4 entry daha
  • açıkçası senaryo derinliği açısından "westworld"'den çok daha başarılıdır. ilk filmdeki asıl enerji izleyiciyi temsil eden richard benjamin'in sebebi açıklanmadan bozulan robot yul brynner'a karşı hayatta kalma mücadelesi iken, bu devam filminde çift katmanlı bir komplo söz konusudur. ölen ve yaralanan müşteriler sebebiyle büyük prestij kaybeden delos, bir önceki kompleksine geleceğin dünyası anlamındaki futureworld'ü ekler (uzayda gezinti, mars'ta kayak, dünya yörüngesinde bar vs.) ve günlüğü 1200 dolardan her şeyin serbest olduğu robot cennetine medyadan, siyaset ve sanat dünyasından bütün ünlüleri davet eder. asıl amaç kötü şöhreti temizlemek gibi dursa da dalos gelen tüm müşterileri klonlayıp gerçeklerinin yerine geçirmeyi, böylece tüm dünyayı kontrol altına almayı planlamaktadır. bu ilginç manevra ile ilk filmdeki robota karşı hayatta kalma mücadelesi bir anda hem klonlara (bir anlamda kişinin kendine) hem de şirkete karşı hayatta kalma mücadelesine dönüşür. "rosemary's baby"den sonraki bence en estetik rüya sekansında yıllar sonra arnold'ın terminator 2 ve 3'te iyi robota dönüşmesinin öncülü bir yul brynner bu devam filminin en güzel yanı. gerçi çoğu kişi kendisinin ilk filmdeki cani robot halinden sonra böyle pembe düşler içinde yer almasını rezalet, hatta karizmasına aykırı bulmuştu.

    her iki filmin de nostaljik lezzeti sinematik kurgusundan alınan hazzı aşıyor. yani tek kanallı dönemde ve küçükken/gençken izlemiş olanlar şimdi büyük ihtimalle biraz dudak bükerek seyredeceklerdir. ancak bu bile değerlerini azaltmıyor, birer klasik oldukları gerçeğini değiştirmiyor. bir not daha: yul brynner'ın oynadığı son film.
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap