17 entry daha
  • buram buram seksenler kokan bir mobilyadır kütüphane. aklınıza evdeki şekilli mekilli kitaplıklar gelmesin hemen. kütüphane dediğim aslında; bir dönem hemen herkesin evine girmiş değme modüler mobilya sistemine taş çıkartacak bir yapıdır. iki göz dolap, ortada bir raf, altta bir çekyat böyle kombine mis gibi bir şeydir. iç dolap gözleri ailenin iki çocuğu tarafından defter kitap koyulmak üzere dolap olarak kullanılırken, orta boşluğa meydan larousse, resimli bilgi ansiklopedisi veyahut gelişim hachette ayarında gazeteden olmadı pazarlamacıdan alınmış ansiklopediler dizilir. anne kişisi tarafından ansiklopedilerin üzerine dolap kapaklarına ve dahi üst boşluğa en afillisinden bir dantel seti daha eve geldiği ilk günden yerleştirilir. en üstte kristal taklidi bir vazo, bir iki meyvelik olur. ev ahalisinden natürmorta meraklı bir kimse olmamasına aldırış etmeden plastik meyve koyulur bu meyveliklerin üzerine.
    dolap kapaklarının içine dönemin meşhur futbolcusu artisi kimse onun çıkartmaları yapıştırılır. çekyatı öyle her zaman açılmaz. ancak ve ancak memleketten gelen akrabalara yatacak yer bulunamadığı zaman kullanılır. yatılacak kısım günümüzün çekyatları gibi de değildir. böyle vırt diye kayıveren tekerlekleri vardır. sessizce çekilir, kolayca yatak haline gelir. yatan kişiye verdiği "ansiklopedileri üzerime devrilecek mi ? vazodur tabaktır envayi çeşit züccaciyelik eşya tepeme inecek mi ?" tedirginliği dışında şeker gibi uyku çektirir. bunun dışında sobanın yakınına, televizyonun karşısına koyulduğu için evin en popüler mobilyası unvanını uzunca bir süre elinden bırakmamıştır.

    şimdi böyle hatırlayınca insanın sıcak sıcak yatası, "kafama vazo devrilecek mi" tedirginliğiyle uyuyası geliyor.. arada bir kalkarsın böyle ansiklopedilere bakarsın.. candır o kütüphaneler be.. hey yavrum...
367 entry daha
hesabın var mı? giriş yap