52 entry daha
  • ben bana bir seylerin acikca dile getirilmesini ve dosdogru soylenmesini severim. imalari seven ve anlayan biri degilim. bizim kulturumuzde de fikirlerin ve goruslerin acikca ve dogruca dile getirilmesi yaygin bir durum diye dusunuyorum. istenen ve istenmeyen seyleri soylemek, yapilan hatalari ve dogrulari ifade etmek de yaygin. bir seyi dogru yaptigimda da yanlis yaptigimda da buna iliskin geribildirim aliyordum cevremden turkiye'deyken. insanlar neyi, nasil yapmam gerektigini acikliyorlardi. benden beklenen ve beklenmeyen seyleri boyle boyle ogrendim. hepimiz boyle ogrendik.

    japonya'daki deneyimlerim cok daha farkli oldu ama. ben buraya geldigimde benim bir seyleri bilmedigimi bildiklerini dusundugum icin bana kulturu, nerede ve nasil davranmam gerektigini ogreteceklerini saniyordum. soz gelimi, danisman hocamin beni karsisina alacagini ve bana bir seyleri aciklayacagini saniyordum. oyle olmadi. baslarda bir suru soruyordum. lab arkadaslarim ve hocam sabirla yanit veriyorlardi ama, en ufacik bir seyi bile sorar hale gelmekten oturu utanmaya ve yanitlari kendi basima bulmaya karar verdim. oturup insanlari gozlemlemeye, soylediklerini ve yaptiklarini aklima not ederek benzerlerini yapmaya basladim. en basta neyin ne anlama geledigini hic anlamiyordum elbette. markette siraya nerede girmek, tren istasyonunda nerede beklemek, ders icin sunumlari nasil hazirlamak, bisikleti nereye park etmek gerektigi gibi cok basit eylemler bile izdirap haline gelmisti; cunku bu ulkedeki duzen cok daha farkli kurulmus ve baslarda dili hic okuyamadigim icin kaybolmus gibiydim. buyuk olasilikla bircok kez sunumlari yanlis hazirlayip birkac kere de yanlis yere park ettim bisikletimi. hatta insanlarin siralarini bile gasp etmis olabilirim. hata oldugunu bile fark etmedigim bir suru hata yapmis oldugumdan ve yapmayi surdurdugumden de eminim. bu surecte oylesine aci cektim ki kac kere "yapamiyorum. anlamiyorum anlamiyorum!" diye aglayip kendimden nefret etmis oldugumu bilmiyorum. bilmedigimi buyuk olasilikla bildikleri ve bana yanlis yaptigim zamanlarda bunu soyleyip dogrusunu ogretmedikleri icin japonlara da bir miktar kizdim en baslarda. sonra bunu birkac japon arkadasima dile getirdigimde, yani yanlis yaptigimda neden uyarmadiklarini sordugumda bana "sen japon degilsin ve kulturu bilmiyorsun. yanlis yapman cok dogal." dediler. "zamanla ogrenirsin." de dediler. bu dusuncelerimi kulturel farklarla ilgili tartismalar sirasinda dile getirdigim bir gun danismanim "yalnizca yabancilari degil, japonlari da ozgur birakiyoruz. mudahale etmek yerine kendilerinin deneyerek ve gozlemleyerek ogrenmelerini istiyoruz." dediginde, tezimin basindan sonuna neden bunca rahat birakildigimi cok daha iyi anladim.

    yakin japon arkadaslarima ve yakin oldugum japonlara ne zaman "cok hata yapiyorum ve kendimi salak gibi hissediyorum." desem "oyle bir sey yok. cok caba harciyorsun ve ugrasiyorsun. onemli olan bu." diyorlar. kimse acikca "su konuda hata yaptin. dogrusu bu." demedi. "soyle yapsan daha iyi olabilirdi." dediler en fazla. kimse yaptigim hatalari yuzume vurmadi ve utandirmadi. "ogreniyorsun." dediler. "cok caba harciyorsun. bu cok takdir edilesi." dediler. "yapamam." dedigimde "neden yapamayasin? yaparsin yaparsin. sen zeki ve caliskan birisin. tabii ki yaparsin." dediler. ben belki yapamazdim ama, yapabilecegime beni inandirdilar. yapamadigimda da "cok caba harcadin. onemli olan da bu. bir daha denersin." dediler gulumseyerek.

    hata yapmaktan korkmamaya basladiysam, hata yaptigimda buna kizilmamasi, kinanmamasi ve yuzume vurularak utandirilmamasi sayesindedir. deniyorsam tesvik edildigim, yapabiliyorsam da denedigim icindir. cok calismayi her gun daha fazla istiyorsam minnettar hissettigim icindir. tum bunlar da bana karsi en basindan beri anlayisli olduklari icindir.
26 entry daha
hesabın var mı? giriş yap