19 entry daha
  • bir yerleşim yeri; rahibeler, doktorlar ve diğer sağlıklı insanlar.onun karşısında bir köy.600 kişilik; cüzzamlılar köyü.ağzı burnu yaradan bereden yamulmuş, derileri dökülmeye başlamış bir yığın insan*.bu iki yerleşimi birbirinden ayıran bir nehir; amazon.ve bu durumdan hazmetmeyen 24 yaşında genç bir doktor; ernesto...

    che guevara gerçekten büyük bir insanmış.ama büyük bir devrimci önder olduğu için değil, kitleleri arkasından sürükleyen yakışıklı ve sempatik bir devlet adamı olduğu için de değil, dünya'nın 2 anakarasında sömürgeci emperyalistlere karşı canhıraş bir mücadele verdiğinden de değil...che guevera büyük bir insanmış.çünkü ben bu filmden şunu gördüm ki; ernesto, bir insan cüzzamlı da olsa onun elinden sıkabiliyormuş.onlara içtenlikle sarılabiliyor, öpebiliyormuş.onlarla futbol maçı tertip edebiliyormuş.ve bunların yanında daha ben izlerken tiksindiğim nice eylemler...işte bu yüzden che guevara büyük bir insandır, ben ise küçük* bir insanım.

    ve amazon nehri...sadece latin amerika'da değil.dünya'nın her bir tarafında, ülkemin her bir yerinde, istanbul'un dört bir köşesinde...işte bir etiler'le küçük armutlu'yu ayıran da bir amazon nehri var.bir tarafta sağlıklılar, öte yanda zafiyetliler.ırmakların bölmediği bir dünya'da acaba insanlar birbirine karışır, maç yaparlar mı?yoksa nehri ernesto gibi birinin yüzerek geçmesi mi gerekiyor illa ki?

    bir kişinin büyüklüğü tarihe yön vermesiyle değil, insanların sevgisizlikten, ilgisizlikten pas tutmaya yüz tutmuş yüreklerinde çakacağı bir parça alevle alakalıymış.ve che guevera işte bu ikincisini başardığı için büyük bir mizaçtır*.

    filmden aklımda kalan diğer kesitler ise madencinin yüreklere işleyen çilekeş yüzü ve filmin sonundaki soundtrack.ama en çok ernesto'nun yaşlı cüzzamlıya elini uzattığında, adamın afallaması hatta sersemlemesi oldu.ve ben bir daha ne vakit che posteri, che sureti görecek olsam, onun devrimci mizacını değil hümanist karakterini hatrıma getireceğim.*
142 entry daha
hesabın var mı? giriş yap