65 entry daha
  • 1993 tarihli bir tindersticks albümü.

    içindeki şarkılar sırasıyla:

    1.nectar
    2.fruitless
    3.tyed
    4.sweet, sweet man pt one
    5. whiskey & water
    6.blood
    7. city sickness
    8. patchwork
    9.marbles
    10.the walt blues
    11. milky teeth
    12. pt two
    13.jism
    14. piano song
    15. tie-dye
    16. raindrops
    17. pt three
    18. her
    19.tea stain
    20. drunk tank
    21. paco de renaldo's dream
    22. the not knowing

    sessiz bir albümdür bu aslında ama daha önce hiç görülmemiş bir sessizlik. ömrü hayatım boyunca hiç karşılaşmadığım rahatsız edici ama bi o kadar da kendine çeken.
    nectar la başlar albüm.stuart staples sanki arkadaşlar siz tatlı içecek bir şeyler koyun ben şimdi geliyorum dediği bir akşam yemeğine benzer bu ilk başta.yanı başınıza oturur sanki karşınıza değil tam yanı başınıza.daha 4. şarkıdan bizi uyarır kendisi "a sweet sweet man like me i can only bring you the misery" dizeleriyle demedi demeyin sonra size mutsuzluktan başka pek bir şey getiremeyeceğim ona göre hazırlayın kendinizi der gibi.sora koca şehirde sevmek için yer kalmadı ay daraldım be gitsek mi buralardan ama gitmekte istemiyorum doktora anlatsam ben bu şehir sıkıntısını o kadar ciddiye almaz ki beni ilaç bile yazar.sokakta güle oynaya gezen insanlardan da kimseye belli etmeden rahatsız oluyorum aslında aman neyse sen aklımda olduğun sürece bunu düşünmüyorum bazen denir ve sıyrılır.
    jism gibi bir şarkınında bu albümün içinde olması ayrıyetten kendisini vazgeçilmez kılanlardan.çaresizliğin baladıdır.sevgilinin tepkisiz olması o kadar acı verir ki bişey yapsın acı çektirsin cesaret verecektir bu çünkü öyle durmasın işte.
    asphalt ribbons ken adı big silence olan şarkı burda raindrops tur.beylerimiz sükunet ten rahatsızlar bu sefer .arta kalmış bir aşkın yorgunluğundan bir yağmur tanesi kadar narin ve laçka olunmuştur artık.her vardır bir de kendi gölgesinden korkan bir adamın öyküsü gölgelerin gücü adına bir şey yapamamaktadır bu adam
    drunk tank le artık sizde albümle birlikte iyice sersemlemişsinizdir.kapaktaki dönmek üzereymiş gibi duran eteklerini tutan kadın bu albümün büyüsünün habercisidir zaten.
    the not knowing gibi bir şarkıyla son bulur albüm.acaba hiç dinlememiş bilmemiş mi olsaydım daha mı iyi olurdu şüpheleriyle.
    the not knowing is easy
    and the suspecting, that's okay
    just don't tell me for certain
    that our love's gone away
    it's gone away

    kısmı mırıldanılarak. albümün en naif şarkısıdır bu .şüphe filan kalmamıştır.umut vermeyi bile başarmıştır çalılar böyle sefaletine kurban olduğum şarkılarla
121 entry daha
hesabın var mı? giriş yap