ahmed adnan saygun sanat merkezi

• inşaat safhası güzelyalı shell, fatih koleji, poligon deresi, eski trafo dörtgeni civarında oturanlar için tam anlamıyla bir işkenceye dönüşmüş kültür sanat merkezidir.
  
  haftanın her günü (!) sabah sekizden akşam sekize kadar metrelerce uzunluktaki beton kazıkları toprağa çakan devasa makinaların tarifi güç, sinir bozucu sesi çevre binalarda yaşayanları canından bezdirmiş durumda. sadece ara sıra kazıkları yenilemek için küçük molalar veren iki adet iş makinasının yaptığı gürültü yüzünden evin içinde ne konuştuğunu duymakta zorlanmak bir yana, her darbede resmen pencereler ve zemin deprem yaşıyormuş gibi sallanıyor.
  
  zaman zaman çevre binaların beş metre yakınına kadar gelerek çalışmalarını sürdüren bu makinalar yüzünden daha geçen gün üst katta oturan yöneticinin adeta hulk'a dönüşüp, pencereyi açarak ana avrat düz gidişine, ağzından salyalar saçışına, güç bela eşi ve oğlu tarafından sakinleştirilişine üzülerek tanık olduk. artık adam nasıl bir manyağa dönüşmüşse iş makinalarını kullanan işçiler bile "tövbe estağfurullah" diyen bir yüz ifadesi ile apar topar çalışmaya son verdiler. "yahu bu zulüm ne zaman bitecek?" diye sormak için şantiye görevlilerin yanına gittiğimde konuştuğum tansaş reklamındaki "nolcak kardeşim ödeyin işteeeaaa" diyen, sakız çiğneyen kasiyer ablaya benzer hanım kızımızın "valilikten iznimiz var bi kereeeaaa" şeklindeki açıklamasını duyduğumda yöneticininkine benzer bir tepki vermemek için kendimi zor tuttum. bu gürültü yüzünden hepimizin uyku düzeni bozuldu, sürekli bir huzursuzluk, bir asabiyet hali var ailede. yine de sabah kalkıp işe gidenler şanslı, ya bütün gün evde durmak zorunda olan ev kadınları, küçük çocuklar, hasta ve yaşlılar, fatih koleji'nde ders yapmaya çalışan onca öğrenci?
  
  tamam anlıyorum, bu kazıkların inşaatın selameti için çakılması gerekiyor ve yine anlıyorum ki bunun daha az gürültülü bir yolu yok. iyi de kardeşim, bunca yıl bürokratik engeller, mahkeme kararları, otopark mevzusu, vs. yüzünden tek bir çivi çakılmadan bekleyen inşaatı şimdi yangından mal kaçırır gibi böyle işgüzarca yetiştirmeye çalışmak da neden? seçimler mi geliyor, tribüne mi oynuyorsunuz. gıdısı yağlı amcalar gelip açılış yapsınlar diye mi bütün bu sürat?
  
  hadi anladım cumartesi günü de devam ediyorsunuz bu teraneye, bari pazar günü çalışmayın be yavrum, milletin bir tatil günü var! ulan hadi tamam pazar günü de çalıştınız bari sabahın sekizinde değil de öğlen başlayın! yahu halkını sikmeden halkına hizmet etmenin bir yolu yordamı, hakkı, hukuku yok mudur!!?