3 entry daha
  • hastane kapısının önünde bekleyen insanları düşündünüz mü hiç?
    normalde ne kadar güçlü,gururlu, sarsılmaz, denilen o insanları, o kapının önünde hiç gördünüz mü?
    her söylenecek cümle için gözlerini dudaklarınızdan ayırmayan, sık sık boş duvarlara bakarken kaybolan. acıktığı için değil; önüne getirdikleri için, kaşığını yarı boş dolduran insanları? hepsi ayrı bir köşede gizli gizli ağlarken, "benim güçlü olup destek vermem lazım" deyip,kollarıyla gözlerindeki seli durdurmaya çalışanları? (ki bi sonraki selleri "nasılsın amca-teyze" demeye bakar.)
    içeri de "o" varsa, acizliğin iliklerinize kadar hissedildiği mekanlardır, yoğun bakım kapısının önü...
    doktorun, hemşirenin, teknisyenin, personelin arasında, ürkek gözlerle kalan, ne olduğunu anlayamayan, ne olacağını anlayamayanlar.. son dakikalarını yaşayan hasta için, "hastanın durumu kötüye gidiyor" deseniz bile bunu kabul edemeyen, sevdiğine ölümü yakıştıramayıp,üstüne üstlük "biz acaba ne zaman taburcu oluruz doktor bey" diyen insanlar...
    en değme efsaneler, basit kalır, yoğun bakım ünitesinde yapılan "son konuşmanın"yanında.. gece o bomboş koridorlarda, sadece onlar, gözyaşları ve duaları vardır. her anı bir gün, her günü bir yıl olan insanlar...
27 entry daha
hesabın var mı? giriş yap