24 entry daha
  • artan otomasyonlar ile beraber dünya gündeminde yerini alan gelirdir.

    şimdilik ismine tezat olarak, evrensel temel gelirin önerilen tek bir çeşidi yok, ülkeler arası sınırlar var olmaya devam ettiği sürece de ücretleri belirleyecek olan parametreler çok çeşitli olmaya mahkum. gönül ister ki sınıf, kast, gelir seviyesine bakılmaksızın her bireye karşılıksız, asgari bir güvenceyi sağlamak mümkün olsun fakat gidip de saint kitts and nevis'te uygulayacağınız bir koşulsuz gelir sistemini aynı şekilde hindistan'da uygulamanız pek mümkün değil.

    tarihte vatandaşlara karşılıksız para dağıtan bir sisteminin işlediği mi görülmüş diyenlere alaska daimi fonunu (#87973630) hatırlatmak mümkün. lakin bu fon her ne kadar sık sık ubi savunmacılığında kullanılsa da ubi ve apf arasında bir benzetme yapıp buradan ütopik sonuçlar çıkarmak mantıksız. çünkü:

    1) fonun devlete gerçek anlamda bir maliyeti yok.
    2) temettü ödemeleri yıllık.
    3) alaska nüfusu günümüzde 700 binlerde.

    haliyle bu tür mikrokozm örneklere bakarak evrensel bir çıkarım yapmak ne yazık ki fazla optimist oluyor. macau'daki wealth partaking scheme de bazı yönlerden alaska'ya benzetilebilecek olan, 2007'deki mayıs protestolarından 1 yıl sonra hayata geçirilmiş bir sistem. yine alaska'daki gibi, tüm macau sakinlerine koşulsuz olarak nakit ödeniyor. fakat nüfus az (600 bin küsur) ve ödemeler yıllık.

    avrupa'ya bakılırsa, sadece seçilen insan sayısı anlamında değil, denemenin bölgesel olmaktan ziyade ülke genelinde yapmış olduğunu da düşünürsek, finlandiya'daki uygulamanın, iskoçya veya hollanda gibi ülkelerdekilere kıyasla daha geniş çaplı olduğu söylenebilir. bildiğimiz gibi finlandiya, 2 yıllık bir deneme sürecinden geçti. açıklanan ön sonuçları merak edenler şu linke göz atabilirler ama kısaca özetlemek gerekirse finlandiya denemeyi yapabilmek için 2000 işsiz seçti ve 2000 kişiye vergiden muaf olarak koşulsuz 560 euro ödedi.

    yakın dönemde ise yapılacak olan önemli denemelerden bir diğeri stockton, california. (bkz: seed) 18 aylık bir süreç olacak, sonuçların nasıl olacağı görülecek.

    evrensel temel gelir tartışmalarındaki en büyük endişelerden biri iş kaybı kuşkusuz. bunun yanında, bugün bile yapay zekanın doğru diyagnoz koyma oranının çoğu doktoru solladığını yapılan denemelerde görmekteyiz. (örnek ) passengers'taki gibi autodoc ne zaman üretilir bilemeyeceğim, fakat otomasyonun çoğu sektörü yavaş yavaş etkileyeceği ve bunun zaman içinde bir istihdam sorunu yaratacağı, tedbirlerinin erken alınması gereken öngörülebilir bir problemdir. ubi'a yönelik en büyük endişe ise gelirin istihdama nasıl etki edeceğidir fakat 21. yüzyılda kaçınılmaz olarak etkisini gösterecek olan yapay zeka gelişmeleri bu tartışmaları ileride pek anlamlı kılmayacağı gibi evrensel temel gelirin de önünü açabilir.

    bazı ekonomistler ise sanayi devrimi örneğinden yola çıkarak yeni iş piyasalarının ortaya çıkacağına dikkat çekiyorlar. sanırım bu noktada, uzun vadedeki önemli soru işaretlerinden bir diğeri de ar-genin otomatize edilip edilemeyeceğidir. ar-ge de otomatize edildiği takdirde, mevcut kapitalist sistemin meşrulaştırılmasında sık sık kullanılan "rekabet psikolojisi inovasyon için bir zorunluluktur." argümanının pek bir geçerliliği kalmayabilir.

    otomasyonun boyutu her ne olursa olsun uzun vadede otomasyondan kaçış olmayacak. bundan ötürü hükümetler, yapay zekadaki ve makine öğrenimindeki gelişmelere dikkat etmekle yükümlüler. kaotik durumların ortaya çıkması arzu edilmiyorsa gelecekte mekanizasyondan dolayı oluşacak iş kayıpları öyle veya böyle kompanse edilmek zorunda. bunun da çeşitli evrensel temel gelir sistemleri ile mümkün olup olmayacağı, yapılacak olan yeni denemelerle daha net analiz edilecektir.
86 entry daha
hesabın var mı? giriş yap