3 entry daha
  • yaklaşık iki yıl proje koordinatörü olarak çalışan erkin erdoğan, 2011 yılının ocak ayında önce sözleşmesini haklı nedene dayanarak feshetti, ardından beyoğlu 11. iş mahkemesi'nde mobbing davası açtı. davanın 2. duruşması yarın görülecek.

    ***
    mobbing yani patronların çalışanlar üzerinde kurduğu psikolojik tacizlere karşı tepkiler büyüyor. alman yeşiller partisi'ne yakın heinrich böll stiftung derneği'nde yaklaşık iki yıl proje koordinatörü olarak çalışan erkin erdoğan, 2011 yılının ocak ayında önce sözleşmesini haklı nedene dayanarak feshetti, ardından beyoğlu 11. iş mahkemesi'nde mobbing davası açtı. davanın 2. duruşması yarın görülecek.

    davada talepler, işverenin 4857 sayılı iş kanunu'nun 5. maddesinde düzenlenmiş olan eşitlik ilkesine açıkça aykırılık teşkil eden eylem ve işlemlerine; çalışma koşullarını ağırlaştırmak ve zorlaştırmak, bu şekilde tabiri caizse bıktırarak istifa etmesini sağlamak için planlı ve kararlı şekilde hareket edilmesine; erdoğan'ın tespit ettiği ve düzeltilmesini istediği usulsüzlük olarak nitelenebilecek işlemlerin üstünün örtülmesine ve iş kanunun kendisine yüklediği işverene sadakat borcuna aykırı davranışlarda bulunmasının istenmesine dayandırıldı.

    davada kıdem tazminatı, ödenmeyen çalışma ücretleri, yoksun kalınan gelir nedeniyle ödenmesi gereken tazminat ve eşit davranma ilkesine aykırılık gereğince ödenmesi gereken tazminatlar için, fazlaya dair haklar saklı kalmak üzere 1582 tl talep ediliyor.

    baskı kurarak istifaya zorladılar

    hbsd'de iken avrupa birliği destekli bir projede çalışmakta olan erdoğan'ın, 19 ocak 2011 tarihli ihtarnamesinde mobbing işlemleri şöyle aktarılıyor:

    "çalışma süresi boyunca fazla mesai, yıllık ücretli izinlerim gibi yasalarca belirlenmiş olan haklarımı kullanmam konusunda sürekli olarak tarafıma sorun yaratılmıştır. tek talebim yasalar çerçevesinde hareket ederek haklarımı doğru ve tam şekilde kullanmak olmasına rağmen bu durum sürekli itirazlarla karşılanmıştır.

    taleplerimde açık ve net olmam nedeni ile işimde başarılı olmama rağmen sürekli olarak kusur bulunmaya çalışılmış ancak bulunamamıştır. bu durum kişisel bir mesele haline getirilerek şahsıma yönelik zorluklar çıkarmak maksadıyla hareket edilmiştir. bu çerçevede gerçekleştirilen işlemler ve fiiller üzerimde baskı yaratmaya, istifa etmeye zorlanmaya yöneliktir. işverenin yasal olarak eşit işlem yapma borcu bulunmasına rağmen tarafıma açıkça ve yazılı olarak şahsıma yönelik olarak çalışan diğer herkesten farklı kuralların uygulanacağı bildirilmiş, herhangi bir çalışanın iş esnasında şahsıma yardımcı olması yasaklanmış işin niteliğinin gerektirdiği çalışma koşulları tarafıma sağlanmamıştır.

    bunlarla beraber görevim gereği sorumlu olduğum alanlarda gerçekleşen usulsüz işlemler tarafımca bildirilmesine ve uyarılmasına rağmen bu işlemlerin üzeri örtülmüş ve kanuna aykırı işlemler yapmaya zorlanmış durumdayım.

    yukarıda belirttiğim nedenler iş kanunu'nda yer alan emredici hükümlere aykırılık teşkil etmektedir."

    eşitlik ilkesine aykırı davranıldı

    erdoğan'ı vekilen avukat arif nihat alpsoy'un açtığı davada, eşitlik ilkesine aykırı işlemler şöyle özetleniyor: "davalı işveren müvekkilime elektronik posta ile yazılı olarak "şahsına yönelik olarak çalışan diğer herkesten farklı kuralların uygulanacağını" bildirilmiş, herhangi bir çalışanın iş esnasında müvekkilime yardımcı olması yasakladığını söylemiş, müvekkilimin diğer çalışanlara yardımcı olmasını yasaklamış işin niteliğinin gerektirdiği çalışma koşulları müvekkilime sağlanmamıştır." çok sayıda email yazışmasının ve iç dokumanın kanıt olarak sunulduğu dava dilekçesinde erdoğan'ın uzun süre işveren ile bu konuları konuşarak düzeltmeye çalıştığı, ancak yasal haklarının kendisine verilmeyeceğinin kesin olarak söylendiği, eşitlik ilkesine aykırı davranışların ağırlaşarak devam ettirildiği ve usulsüz işlemler hakkında gerekli hiçbir adımın atılmadığı, bunun üzerine erdoğan'ın bu durumu önce üst makamlara bildirerek inceleme yapılmasını istediği ve ardından haklı nedene dayanarak iş akdini feshettiği belirtiliyor.

    yarın 11'de çağlayan adliyesi'nde

    davanın ilk duruşması ekim 2011'de yapıldı ve eşitlik ilkesine aykırılık oluşturan fiillerin yerinde tespiti için, mahkeme heyetinin heinrich böll stiftung derneği'nin bürosunda keşif yapmasına karar verildi. davanın ikinci duruşması yarın saat 11.00'de çağlayan adliyesi'nde görülecek. mahkemede tanık ifadelerine başvurulacak.
    ***

    kaynak: http://marksist.org/…-davasi-#.t42fapqhq3c.facebook
34 entry daha
hesabın var mı? giriş yap