• erich fromm'un guzel eseri. basit ama onemli dersler cikartabilecegimiz bir kitaptir. isaret etmek gerekirse:

    - asirlar boyu krallar, derebeyleri, endustri patronlari ve ana babalar itaat etmenin bir erdem, itaatsizligin ise ahlaksizlik oldugu taniminda direndiler. baska bir görus acisi sunmak icin bunun yerine su tanimi koyabiliriz : insanoglunun tarihi itaatsizlikle basladi ve ne yazik ki itaatla sona erecektir.

    - matematik, astronomi, dogabilimleri yirminci yuzyila ayak uydururken toplumsal ve politik devlete iliskin dusuncelerimiz bilim caginin cok gerisindedir. eger insanoglu kendini öldururse bunun nedeni ölum dugmelerine basmayi emredenlere itaat etmek olacaktir. bu da insanin korku, nefret ve hirsin ilkel tutkusuna, ayrica milliyetci gurura ve devlet egemenligine itaat etmesidir. sovyet liderleri devrimler uzerine, “özgur dunyada” yasayan bizlerse özgurluk uzerine cok konusuruz. buna ragmen onlarda, bizde itaatsizlige karsi cikariz. sovyetler birligi bunu acikca ve zorla, bizse daha kapali ve daha ince yöntemlerle yapariz.

    - insan, yalnizca itaat ediyor ya da baskaldirmiyorsa köledir. ama yalnizca baskaldiriyor ve itaat etmiyorsa da isyankardir. (devrimci degil) isyan eden kiside bir ilke ya da inanc adina degil, öfkesi, incinmis gururu ve duskirikligi nedeni ile davranir.

    - akilci otorite akilcidir. cunku burada otorite ister ögretmenin, ister bir tehlike aninda buyruklari veren gemi kaptaninin elinde olup, davranislarini mantik yönetir. mantik evrensel oldugu icinde boyun egmeden kabullenebilir. akil disi otorite ise zorlama ya da etkileme yoluna basvurmak durumundadir. cunku önleyebilme özgurlugu olan hic kimse sömurulmeye izin vermeyecektir.

    - devletin, kilisenin ve kamuoyunun gucune itaat ettigi surece kisi kendini korunakli ve guvenli hisseder.

    - itaatsizlik icin bir insanin yalnizliga, yanilgiya ve suca yönelik cesaretinin olmasi gerekir.

    - eger kisi özgurlukten korkuyorsa, ne hayir demeye curet edebilir nede itaatsiz davranmaya cesaret edebilir. isin dogrusu özgurluk ve itaatsizlik kapasitesi ayristirilamazlar. bu nedenle, özgurlugu savunan ama itaatsizlige karsi olan bir sosyal, politik ya da dini sistem gercegi söyleyemez.

    - korkakliklari nedeni ile kendilerini kinayamayanlar, itaatsizligi asagilayacaklardir.

    - insan artan cinsel gerilimin normal duzeye dusurulmesi olan “zevk ilkesi” ile yönetilen bir makinedir.

    - dusunceler bir kere olusturuldu mu, toplumsal kisilikte, toplumsal ekonomik yapida dolayli olarak etkilenir.

    - ailede ve okulda baslayip buyuk duzenin etkisinde egitimini tamamlayanlarda buyuk “duzen adami”nin görusleri vardir ama inanclari yoktur.

    - tanrilarin kölesi olacagina kendi tasina zincirli olmayi yeg tut.

    - insanin cekinmesine neden olan sey korkudur. deger verdikleri inanclarinin yanilsamadan baska birsey olmadiginin kanitlanmasi korkusu, icinde yasadiklari kurumlarin zararli oldugunun ortaya cikmasi korkusu, kendilerinin sandiklarindan daha az saygideger cikmasi korkusu gibi.

    - insanlar savasa buyuk bir cabayla karsi durabilmek icin gerekli yasama sevincinden yoksundurlar.

    - humanist felsefenin temel özellikleri sunlardir : birincisi, herbirimizde bulunmayan hicbir insani niteligi icermeyen insan irkinin birligine yönelik inanc, ikincisi, insan onurunun degeri, ucuncusu, insanin kendini gelistirme ve mukemmellestirme yetisinin önemi, dörduncusu, aklin, nesnelligin ve barisin önemi.

    - insani ustun bir deger olarak algilayip, uygulamada insanin mutlulugu icin en iyi kosullari yaratmaya yönelik bir dusunce sistemi olarak tanimlanir.

    - klasik budizm, insanin varolusunun gercek durumunu cözumlemesiyle baslayan insanin varolusunun ister istemez aci cekmeye dayandigi dusuncesine varan, bu aci cekmekten arinmanin tek bir yolu oldugunu savunan ve bununda hirstan kurtulmak olduguna inanan gunumuzde varolusu felsefe denebilecek bir dusunce sistemidir.

    - burada anlatilmak istenen, insanin bir baska insani, onun yasamis olduklarini yasadigi ölcude anlayabilecegidir.

    - “insan kendisinin efendisi olmadikca, kendini bagimsiz olarak kabul edemez ve ancak kendi varolusunu kendine borclu oldugunda kendi efendisi olabilir. baskasinin destegi ile yasayan insan kendini bagimli varlik olarak görur.”

    - eger insan karsiliginda sevgi uyandirmadan severse (seven insan olarak kendini ortaya koyarken sevilen bir insan olmayi beceremiyorsa) o zaman o sevgi talihsiz ve aci sevgidir.

    - kendi buyuk aklimizin basarisiyla duygularimizin ve ahlaki degerlerimizin geregi arasindaki ucurumu kapatabilecek miyiz ?

    - insan, tek arzusu daha cok, daha “iyi” tuketmek olan, sonsuza dek memeden kesilmeyecek bir “tuketici” haline dönusturulmustur.

    - simdiye dek, insanlik tarihinde insan, özgurce davranisinda iki etkenle kisitlanmistir. yasa koyucularla uygulanan baski (özellikle muhalefeti öldurmek icin kullandiklari iktidar) ve daha da önemlisi, empoze edilmeye calisilan calisma sartlari ve sosyal varolusu onaylamaya gönulsuz olanlarin aclikla tehdit edilmesi.

    - özgurluk olarak algiladigimiz, genis capta satin alma ve tuketme özgurlugudur.

    - birbirleriyle rekabet eden markalarin gercekte cok farkli olmamalari nedeni ile kisi, secme özgurlugunun buyuk gucunu hisseder.
16 entry daha
hesabın var mı? giriş yap