• bu filmdeki önemli anlardan biri sayılan çölde tartışma sahnesinin, susam sokağından edi-büdü ikilisinin tartışmalarına yapılmış amatör bir uyarlaması vardır ki insanı altına sıçırtır.

    orjinal sahne : http://www.youtube.com/watch?v=b2dewdwiqym

    uyarlanan sahne :
    https://m.youtube.com/watch?v=7jes8ongvo8

    edit: link güncelleme
  • film değil,tam anlamıyla "raw de niro-pesci performance".bir filmi bu kadar uzun yapıp nasıl herhangi bir kurguya oturtamazlar bilmiyorum.ama zaten filmi bir sanat eseri olarak eleştirmek gibi bir isteğim de yok."bana kalsa koy de niro yu oynasın 6-7 saat onu da izlerim" diyen bir insan olduğum için bana güzel gelen bir filmdir.ama yasal uyarı:aa dur bakalım ünlü oyuncular varmış bi izleyelim bakalım deyip başına oturursanız aşırı sıkıcı gelebilir.
  • 3 saate yakın bir süresi olan, bittikten sonra hala kendinizi o ortamda hissetmenizi sağlayan film. sharon stone o kadar iyi rol yapmıştır ki güzelliğine bakmayıp ağzını burnunu kırasım geldi.
  • filmin soundtrack'indeki blues ağırlığı martin scorsese'nin filmin çekildiği dönemde blues hakkında çalışmalar yapıyor olmasındandır**. zira film 1995'de tamamlanmıştır. o dönem içinden gelene yönelmeye başlayan eric clapton da blues klasiklerinden oluşan from the cradle albümünü 94'de yayımlamış ve aynı günlerde scorsese ile nothing but the blues adında doğru dürüst ortalığa çıkıp yayımlanmayan bir belgesel çekmiştir. ayrıca, the blues adında daha geniş kapsamlı bir belgeselini ise 2003 yılında tamamlamıştır scorsese.
  • iyi bir martin scorsese filmi. lakin bu başarıda oyuncu kadrosunun payı çok çok çok büyüktür.

    robert de niro: sana ne diyeyim ki çok kral adamsın, ölmeden senle bi rakı içmek lazım ya neyse.
    joe pesci: ulan sen nasıl bir adamsın, ufacık boyunla iki dakka durmadın yerinde. evlat olsan sevilmezmişsin joe pesci.
    sharon stone: abla biz seni sırf or.spu bilirdik meğer ne süper oyuncuymuşsun be helal.

    vee sevgili dayıcığım martin scorsese: iyi ki varsın dayı sen olmasan, filmlerindeki headshot sahneleri olmasa belki de tarantino hala bir video shop'ta erotik filmleri raflara diziyordu.
  • filmin bi karesinde joe pesci de niro ya you mada faka you der bize tam çevirisi; seni anasını miktiim çocuğu seni anlamına geliyor galiba. çok gülmüştüm joe pesci'nin küfürlerine bu filmde.
  • --- spoiler ---

    sam'in en büyük kabusu gerçek olmuş, ginger'ın nicky ile düşüp kalktığını öğrenmiştir

    durum sam için tam bir iki ucu kirli değnek vakasıdır. ginger'ı nicky'den uzaklaşmaya ikna etmeye çalışır

    ginger
    - i can back him off!
    der

    hemen ardından ginger ile nicky'yi yatakta "back to face" vaziyette görürüz

    --- spoiler ---
  • filmde geçen "talk turkey" ciddi ciddi oturup konuşmak anlamına gelen bir deyimdir. türkiye ile bir ilgisi yok.
    edit: "filmde türkiye'den bahsediyorlar" diyen entrynin yerine bir apartman dikilmiş günümüzde.
  • goodfellas ve once upon a time in america ile birllikte, ar$ivimin ba$ tacı olan 3. bir filmdir kendisi.

    hayatımın motto'su olan cümleyi , bir film ancak bu kadar güzel anlatabilirdi.

    --- spoiler ---

    there are three ways of doing things around here: the right way, the wrong way, and the way that *i* do it. you understand?

    --- spoiler ---
  • aradan bir 10 yıl geçtikten sonra tekrar izlediğim ve tadına doyamadığım filmdir.
hesabın var mı? giriş yap