• yagdi yagmur giydim gocugu
    sen de mi sair oldun orospu cocugu

    seklindeki tekerlemeye konu olmus soguk hava giysisi.
  • ismiyle en iyi ozdeslesebilen nesnelerden biri. gocuk. bu kadar guzel tarif edebilir bi isim bi nesneyi.

    efenim bu gocuk ruzgardan, yagmurdan koruyan kalin bi mont/kaban cesidi olup hastalikları defetme yetenegine sahiptir
  • muhteşem bir kelime. bunun yerine mont, kaban, efendime söyleyim, ceket vesaire diyenleri kınıyorum.

    gocuk lan! var mı ötesi!
  • insanın içini burkan bişeydir aslında. her bu kelimeyi duyduğumda bir demet tiyatrodaki kudret'in (bkz: olgun şimşek) durumu aklıma gelir. sürekli olarak almanya'dan bir babanın getireceği nesnedir o. ne biliyim belki de her sabah o insanın uyanması için bi sebeptir. insanlara karşı babayı savunma aracıdır, bi çeşit kalkandır o; kudret'in yüzündeki daimi tebessümün sırrıdır.

    bu açıdan bu kavramı yurt sathında tanıttığı için bir demet tiyatro ekibine daha bi teşekkür etmek gerekir sanırım.
  • mont, kaban gibi kışlık giyeceklere iç anadolu bölgesinde verilen isim. ülkemizin batısında gocuk dedin miydi mal mal bakılması kuvvetle muhtemeldir. başıma geldi oradan biliyorum. bu açıdan umut sarıkaya'yı kutlamak gerekir. bu kavramı yurt sathında tanıtmış, bir neslin acılarına son vermiştir.
  • usudun, giydin gocuk
    aciktin, yedin sucuk
    otur suraya ey cocuk
    terledin boncuk boncuk

    diye sacma bir siire ilham kaynagi olabilmis kis giyecegi.
  • içi muflonlusu makbul, beraberindeki atkı ve diz altı plastik çizmeyle yeryüzü kozmonotu olmayı sağlayan, seksenlerde çocuk olmak kostümü...
  • sobali okullarda, sobaya cok yaklasinca hemen yanan eriyen bir ust kumasa sahiplerdi bir de.. genelde bu hata hep yapilip gocugun ust kumasi sobaya kaptirildigindan, yamalar da olurdu ustlerinde rengarenk..
    ya aslinda insani cok uzen bir kelime bu.. buna, ilk satirlari yazdiktan haftalar sonra iyice kanaat getirdim..kaybedilmis ve asla geri donemeyecek saf yillari hatirlatiyor, belki artik yasamayan sevdiklerini hatirlatiyor, insan da tuhaf tuhaf seyler cagristiriyor, geneli huzunlu ve saftirik..cok saf cocuklardi bunlari giyenler, ogretmenlerine, kendinden buyuklere ve her tanimadiklarina siz derlerdi, kitap okurlardi, hala da okuyorlardir (cunku sanmam ki gazete-kitap kagidinini kokusunu unutmus olsunlar), bunlar efendi cocuklardi be.. simdi ki gibi insan azmani, her boku bilen tipler degillerdi.. oyle sacmalama, inanmiyorueeemm vs vs gibi kelimeleri bilmezlerdi, top falan oynarlardi en sokaklarda en fazla..gittikleri misafirliklerde kenarda sessizce oturan cocuklarin giysisiydi gocuk. ikramlari tokuz diye geri cevirilmesi ogretildigi icin, buyuklerin yediklerine gulp gulp sesleri esliginde bakarlardi. bilgisayarla 20'lerini gecince tanistilar, interneti az daha gec kesfettiler, simdi hepsi is guc sahibi ana baba ve artik cocuklarina montlar aliyorlar gocuklar yerine..
  • musamba kelimesinin populer oldugu donemlerde kaban yerine kullanilan kelime.
    ha bir de,o donemlerde talebe kelimesinin de sik kullanildigini belirtmek lazim...
  • türkçe'deki en güzel kelimelerdendir bence. ama gocuk diyince karşıdaki insan bi afallar, küçük görür kullananı. ben çok severim. artık dilim alıştı, mont/kaban tarzı şeylere zaten de, böyle pantolonlara, tişörtlere bile gocuk der oldum. böyle giyilen bir şey olsun yeter bana. ağız dolucu gocuk diyince, içini bi mutluluk kaplıyor insanın. benim lan.

    bir de kanyonda falan bi mağazaya girip "mavi gocuğunuz var mı" diyesim var hacım.
hesabın var mı? giriş yap