olmuyor. gözümüzün içine bakan açık seçik tüm yüz hattını görebildiğimiz kedi -köpeklerle sözsüz bir iletişim kurma becerimiz var.(yine de insan türündeki herkes aynı düşünmüyor ki hayvana şiddet örnekleri görüyoruz. ama temel fark şu ki bu hayvanlara şiddet uygulanmasına ciddi şekilde karşı çıkan bir grup da mevcut. bu durum da temel savı yanlışlamıyor)

    bizim hayvanlar ve diğer canlılar açısından vicdan ölçütümüz aslında şöyle çalışıyor.
    -estetik olarak güzel mi? (aslanlar estetik ve kişilikli geliyor, seviyoruz)(memeli olmalarına rağmen yarasalar bu sebeple tipten kaybediyorlar)
    -insan için faydalı mı? (inekler ve kuzular bizim için faydalı onları kesiyoruz ama eziyet etmek vicdanımızı sızlatabiliyor)
    -çevre için faydalı mı?(arı popülasyonu konusunda ciddi şekilde bir tehdit olsa, bırakın bireysel düşünceleri uluslararası anlamda çalışmalar yapılır)(çevre dediğime de bakmayın yine kendi çıkarımıza dayanıyor sonu)

    biz fayda ve estetik kaygıları olan canlılarız. bunu her konuda görebiliriz. mesela;
    öldürülen bir insan yakışıklı ya da güzelse onunla ilgili haberler çok daha dramatik oluyor, çok daha infial yaratıyor. aslan gibi çocuktu, melek gibi kızdı gibi yorumlar(bu konuda daha dramatik örnekler de var ama bahsetmek istemiyorum)...

    ya da faydalı olarak gördüğüm "yetişmiş" insanlarımızı kaybetmek, "yetişmemiş"(?!) insanımızı kaybetmekten daha çok koyuyor topluma... evet maalesef böyle...
hesabın var mı? giriş yap