• öğrendiğiniz zaman ne yapacağınızı şaşırırsınız, eliniz ayağınız birbirine karışır, boğazınıza bir yumru yerleşir, hemen inkar edersiniz, kabul etmezsiniz, edemezsiniz 20 yıl boyunca anne dediğiniz insanın aslında teyzeniz, babanızın da enişteniz olduğu gerceğini. sonra sakinleşir ve düşünmeye başlarsınız fizyolojik ailem beni neden istemedi. sorup soruşturursunuz doğum kontrol yöntemleri siz doğduğunuzda yaygın olsaydı, hayatta olmayacağınız gerceğini öğrenirsiniz. sonra annenizi daha çok seversiniz size bu kadar düşkün olduğu için, üzerinize titrediği için, bir melek olduğu için. ona gerceği bildiğinizi hemen söyleyemezsiniz üzülmesin diye. babanız gözünüzde gercek bir kahramana dönüşür çocukları olmuyor diye annenizi yarı yolda bırakmamıştır sizi her şeye karşı korumuştur. fizyolojik ailenizden nefret edersiniz sizi piç gibi ortada bıraktığı ve aileniz ve sizin durumunuz iyi olduğu için bu size söylemelerini ve bundan maddi menfaat sağlamaya çalıştıkları ve bunu söyleyip sizin dünyanızı nasıl karartıklarını düşünmedikleri için.
  • annenin karnında değil yüreğinde büyümektir... böyle demişti evlatlık olan ve anne babasını da abla ve enişte dediği biyolojik anne ve babasını da çok seven bir yakınım... ona göre biyolojik anne ve babası, çocuğu olmayan ve hiç olmayacak olan annesi için büyük fedakarlık etmiştir... annesi onu karnında değil yüreğinde büyütmüştür... o şanslı bir çocuktur onu çok seven iki anne ve babası olduğu için... böyle düşünmesi beni hep çok duygulandırmıştır... ellerinde/yüreklerinde büyüdüğü anne ve babası gibi kocaman ve mutlu bir yüreği var onun... anne ve babası onun mutlu hayatına/kişiliğine baktıkça gururlanıp mutlu oluyorlar... biyolojik anne ve babası ise artık vicdan azabı çekmiyorlar ayrıca da mutlu ve gururlular (ona anlattıklarına göre, onu evlatlık verdikleri için bi müddet vicdan azabı çekmişler, büyüyünce bu durumu anlayamazsa ne yaparız diye çok evhamlanmışlar) ...
  • (bkz: overacting)
  • 8 yaşında ailesine kavuşan bir öğrencimin kompozisyon ödevi için deftere düştüğü not:
    "bu sene çok mutluyum, bir ailem oldu. annem, babam, abim oldu. babaannem, dedem bile oldu. ailem oldu benim de."

    çok daha fazlası düşer benzer notları defterlerine umarım. bu defterlerden biri de bizim evde yaşar umarım, isterim.
  • ileri yaşlarda öğrenildiğinde psikolojik buhrana sebep olabilir.

    5 - 6 yaşlarımdayken babannemle oturmaya gittiğimiz (bana babannem bakıyordu) komşu teyze bana torunun fotoğrafını gösterdi ve bak benim de senin yaşlarına yakın torunum var. yaz tatilinde bize geldiklerinde arkadaş olup oyun oynarsınız dedi. çocukluğumun en yakın arkdaşıyla fotoğraf üzerinden tanışmıştım. sanırım yazı ciddi ciddi beklemiştim. sonunda beklenen arkdaşım gelmişti. artık tüm yazları mütemadiyen bizim yada onların bahçelerinde oynayarak geçiriyorduk. bazen birbirimiz olmadan yemek yemez hale bile gelmiştik. özellikle evde benim sevdiğim bir yemek varsa kesinlikle o da yerdi. bir gün evde arkadaşım ve anneannesi hakkında bir şeyler anlatırken abim o onun gerçek torunu değil ki o evlatlık dedi. ben inanamadım hatta inkar ettim. sonra bunu arkadaşıma söylemeye karar verdim ve sana bir şey söylesem çok üzülürsün dediğimi hatırlıyorum. çünkü bence bunu bilmesi gerekiyordu.

    arkdaşım bunu anneannesine anlatmış. artık oyun oynamamız yasaklanmıştı. mütemadiyen babannemi arayıp beni şikayet etmeye başladılar. birden herşey çok değişti. arkadşımla konuşma çabalarım da geri çevriliyordu ve ben yalancı olduğum için artık benimle arkdaş olmayacağını söylüyordu.

    arkdaşım başka bir sokaktan yeni edindiği arkadaşlarına da benim yalancı olduğumu söylemeye başlamıştı. 9 yaşındaysanız ve iftiraya uğradıysanız hayat çok zor olabiliyor.

    üvey annesi apar topar istanbuldan gelmişti ve beni çağırıp "aman çocuğum, ona sakın anne babasının trafik kazasında öldüğünü söyleme yoksa çok üzülür, ağlar. biz onu almasaydık çocuk esirgeme kurumlarında kalacaktı" diye tembihleyince ben bir kaç yaş büyümüştüm.

    bir kere onun ailesinden yalancı olduğumu iddia etmeyen bir büyük vardı ve beni sır tutmaya ikna etmişti. hem de ilk defa hayatımda empati yapmayı öğrenmiştim sanırım.

    bu olaydan yaklaşık 15 yıl sonra sevgilisiyle kaçarak evlenmeye çalışan arkdaşım işlemler sırasında evlatlık olduğunu öğrenmiş ve ağır depresyona girmişti. hastaneye yatırıldı. bir kaç kez kaçtı hastaneden. şuan kendisinden haber alınamıyor.

    bazen ben çocukken bunu tam olarak söylemeyi başarabilseydim sonun böyle olmayacağını düşünüyorum.
  • evlatlık olmak yerine evlat edinilmiş olmak başlığı daha doğru olurdu.
  • çok yakın bir arkadaşım, yıllar sonra evlatlık olduğunu öğreniyor. ailesini araştırmaya karar veriyor ve bingo. sonrasında aile berbat bi aile çıkıyor. 9 kardeş çıkıyor ortaya önce, tabi bu kim olduğunu kimseye söylemeden araştırıyor. yani aileden kimsenin haberi yok. sonra bir ablasının iki de abisinin cezaevinde olduğunu öğreniyor, hayatlar anlayacağınız psikopatlık ve ciddi suçlar üzerine kurulmuş. sessizce aralarına karışmadan ve kimliğini açığa çıkartmadan araştırmayı yarıda bırakıp, kendi hayatına geri dönmeye karar veriyor. biyolojik anne babayı bulmak, sizin için her zaman iyi sonuçlar vermeyebilir.
  • ailenizin, biyolojik aileniz olmamasi anlamina gelir. bunun disinda baska hicbir anlami yok. ayrica cocuga, cocukken muhakkak soylenmesi gereken bir gercek. boyle seyler gizli kalmaz, zaten ortada gizleyecek hicbir sey de yok. ayip degil gunah degil neyi sakliyorsunuz?

    koruyucu aile olup evlâdini, biyolojik cocugundan daha cok seven arkadaslarim var. netflix ve spotify faturalarim disinda baska herhangi bir seyin sorumlulugunu almaya karar verdigimde, umarim ben de bir koruyucu anne olacagim. dunyada cok cocuk var, cocuklarin korunmasi ve iyi yasamasi gerekir. dogurmamiza gerek yok, var olanlar cok yasasin, mutlu yasasin.
hesabın var mı? giriş yap