5 entry daha
  • dikkat spoiler içerebilir:

    bu kitapta yer alan bir çok anı ve hikaye zeki müren’in yardımcısı tarafından sağlanmış.
    ancak bu yardımcı ile de gerçek hayatta bir papaz olma durumu olmuş.
    bu yüzden bilgi kaynağını çok güvenilir bulmadım.
    bir çok olay tek taraflı olarak aktarılmış.
    bazı olaylara ikinci bir tanık vs bulunup dinlenilmiş ama yeterli değil.
    sonuçta ölmüş gitmiş bir adamın arkasından biyografi kitabı yazıyorsun ama onu da gelininin teyzesinden dinleyerek yazıyorsun. üstelik bu gelin teyzesi zeki bey ile mahkemelik olmuş. allaseniz biri hakkında objektif bi biyografi yazmak isterseniz gidip de kaynak olarak sadece 25 yıl yardımcılığını yaptı diye böyle bir kaynak mı seçersiniz? ne kadar objektif olabilir bilemedim yani.
    onun haricinde bu teyze kendi anlatımına göre 1955-1980 yılları arasında zeki beye yardımcılık yapmış ama kitapta 1947-48 den 55 e kadar olan kısım da anlatılıyor. özellikle hayri bey ile olan yakınlığının bu döneme ait kısmını kanıtlayacak pek fazla veri yok elde.
    yine müzeyyen senar olayı da sadece müzeyyen hanım’dan dinlenildiği kadarıyla yazılmış.
    ortada başka bi şahit, başka bir görüş, başka bir fikir yok.
    müzeyyen hanım 50 yıl önceki bir olayı anlatırken nasıl her şeyi bu kadar net hatırlıyor olabilir ki? herkes hatırladığında yanılır.
    kitabın dizilimi ise baştan sona yanlış. biyografi kitabı değil kısım başlıklar altında belli konulara değinmiş.
    ayrıca çok fazla derinlik yok kitapta.
    ha bizim bilmediğimiz bir çok eğlenceli kısma ışık tutuyor mu? evet. gayet de okunuyor, okutturuyor kendini.
    ama anlatılmayan ve irdelenmeyen bir hikaye var. üstü kapalı her şey söyleniyor ama olayın aslı çok masum bi şekilde geçiştiriliyor. muhtemelen yazar burada, ismi geçen diğer yaşayan kişilerin ya da mirasçılarının gelip kendisinden kan almasından korkuyor. ama zeki bey hakkında her şeyi çok rahat açığa vurabiliyor. tabii zeki müren için gidip dava açabilecek kimse yok hayatta.
    bu biraz ne bileyim en basitinden çifte standart.
    benzer şekilde muzaffer akgün olayında da objektif bakınca sanki bir sahne çalma ve anlaşılmış kuralları ihlal etme söz konusu olmuş olabilir, düşüncesine kapılıyorsunuz . ama burada da tek suçlu zeki müren gibi anlatılmış.
    daha ilerledikçe daha fazla bilgi yorum ekleyebilirim sanırım.
    ama şunu net söylemem gerekir ki zeki müren gibi bir sanat harikası hakkında kitap yazılmış olması olumlu. en azından 25. yıl anması olarak açıp okuyabileceğiniz bir kitap.
    kitabı okuyunca zeki beyi daha çok seviyorsunuz her şekilde. benim için öyle oldu en azından.
hesabın var mı? giriş yap