3 entry daha
  • (bkz: rüzgarın satrancı)
    (bkz: chess of the wind)

    yapım yılı 1976 olan film.imdb film, cinematheque bologna tarafından martin scorsese film foundation ve george lucas foundation'ın destekleriyle restore ediliyor. devrim öncesi sadece bir kere gösterilen film yıllarca kayıpken, 2014 yılında yönetmenin oğlu amin aslani tarafından bir eskicide bulunup, filmin yönetmeni mohammad reza aslani'ye teslim ediliyor. yönetmenin işleri daha çok tarihi belgeseller üzerineymiş aslında ve iran'da çok tanınan bir yönetmen de değilmiş. film 2021 yılında cannes film festivali'nde gösterilmiş.

    filmin konusunu ve yorumumu kaynaklardan da faydalanıp --- spoiler olarak yazıyorum ---

    film boyunca çamaşır yıkayan kadınların sahneleri hariç yoğun bir klostrofobi duygusu hissediliyor. köhnemiş fakat süslü bir konak içerisinde geçen hikayede hastalıklı yüzüyle tekerlekli sandalyesi üzerinde üst kattan evi gözleyen leydi aghdas, annesinin şaibeli ölümüyle ilişkili olduğunu düşündüğü üvey babası hadji amoo'dan kurtulmak için yanıp tutuşuyor. filmin karanlık atmosferi içerisinde sürekli bir bulantı hissi yaşıyor insan. kadının üst kattan inmeyişi gibi diğer figürler de hep merdiven veya kapalı bir odada diyaloglarını gerçekleştiriyorlar. filmin sonunda aslında ihanet ettiğini anladığımız hizmetçinin leydi aghdas'la olan eşcinsel ilişkisi iran sineması için oldukça iddialı olmuş bence. kadının hizmetçiye duyduğu tutku ve hizmetçinin son ana kadar iyi sakladığı ihaneti, film boyunca karanlık da olsa iyi bir yarenlik hissi veriyor. evde herkesin birbiri ardına kurduğu hain düşünceler keskin bir finalle gerilimi bitiriyor derken, üzerine tekrar bir final sahnesi yaşıyoruz diye düşünüyorum. leydi aghdas'ın hırslı talibi, hizmetçi, hizmetçinin aşığı ya da birlikte kumpas hazırladığı kişi, üvey baba figürlerinin hepsi ama hepsi tuhaf tarafları olan kişiler. film boyunca iğrenme hissiyle ne olacağını bekliyor insan.

    --- spoiler sonu ---

    amin aslani film için şöyle demiş: "12 yaşında bir çocuk olup filmden tek kelime anlamadan, bütün o korkunç resimleri izlemenin nasıl bir şey olduğunu tahmin edersiniz. dolayısıyla psikolojik olarak bize ne olduğunu bilmiyorum."

    aslani shahrestani de reza aslani için şöyle demiş: " elbette iran yeni dalgası'nın bir parçasıydı ama onun sineması özellikle batı'da pek de tanınmayan bir tür avangard iran sinemaydı. bu farklı bir stildi ve farklı bir sinematografik hareketti. reza aslani sinemanın bir çeşit resim olduğunu anlamıştı, resim yapabiliyordu, sinemayla şiir yazıyordu ve sinemaya yeni bir dil getiriyordu."

    reza aslani ve eşi aynı zamanda şairlermiş bu arada.

    bunun dışında bbc farsça; "rüzgarın satrancı kaçar döneminin yozlaşmasını ve pehlevi döneminde orta sınıfın ortaya çıkmasını anlatan ve bu anlatı sırasında iran'ın geleceğini öngören bir eserdir", demiş film için.

    son olarak; alt metinleri çok iyi okuyabildiğimi düşünmüyorum, fakat yine de bana bir perspektif kazandırdığını düşündüm bu filmin. ciddi anlamda gergin hissettim ve film kesinlikle hiçbir noktada beni rahatlatmadı. ikinciye izlemenin gerekli olabileceği filmlerden olduğunu düşünüyorum ama benim için biraz fazla olur. hitap eden izleyici için oldukça hoş bir deneyim olacağını da eklemeliyim kendi kanaatimce.

    yararlanılan kaynaklar:
    https://www.bbc.com/persian/arts-53594368
    https://mubi.com/…d-reza-aslani-s-chess-of-the-wind[https://www.imdb.com/…/tt0318069/?ref_=ttrel_rel_tt
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap