6 entry daha
  • kendisinin verdiği bir kart sayesinde doksanların ortasında yıllarca her cuma günü okuldan sonra emek'te bedava sinema izlememi sağlamış kişi. verdiği kart şahaneydi; annemle tanışıyorlardı ve bana da böyle bir jest yapmıştı. daha da güzel olanı kart tek kişilik değildi, yanımda iki kişi daha götürebiliyordum. kartı gösterirken utanırdım biraz, bedavacıymış gibi ama yine de çalışanların alışkın olduğu bir şeydi, herkes medeniydi. okul kırardım emek'e gider film izlerdim, cuma okuldan çıkardım eve dönmeden önce film izlerdim. her gittiğimde de "merhaba hikmet bey" deyip odasına kafamı uzatırdım. kısa bir konuşurduk, hoşuna giderdi film seyretmeye bu kadar sık gelmem. hatta the sound of music için billy wilder 'ın da katıldığı özel bir gösterim yapılmıştı emek'te ve hikmet bey kendisine billy wilder'a bileti imzalatmam için neredeyse benden çok çaba sarfetmişti. gerçi ergen öküzlüğümle bu hareketten nefret etmiştim ama yine de çok hoş bir hareketti. kısacası istanbul yine güleryüzlü, saygılı, medeni, biraz melankolik bir karakterini kaybetti. geriye kalanlar da işte ya toki betonu gibi gri, renksiz, çomar ve sığır ya da haşmet gibi çoktan 0.3 asidite oranlı zeytinyağı tadımını bırakmış, fonda vav desenli hanelerin içinde cebini dolduran ikiyüzlü hayatlar yaşayanlar.

    https://t24.com.tr/…ar/talat-kiris/hikmet-abi,26316

    https://t24.com.tr/…dikmen-hayatini-kaybetti,873741
hesabın var mı? giriş yap