• orospu değildir. orospuluk başka bi kavram. önce bunun bi ayırdında olmak lazım. fahişelik bir meslek.

    neden aşağılanırlar anlamam. menajerlerce hak mahrumiyetine uğramadıkları ve insanlık dışı muamele görmedikleri müddetçe bazı kadınların yaptığı ticaret sonuçta. ben nasıl gelip eşek gibi çalışıyorum mesaide, bu meslek erbabı da kendi görev tanımı içinde mesai dolduruyor. kesinlikle ahlaksızlık değil. eğer fahişelik ahlaksızlıksa ahlaksız olan fahişe değil, müesseseyi canlı tutan müşteridir bana sorsan.

    şimdi mümkün mertebe mantıklı düşündüm taşındım, fahişelerin benden iyi şartlarda çalıştıklarına karar verdim amına koyim. bak neden;

    -fahişe müşterisini seçebilir, ben seçemem. ben müşterimi seçecek olursam bekleme sürem çok uzun, fahişenin talibi daha çok.
    -dünya piyasaları göze alındığında fahişenin saati 50 usd ila bir kaç bin usd civarında oynar. hadi bi kısmını menajerine aktarsın, iyi para kalıyor yine. maaş yazmayacağım ama türkiye'de tahsilli insanların saat ücretleri çoğunluğu 4-5 usd civarında olmak üzere 4-20 usd aralığında. (ssk yatıyor gerçi)
    -fahişe istediği saatte yatar, istediği saatte kalkar. ben istediğim saatte yatarım da göt ister istediğim saatte kalkmak.
    -fahişe mesaideyken süreci kendi lehine iyileştiren çok şey var; yaşlılık, erken boşalmak gibi. ben de öyle bi durum yok, en fazla gün içinde elektrik filan kesilecek de bilgisayar kullanamayacağım.onun haricinde tam gün full performans. eve girdiğimde her yerim ağrıyor amına koyim.
    -fahişe mesaiye kalırsa ek ödeme alıyor, ben alamıyorum.

    alt topalama gelince ikimiz de para karşılığında bedenlerimizi kiralıyoruz. ben bilgimi, beynimi ve zamanımı; hanımefendi kadınlığını. ama sanki fahişenin ticaretinde kar marjı daha iyi. şimdi elini vicdanına koy da konuş sevgili okur, sence hangimiz sikiliyoruz?
  • "sevişti bir bakir ile bir bakire; erkeğe milli dediler, kıza fahişe"

    cemal süreya
  • teoman'ın bir çok filozof, ressam, sosyolog ve yazarlara selam çaktığı şarkısıdır.
    şarkıyı söylerkenki gırtlak tonu yıllarca tüketilen sigara, alkol ve tecrübelerin sesidir.
  • "korkum; çığlık atan adam gibi
    tablodaki, şakağımda ellerim
    hep kaçarken, tek kişilik bir dünyayı
    ben artık nasıl severim?"

    sözleriyle norveçli ressam edvard munch'un 1893'te yaptığı çığlık** isimli tablosuna gönderme yapmış teoman'ın üstün parçasıdır.
    http://upload.wikimedia.org/…en/f/f4/the_scream.jpg

    ayrıca nakarattaki "tek başıma bu vücutla fırlatıldım dünyaya" lafı ile de varoluşçuluk felsefesine giriş tadında heyecanlar yaşamış kendisi, hadi bakalım.
  • otoyoldaki poşetlere benzetiyorum onları. yolun ortasında öylece bekliyor, bir aracın altına giriyor, oradan çıkıyor sersemlemiş vaziyette. rüzgar, yardım edip yoldan çıkmasına yardım edecek yerde daha da sersemletiyor. kaçamıyor. bir aracın altına daha giriyor ve o yoldan bir türlü kurtulamıyor.
  • birinci dünya savaşında osmanlı devleti tarafından dikimevlerinde çalışmak suretiyle istihdam edilmişlerdir.

    bu konuda istanbul polis müdürlüğünden, tahrirat kalemi aracılığıyla, emniyet-i umumiye müdürlüğüne gönderilen kayıtlardan birinde "saika-i zaruretle tarik-i fuhşa süluk eden kadınların askeri dikimhanelerde çalıştırılmasına dairdir" başlıklı bir yazı da vardır.

    sonuçta tarihsel süreç içinde milli mücadeleye katkıları da oldukça fazladır kendilerinin.
  • "yapmak istemediğimiz işlerde, para karşılığında çalıştığımız bu dünyada hepimiz fahişeyiz." godard.

    tanım olarak, bir çoğumuzun farkında olmadan icra ettiği meslek.
  • sanırlar ki bu kadınlar, kadınların en aşağılık olanıdır.

    iyi kadın iyi bir gelecek için tüm benliğini değiştirirken

    kötü kadın ise sadece para karşılığında bedenini ve birkaç saatini satar.

    her iki tarafın ödediği bedelleri bir teraziye koyduğunuzda göreceksiniz ki;

    fahişe çok daha iyi bir tüccardır.
  • biraz zorlama gibi duran girişinden sonra gerek sözleriyle, gerekse de müzikal anlamda kazandığı ivmeyle insana teoman yine yardırmış "dedirten" parça olmuş. "niye sattın vücudunu? daha mı kötü, dedi, satmaktan ruhu?" mısralarıyla teoman müzik literatürüne bar filozofundan sonra sokak filozofu da eklenmiş gibi görünüyor.
  • fahis kelimesinin -e hali..
    fahise satan kisi dedigimizde aklimiza, mali ederinden daha pahaliya satan kisi, pezevenk gelmelidir.
hesabın var mı? giriş yap