34 entry daha
  • istanbul uluslararası film festivali kapsamında vizyona girmesine bir gün kala izlediğim film, yönetmeni, nuri bilge ceylan ve semih kaplanoğlu isimlerinin yurtdışında alınan ödüller nedeniyle pek bir anıldığı sinemamızda her zaman favori yönetmenim olagelmiş, basit insanların fantastik dünyalarını beyazperdeye yansıtan reha erdem olduğu için mi yoksa ekseriyetle popüler konuların ele alındığı, sinemanın s sinin dahi olmadığı komedi filmlerinin borusunu öttürdüğü sinema sektörünün demokles'in kılıcı gibi, yönetmenim diyenin tepesinde zuhur eden paradigmasının pek kaale alınmadan çekildiği her sahnesiyle belli olan bir film olduğu için mi bilmiyorum ama sevdim ben bu filmi...

    kimse kimseyi kandırmasın. kaçımız eraserhead'i tam manasıyla anladık, kaçımız stalker'daki metaforların tamamına vakıf olabildik? sırf arkadaşımız yanımızda eraserhead'i komple çözmüş gibi konuştuğunda yanında gerizekalı gibi durmayalım diye sanki anlamışız gibi konuşuyoruz. anlayamayız. zira varoluş vb konularda metaforlarla çekilen yapımlar, anlamamız için değil yalnızca düşünmemiz için çekilir. bir yönetmenin belirli maksatla kurguya dahil ettiği gizemli bir sahnenin manası kişiden kişiye göre değişir. çaresizizdir bu konuda. asla yönetmenin kafasındaki imge ile seyircinin kafasında kurduğu imge bir olamaz yalnızca yönetmenin amacına yaklaşabiliriz. bir nutella kavanozu gibidir böyle filmler. istediğiniz kadar kaşıklayın ama her zaman kıyıda köşede biraz çikolata kalır. kosmos için de geçerli olan bu

    izlerken sıkılmadığımı söyleyemem fakat kredi kartı borcu, işsizlik, gelecek gibi gelip geçici sorunlardan sıyrılıp çok daha önemli bir şeyi, burayı, gerçek adını verdiğimiz fakat hala koskoca bir soru işareti olan varoluşu düşünmemi sağladı. bundan mütevellit reha erdem'e teşekkür etmeliyim. filmde eksik bulduğum, keşke şöyle çekseydi ya da şöyle olsaydı dediğim yerler de mevcut ama bu filmin bütününe zarar veren detaylar değil.kıyaslamak ile benzetmek arasındaki farka mazhar olduğum için olsa gerek, filmi beraber izlediğim arkadaşım gibi werckmeister harmoniak atmosferinin üzerine çekilmiş yeni bir stalker olarak olarak tarif edebilirim. ancak bu olumsuz bir eleştiri değil tam aksine müspet bir eleştiri.

    ayrıca film bittikten sonra soru-cevap faslında reha erdem'e reha fellini diye hitap edip, "biz daha ne kadar yürüyen adamlar göreceğiz" diyip, filmden sıkıldığını dile getiren hanımefendiye de söyleyeceğim şudur ki "uzak filmi sende büyük bir travmaya neden olmuş abla, tavsiyem bir uzmana görünmen"
282 entry daha
hesabın var mı? giriş yap