23 entry daha
  • glenn gould'la röportaj

    "- sayın gould, affınıza sığınarak söylüyorum, röportaj konusunda çetin cevizmişsiniz, öyle anlaşılıyor.
    - hoppala...
    - bizim gazeteci camiasında oradan buradan duyduğumuz söylenti bu en azından... gene de sizi temin ederim, maksadını aşan herhangi bir soru olursa, hemen geçerim.
    - sohbet edeceğiz işte, tadımızı ne kaçırabilir ki?
    - o zaman peşin peşin anlaşalım: haddimizi aşan konular var mı?
    - ne bileyim? müzik olabilir belki.
    - sonra tatsızlık çıkmasın diye... röportaj için sözleşme yapmadık, konuştuk anlaşıp el sıkıştık yalnızca...
    - el sıkışmadık, lafın gelişi öyle diyorsunuz.
    - lafın gelişi, lafın gelişi... aslında ben röportajın çoğunda müzikten söz ederiz diye düşünmüştüm.
    - şart mı müzikten konuşmamız? yani benim kendimce bir röportaj felsefem var, röportajlar sırasında geliştirdim, belki bilirsiniz: röportajı yapılan kişinin çalışmalarına olsa olsa dolaylı yoldan ilintili alanlardan sor, asıl maden orda çıkar.
    - ne gibi mesela?
    - ben radyo belgeselleri hazırlarken bir ilahiyatçıya teknoloji sordum, anketöre william james sordum, iktisatçıya pasifizm sordum, ev kadınına sanat piyasası sordum mesela.
    - müzisyenlerle müzik konusunda röportaj da yaptınız herhalde...
    - yaptım, mikrofon stresini atsınlar diye. gene de pablo casals'la örneğin zeitgeist üstüne konuşmak çok daha öğretici oldu...
    - ...
    - ... müzikle ne ilgisi var, değil mi?
    - benden uzun yaşayacaksınız...
    - ya da leopold stokowski'yle gezegenlerarası yolculuk konuşmak... ki daldan dala atlamanın hasıdır, alasıdır, değil mi? stanley kubrick'i saymazsak tabii.
    - sayın gould, o zaman tersinden sorayım: özellikle konuşmak istediğiniz bir konu var mı?
    - hakkında düşünmedim pek ama, atıyorum, labrador'daki siyasi durum nasıl?
    - eminim heyecan verici bir konuşma olur sayın gould. gene de dergimiz high fidelity her şeyden önce amerikan seçmeni göz önünde bulundurularak yayına hazırlanıyor.
    - doğru. o zaman batı alaska'daki yerlilerin hakları nasıl olur? iyi satar.
    - iyi satar, sayın gould, önemli bir konuyu es geçmek istemem tabii ama gene dergimizin hedef kitlesi müzik meraklıları olduğuna göre, diyorum ki tartışmamıza sanattan başlasak...
    - tabii. yerli haklarının point barrow'daki etnomüzikolojik alan çalışmalarına nasıl yansıdığını ele alabiliriz.
    - ben daha alışıldık bir cepheden gitmeyi düşünüyordum sayın gould. deyim yerindeyse. biliyorsunuz eminim, kariyeriniz konusundaki belki en canalıcı soru konser vermekle kayıt yapmak arasındaki tartışmayla ilgili. değinsek?
    - o cepheye de giderim, itirazım olmaz. bence o konu da temelde müzikle değil, ahlakla ilgili bir konu zaten. dolayısıyla gene deplasmandasınız..."

    (röportajı yapan: glenn gould)
83 entry daha
hesabın var mı? giriş yap