41 entry daha
  • naturalizmi reddeden, matematik ve metafiziğe dayanan sanat akımı . kübizm akımının önemi, kendinden sonra gelecek non figüratif, stijl, suprematizm gibi tüm soyut sanat akımlarını etkilemesi ve onlara düşünsel bir alt yapı oluşturmasıdır.bu nedenle soyut sanat akımlarını anlayabilmek için kübizmin dayandığı düşünsel alt yapıyı bilmek gerekir.şimdi heyecan yapmadan bu konuyu anlayacağız ve kübizmin yeni(!) yorumlarından kaçınacağız.
    kübizm akımının empresyonizme bir tepki olarak ortaya çıktığı söylenmiştir aslında bu bir tepkiden çok doğaya, doğadaki nesnelere bakış açısındaki farklılıktır. kübizm akımına kadar resim sanatında görülen anlatım biçimleri doğayı görmenin onu tekrarlamanın ürünleriydi.nesnelerin, doğanın yorumlanması, görme duyusuna ve duyumlara dayanıyordu. kübist sanatçılar ise nesneleri, doğayı gördükleri gibi değil, sadece görme duyumlarının verdiği verilerle değil, akılla analiz ederek, düşünerek, matematik geometrik bir düzen içerisine oturtarak kavrarlar ve nesneleri parçalayarak nesnenin öz yapısına ulaşmaya çalışırlar.peki bu sanatçılar neden biçimi parçalarlar? neden bir nesneyi parçalayarak bir öze ulaşmaya çalışırlar? çünkü bilimsel gelişmelerle birlikte biz nesneleri, zamanı farklı algılamaya başlarız.bilgi arttıkça insanın bakış açısı değişirken, sanatçının bakış açısı da değişir.sonuç olarak ortaya çıkan yapıtlar değişir. peki nasıl bir değişim olmuştur da sanatçılar biçimi, nesneleri parçalamaya başlamışlardır, bir biçimi, sözgelimi bir sandalyeyi tüm açılardan resmin yüzeyinde göstermeye başlamışlardır. çünkü zaman kavramı değişmiştir.art arda devam eden zaman kavramı yerine "eşzamanlılık" kavramı ön plana çıkmaya başlamıştır. bu eşzamanlılık kavramı da kübizmden postmodern sanata tüm sanat yapıtlarının, yapısını etkilemiştir ve etkilemeye devam etmektedir. peki zamanı eş zamanlı kavradığımızda, bir nesneyi , söz gelimi bir sandalyeyi nasıl kavrarız? biz sandalyeye sağından, solundan, önünden arkasından, altından, üstünden, bakarken zaman akmaya devam eder.biz bu ard arda akan görüntüleri eş zamanlı bir şekilde de resmin yüzeyine yansıtabiliriz. tabi görüntü eskisi gibi değildir parçalanmıştır ve geometrik bir yapıdadır. peki perspektif nereye gitmiştir? artık tek bir perspektif olamaz çünkü tek bir bakış açısı yoktur. tüm bakış açıları eş zamanlı olarak biraradadır.bir sürü perspektif biraraya gelmiştir.ortaya çıkan görüntü soyutdur aslında bir taraftan da somutdur.böylelikle değişmez asıl varlığa, varlığın özüne ulaşmaya çalışırlar. bu düşüncenin de felsefi temeli de "kant felsefesinde" kendiliğinden şey kavramında bulunabilir.

    kübizm akımının türlerine sıra gelince, bir çok farklı yorum vardır. sentetik kübizm ve analitik kübizm olarak ayıranların yanında , apollinaire'nin ayrımıyla, bilimsel kübizm, doğal kübizm, orphik kübizm, içtepisel kübizm ayrımı da yapılabilir. bütün bu farklı kübist yorumların ortak noktası ise bir doğa parçası, nesne, bir hareket noktası ya da bir varış noktasıdır. bu tavırlarıyla da diğer geometrik soyut sanat türlerinden ayrılırlar.

    daha geniş bilgi için değerli hocamız ismail tunalı'nın "felsefenin ışığında modern resim kitabı" şiddetle önerilir.
    (bkz: kant felsefesi) (bkz: kendiliğinden şey)
54 entry daha
hesabın var mı? giriş yap