145 entry daha
  • (bkz: get out /@hanging rock) filmini beğendiğim yönetmenin bu filmini de sevdim. doppelganger temalı filmlere ve tekinsiz mizansene özel bir ilgi gösterdiğim için 50'li yıllarda yoğunlaşan anti-komünist bilim kurgu filmlerine sarkastik yaklaşan, uzaylıların beyaz yakalı amerikalıların bedenlerini ele geçirdiği b-movie'lerle dalgasını geçen, bir gün bir dış kuvvet tarafından beyni ele geçirilerek istila edilen amerikan topraklarının paranoyasına ışık tutan fantezi filmlerine bıyık altından gülen bu filmi de sevdim kısaca.

    bir sahnede yönetmen:

    --- spoiler ---

    sehpanın üstünde biri oyuncak diğeri gerçek iki örümceği gösterir. başka bir sahnede ikiz genç kızlar cümleleri birlikte telaffuz ederler. bir başka çekimde saatin 11:11 olduğu görürüz. ve nihayet amerikalı bir siyahi aile ikizleriyle karşılaşırlar. filmi hazırlayan bu foreshadowing'lere bayıldım.

    50'lerde çekilmiş bir distopya ya da katastrofik yapıdaki bir bilim kurgu filmi olsaydı, terk edilmiş metro istasyonları veya başka amaçla kullanılan metruk tüneller amerikalıların bilinç dışı korkularını metaforize ediyor, diyebilirdik; ama yönetmen bu klişe algıyı yapısökümüne uğratarak kötü ikiziyle karşılaşan genç kızla kötü ikizinin yer değiştirdiği ironik bir mizansen yaratıyor. iyi ve kötünün ötesindeki bir kör-noktadır bu.

    sinema tarihinde amerikalılar ekseninde dünyanın ele geçirilişi geyiği paranoya, anksiyete, korku düzleminde ele alınmış, soğuk savaş yıllarında bu algı nirvanaya ulaşmış, sovyet bloku çöküp berlin duvarı yıkıldıktan sonra yeni düşmanlar artık komünistler değil, müslümanlar olmuştu, ki filmde 11 eylül terör saldırılarına daha filmin başında gönderme yaparak bu algıyı da yıkan yönetmen gerçek düşmanların insanın yine kendisi olduğunu ifade ediyor. yani amerikalıların düşmanı komünistler, araplar, öteki müslümanlar, uzaylılar değil, amerikalıların bizatihi kendisi olduğunu mimliyor.

    aynalarla çevrili korku tüneline bir eğlence panayırından ulaşılması show'un, eğlencenin, hazzın gerisinde yatan acının tehdit edici sonuçlarıyla ilgilidir. her haz acıyla sonuçlanır çünkü hazza ulaşmak değil, hazzı aramak önemlidir. hazza ulaşan kişi boşluğa düşecektir. elma şekerini sahildeki kumların üstüne atan genç kız kandırılmamış, gönüllü olmuştur. bir başkası onu elma şekeriyle kandırıp tuzağa düşürmemiş, bunu arzulamıştır. bu, esasen kişisel olduğu kadar korku filmlerinin daimi klişelerinden birine açık bir saldırıdır: tehlikeli metruk bir yapıya adım atarak tuzağa düşürülen, evlerin karanlık depolarına merdivenlerden inerek iblis tarafından ele geçirilen beyaz amerikalıların sentetik dünyasına bir saldırı. bunlar korku filmleri için basit ve alışılageldik trüklerdir. get out filminde beyazların ırkçı önyargılarına satır darbeleri vuran yönetmen bu filmde totalde korku sinemasının araçlarıyla oynayarak paranoya duygusuyla alay ediyor.

    filmin ulaştığı nokta açısından yüzde yüz tatmin yaşatmadığını düşünenler olacaktır. bu, başta da belirttiğim gibi filmin sarkastik yapısıyla ilgili. film ciddiyetle amerikan paranoyalarına eğilmiyor, bilakis bu korku ve paranoya ile oynuyor, onunla dalgasını geçiyor. sonunda felaketvari bir filme evrilmesinin nedeni de budur aslında. bir aileyi tehdit eden dış kuvvetlerin psikolojisini araştıran filmlerin korku-gerilim modelinden bilim kurgu eksenine, oradan da felaketvari distopik bir düzleme (buna zombi filmleri de dahildir) kayması bundan. dolayısıyla filmin öykü yapısının mükemmel ironisi unutulmamalı.
    --- spoiler ---
156 entry daha
hesabın var mı? giriş yap