• 18 eylül 2001 salı itibariyle cnbc-e'de başlayan dizi.
    üç çocuklu bir aile+anneanne formatında yaşayan ailede, en küçük erkek çocuğun adı kenny...
    we kenny daha ilk bölümde okulda dayak yiyip yere düştüğünde
    yanındaki arkadaşı dayak atan çocuğa dönüp:
    -oh my god, you killed kenny! you bastard!! dedi...
    bu da şimdiden izlemeye yeterli bir sebep...
  • simon shore tarafından yönetilmiş olan başrollerini ben silverstone ve brad gorton'ın payşaltığı eşcinsel temalı gençlik filmi. 1998 senesinde çekilmiş olan bu ingiliz filmi, oldukça ilginç bir şekilde korsan bölgesine ispanyolca dublaj ve türkçe altyazı şeklinde düşmüştür.

    --- spoiler ---

    klasik ergenlik, homofobi, come out gibi temaların oldukça hoş kotarıldığı film, her ne kadar duygusallıktan uzak çekilse de, oldukça hoş bir şekilde stereotype'lara yer vermektedir. zira yazar olması ailece planlanan ben - fotoğrafçılıkta da oldukça başarılı - tıfıl, kısa boylu, çekici olmayan, erkek sporları ile kendi görsel zevki dışında ilgi duymayan, yan komşusu olan oldukça kilolu -bir başka ötekileştirilmiş imaj, ötekiler kardeşliği- kızımızla takılmakta, sporcu sıkı heteroseksüel futbolcu tiplerce ibne ibne diye dalga geçilmektedir. işin aslı da öyledir ama bunu kimse bilmemektedir. öte yandan uzun boylu, latino, sporcu, atletik, kızların sevgili, manken bir kızla çıkan -asla gay olamaz bir kez tipi aykırı- kendini keşif hamlelerinde bulunup umumi heladan deneyim yaşayacak birini ararken ben'e rastlar. cinselliği, birbirlerini keşfederler. ama john'un spor bursu, vücudu gelişmiş aklı kısa arkadaşları, homofobisi arkadaş olarak görülmelerini engeller. film boyunca, gay kılıklı biri zaten az da çok da olsa tahmin edilmekte olduğu ve stereotype'lara uygun olduğu için kabul görürüken; diğer oğlanımız dolapta kalmaya mahkumdur ve gündüz düşlerinde aile sahibi olmaya ve bebek yapmaya kendini uygun bulur. ha araya uvertur olarak serpiştirilen aile babası, 2 yaşında bebeksahibi evli eşcinsel de belki ona el sallamaktadır.

    çok başarılı olmasa da, bu gözle izlediğinizde bıyık altından gülümseten, biraz hain bir film olmuş. seyredilebilir.

    kutsal bonus : (bkz: muhterem nur ya da neriman köksal)
    --- spoiler ---
  • en cok tagline'ini sevdigim film:
    "boy meets boy. boy likes boy. boy, oh, boy."
  • her hafta türk filmi tadinda 1 saat gecirten bir dizi.
    fakat esas (bkz: anne hathaway)
  • debrah farentinonun* ne kadar dehset verici derecede yetenekli bir sahis oldugunun kaniti olan dizi.. hatun mimikleriyle kendini asmakta, yikilmaktadir.
  • cnbc e'de yeni yayınlanmaya ba$layan "gençlik" dizisi.. p.tesi 20:00'de ba$lıyo olmalı...
  • babanın arkadaşının öldüğü bölümde beni pek bi ağlatan güzel dizi. daha ağlayan var o bölümde ama deşifre etmemeliyim utanır. erkekler ağlamaz falan tabi tabi..
  • bozulmus amerikan aile yapisina, "bakin boyle olmalisiniz, soyle yapin, boyle mutlu olun, hedeyin..hodoyun..!" gibisinden seyleri empoze etmeye calisan, tipik american dream dizisi
  • dizinin yönetmeni richard compton, star trek , babylon 5 , kaçak , x files gibi dizileri yönetmiş çok tecrübeli bir isim. zaten kamera açıları, renkler, geçişler ve rastlantıların bir araya getirilmesindeki başarılı kurgu açısından çok değerli bir dizi olduğu ilk dakikadan hemen anlaşılır. castingi de gerçekten doğru buluyorum.
  • bir dizi film icin gayet hosh kamera teknıklerı ıle cekılen, izleyıshı yumushaklık ve sakınlık uyandırarak zevk veren dızı. verdigi msglar(malesef) gozardı edilerek izlenirse; evlenıp cocuk dogurma ve one big family olma arzusu yaratan ve dolayısıysa nufus artıshı problemı yaratabılecek tehlıkede guzel bir dızı.
hesabın var mı? giriş yap