29 entry daha
  • üslup itibariyle türk hikayeciliğinin zirvelerindendir. yazdıklarını bugünün edebiyat anlayışıyla değil yazıldığı devrin şartlarına göre değerlendirmek gerekir.

    üstadın yaşadığı devir, sevgilinin göğsüne yoğurt döküp oradan kaşıkla yemenin ahmet altan ağzıyla anlatıldığı devir değildir. üstadın yaşadığı devir süpürge tohumundan ekmek yapılan devirdir. üstadın yaşadığı devir köy köy dolaşılıp toplanan gençlerin bilinmez cephelere asker sürüldüğü devirdir. ömer seyfettin facia yıllarının hikayecisi; felaketlerin vakanüvisidir. gördükleri ve yaşadıklarından ötürü milliyetçi olması normal hatta ve belki elzemdir. kol bacak ömer seyfettin'in hikayelerinde evet kopmuştur ama üstadın yaşadığı devirde (1884-1920) bu ülke, balkan savaşlarını, sarıkamış faciasını, yemen'i, çanakkale savaşlarını, ikinci meşrutiyeti ve ittihat terakki iktidarını yaşamıştır ve bu tarihî olaylarda ölenleri, yaralananları birilerinin anlatması gerekir.

    evet milliyetçidir ömer seyfettin. ama aynı dönemde balkanlı edebiyatçıların kaleme aldığı risalelere, hikayelere ve de novellalara bakmak gerek. insan asıl o zaman anlıyor yıkıcı bir milliyetçiliğin ne olduğunu.

    osmanlı yıkılırken bütün aydınlar bir taşa tutundu. kimi osmanlı, kimi türkçü, kimi islamcı oldu vesaire... ömer seyfettin şahit olduğu yıkımları anlattı sadece. esir düştü esareti yazdı, kahpeliği gördü kahramanlığı yazdı. dostluğu, kardeşliği özledi ant hikayesini yazdı. antlaşma masalarında ağlayan osmanlı heyetlerini gördü pembe incili kaftanı yazdı. cepheden kaçmak için tekkeye derviş yazılanları gördü forsa'yı yazdı. tanzimat-meşrutiyet aydınlarının züppeliğini gördü efruz bey'i yazdı.

    ömer seyfettin 36 yıl yaşadı ve bu ömre bir sürü kitap sığdırdı. yüzyıl başındaki anadolu manzaralarını, gönen'in sokaklarını merak edenler için kalemini fotoğraf makinesi gibi kullandı. iyilikleriyle kötülükleriyle türk edebiyatının mümtaz bir kişisidir şimdi ömer seyfettin.
243 entry daha
hesabın var mı? giriş yap