4 entry daha
  • yalsızuçanlar'ın bu kitabının kapağında bir bıçak saplıdır. bu im; kalbinize yazdıklarımla bir bıçak saplayacağım demektir. yani filmin finalini belli etmektir. yine de insan başına gelecekleri bildiği halde kitabı okudukça şaşırmaktan geri durmaz çünkü yalsızuçanlar'ın dünyasındaki bir kelime okurun dünyasında bin parçaya bölünür.

    giriş bölümünde daha insanın yüreğini eline alıp şöyle bir sıkıyor. işte ondan küçük bir bölüm:

    şimdi yoksun. neredesin biliyorum ama seni göremiyorum. seni görür gibi bilemiyorum. seni bilmek seni görmektir diye inandığım için çekiyorum bu acıyı. bir gün akşam oluyor, güneş batıyordu, seninle her gün buluştuğumuz yerdeydik. o zamanlar yalnızlığın senden ayrı kalmak olduğunu bilmiyordum. senin değerini bilmiyordum o zamanlar.

    sen gittin, gün battı ve bir daha hiç doğmadı.

    o günden sonra seni hiç görmedim.

    seni ancak düşlerimde görebiliyorum. uyanınca seni yitirmiş gibi oluyorum. seni yitirdiğimi duyunca da çıldıracak gibi oluyorum. seni yitirmek aklımı yitirmek gibi. aklımı yitirmek gerektiğini sen gidince anladım. bunu anlamak da senin beni bırakıp gittiğin o akşamüstünü unutmak gibi kolay değil. kolay olsaydı beni bırakıp gitmezdin diye düşünüp avunuyorum.

    ...

    sana ancak konuştuğum dille gelebiliyorum. sen ona benziyorsun, sen konuştuğum dile benziyorsun.
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap