14 entry daha
  • bir nehrin kenarında dururken, önümüzden akıp geçen kabarcıkların her birinde birer güneşçik görünür. o kabarcıklar ilerideki bir tünele girdiğinde, kendilerinde görünen, parıldayan güneşçikler kaybolur fakat aynı güneşçik veya güneşçikleri önümüze gelen kabarcıklarda yine görürüz. bu da göstermektedir ki kabarcıklardaki güneşçikler, kabarcıkların kendilerine ait olmadığı gibi kendi kendilerinin de yaratıcısı da değildir, bilakis her biri kabarcıklarda tecelli eden tek bir güneşe aittir. böylece her bir kabarcık, kendisinde parıldayan ışığın ve güneşçiğin kendisine ait olmadığını, onun tek bir güneşin cilvesi olduğunu yani güneşin varlığını ve birliğini gösterir. ayrıca, güneşin ışık sahibi olduğunu da ortaya koyar. bunun yanı sıra tünelde o güneşçikler kaybolurken bulunduğumuz noktaya gelen kabarcıklarda yine görünmesi ise güneşin bekaasını işaret eder.

    işte, bütün varlıklar böyle birer kabarcık gibidir. muntazaman ve hayatları için gerekli bütün cihazlarla donatılmış olarak dünyaya gelişleriyle bir yaratıcı'yı, canlı olanlarının sahip bulundukları görme, işitme, hareket gibi vasıflarıyla yaratcı'nın mutlak gören işiten ve her an her bir işte olduğunu, hayatları için gerekli cihazlarla donatılıp, yine hayatları için müsait bir çevrede yaratılıp gerektiği şekilde beslenmeleriyle yaratıcı'nın sonsuz şefkat merhamet sahibi ve rızık verici olduğunu bütün kainatta görüldüğü gibi kendi hayatlarında da açıkça müşahade olunan muhteşem sistem, düzen, ahenk ve yardımlaşma ile yaratıcı'nın birliğini hiçbir eş ve ortağının bulunmadığını, hayattan gidip yerine yenilerinin gelmesiyle yaratıcı'nın ölümsüz veya baki olduğunu açıkça ortaya koyarlar.

    yine çok basit gibi görünen bir misal olarak mesela insanın yediği tek bir lokma ve bu lokmanın vücutta gıda olması için güneş, toprak, su, sahip olduğu hususiyetlerle bitki ve insanın bütün vücud azaları tam bir yardımlaşma içine girmektedir. bunların hiç birinde varlıklar içinde en şuurlu bilgi ve irade sahibi olan insanın en küçük bir dahli ve rolü yoktur. demek ki insanın organlarını tanzim eden ve onun ihtiyaçlarını bilip, onları karşılamayı tekeffül eden zat ile güneşi, toprağı, suyu, bitkileri kısaca bütün kainatı yaratan aynı zat'tır. yine insanın dünyaya gelip gelmeme, doğum ve ölüm yer ve tarihleri ailesinin renginin ırkının fiziğinin seçimi gibi varlığının en belirgin yönlerinde de en küçük bir rol yoktur. şu halde, onu herhangi bir tarihte herhangi bir yerde herhangi bir kavim ve aile içinde ve herhangi bir fiziki yapıyla dünyaya getiren ile yine herhangi bir yer ve tarihte herhangi bir sebeple hayattan alan zat mutlak irade sahibidir ve bu zat bütün kainat üzerinde mutlak kudret sahibidir de.
26 entry daha
hesabın var mı? giriş yap