98 entry daha
  • 14 yaşında aşık olduğumda sevdiğime aşkımı ilan etme amaçlı kullandığım kelimelerdi on üç.
    düşünün cep telefonunun çocukların eline ilk düştüğü nesiliz, kontorleri baba almıyor,harçlıktan arttırmanız lazım ve üç kuruş harçlıkla alınan kontorü genelde ayın 4 günü bol harcayan,kalan 2 haftası idareli kullanan, kalan 2haftaysa kontorsüz yaşayan nesildik biz. bu da bizi kontor harcamadan iletişim kurmaya itti. 1 çağrının evet, 2nin hayır olduğunu çoğu kişi bilir*, bunun bir gelişmiş versiyonuydu 13.
    deşifresi de şöyle: seni seviyorumda 13 harf vardır. 13 çağrı attığınızda** buna 3-5 dk harcıyordunuz ama bu romantik bir jestti, "bak kontorüm yok, belki arayamıyorum ama aklımdasın ki hep" demekti bir yandan da.
    sonra bu 13ü o yokken sınıfına girip sırasına karalamak, o arkadaşlarıyla bahçedeyken bir a4'e tahta kalemleriyle yazıp pencereden göreceği bir yere koymak, kar yağıp okul bahçesini doldurduğunda ayaklarınızla eşe eşe sınıfının penceresinin önüne kocaman 13 yazmak yoluyla da kullanılabilirdi.
    sonra büyüdük biz, o doktor oldu mesela, hocalarının yanında seni seviyorum diyebilen ondan başka insan tanımadım ben hayatımda.
119 entry daha
hesabın var mı? giriş yap