• bazı kalplerin ve bütün hayallerin kenarına yapıştırılması gereken ibare.
  • travelling wilburys parcasi. bu sarkida vokalde george harrison, roy orbison ve jeff lynne vardir.

    been beat up and battered around
    been set up and i've been shut down
    you're the best thing that i ever found
    handle me with care

    reputations changable,
    situations tolerable
    but baby you're adorable
    handle me with care

    i'm so tired of being lonely
    i still have some love to give
    won't you show me that you really care

    everybody's got somebody to lean on
    put your body next to mine and dream on

    i've been fucked up and i've been fooled
    i've been robbed and ridiculed
    in daycare centers and night schools
    handle me with care

    been stuck in airports terrorized,
    sent to meetings hypnotized
    overexposed commercialized
    handle me with care

    chorus

    i've been uptight and made a mess
    but i'm cleaning up myself i guess
    oh the sweet smell of success
    handle me with care
  • jodi picoult'un diğer bir kitabı olan my sister's keeper ile aynı formüle sahip kitap, sadece hastalık değişik. bakınız:
    - 2 kıza sahip aile
    - kızlardan birinde çok ciddi bir hastalık
    - kızın hastalığını yaşamın merkezine koymuş anne
    - ihmal edilen diğer çocuk
    - anneye katılmayan baba
    - karakterlerin kendi ağzından yazılmış bölümler
    - ve hikayeyi yürüten dramatik, düşündürücü bir mahkeme

    --- spoiler ---
    sonu bile neredeyse aynı. tam mutlu son derken, beklenmedik trajedi.
    --- spoiler ---

    ha okunmuyor mu, okunuyor. düşündürüyor da biraz. ama işte biraz fazla... nasıl derler öngörülebilir. fazla tekrar. insan biraz kendini kandırılmış hissediyor bir okuyucu olarak.

    ha şu linkte kitap süper özetlenmiş ama ciddi spoyler var, handle with care yani eheh: [http://www.guardian.co.uk/…ed-read-handle-with-care http://www.guardian.co.uk/…ed-read-handle-with-care]
  • bitmesiyle yine huzurla dolduran bir kitap oldu sanırım. mutlu son- acı son-ölenler-kalanlar-parçalanan şeyler kırılan(!) şeyler bir yana her kitabında olduğu gibi bunda da acayip huzur doldum (bkz: jodi picoult)
    tema aynı olabilir, roller farklıdır belki sadece. ama bambaşka hisler duyuyor insan kitabı bitirdikten sonra.
    severek okunacak bir kitap kanımca.
  • jodi picoult'un ağustos 2009'da basımı yapılan harika kitabı.

    --- arka kapak spoiler ---

    "sürekli bir şeyler kırılır. bardaklar, tabaklar; verilen sözler, yürekler... buzu kırabilirsinz; dalgaları da; sessizlik bile bir anda paramparça olup dağılır. zincirler kırılır; bağlılıklar, dostluklar, yeminler... kısacası yaşamda birçok şey kırılgandr. en çok da yaşamın kendisine yönelik bağ..."

    --- arka kapak spoiler ---
  • george harrison'ın this is love single'ı çalışması sırasında bir araya gelen müzisyenler, "bu kadar toplandık, bari bi şeyler yapalım" derler, ortaya bu şarkı çıkar. şarkı o kadar güzel olur ki bu sefer grup fikri ortaya çıkar ve traveling wilburys doğar.

    grup elemanları artık kariyerlerinin zirvesindedir, durulma dönemindedir. şarkı da bunu çok güzel yansıtır. yorulmuş, yıpranmış, kandırılmış, aldatılmış adamın hala verecek sevgisi vardır karşısına çıkmış olan güzelliğe, sadece artık kırılmamak ister. şarkının asıl kısımlarını george harrison söyler; hızlı beatles kariyeri, hinduizm, lsd, pattie boyd olaylarından sonra en anlamlı olan da onun söylemesidir herhalde; nakarat kısımlarında ise grubun diğer elemanları**** vardır. bu beş naif sesin ortaya çıkardığı en güzel eserdir. klip aynı zamanda roy orbison'ın ölmeden önce yer aldığı son kayıttır.

    https://www.youtube.com/watch?v=l8s9dmuakvu
  • amerikalı yazar jodi picoult'un 2009 yılında yazdığı, türkçeye cam çocuk olarak çevrilen, osteogenesis imperfecta yani cam kemik hastalığıyla dünyaya gelen willow o'keefe'nin hayatını anlattığı romanıdır.
    willow daha doğmadan vücudunun çeşitli yerlerinde 7 tane kırık kemiği olan, doğum sırasında da 4 kemiği daha kırılan bir cam çocuktur. annesi ona doğduğu ilk günden itibaren sadece koruyucu süngerler arasında sarılabilmiştir. bu kitabı okurken etkilenmemek, duygulanmamak elde değil. bu roman da jodi picoult'un 2004 yılında yazdığı my sister's keeper romanı tadında, yine hasta bir evlat ve ailesinin yaşadıkları üzerine etkileyici bir kitap. hatta okuduğum en etkileyici 5 kitap arasında diyebilirim.

    kitaptan bazı bölümler:
    "birini seviyorsan adını farklı söylersin. o ad ağzının içinde güvendedir sanki..
    (when you love someone, you say their name different. like it's safe inside your mouth.)"

    "sürekli bir şeyler kırılır.
    bardaklar, tabaklar, verilen sözler, yürekler..
    buzu kırabilirsiniz; dalgaları da; sessizlik bile bir anda paramparça olup dağılır. zincirler kırılır; bağlılıklar, dostluklar, yeminler..
    kısacası yaşamdaki birçok şey kırılgandır. en çok da yaşamın kendisine yönelik bağ..
    kırık dökük bir hayatın içinde osteogenesis imperfecta hastalığıyla dünyaya gelen bir bebek: cam çocuk willow.
    sayısız kırıkları sarmaya çalışan bir anne: charlotte.
    buz gibi görünümü altında parçalanan bir baba: sean.
    kardeşinin kırıkları altında ezilen bir diğer kız: amelia.
    ve charlotte'nin biricik arkadaşı ve doktoru: piper."

    "(things that break - be they bones, hearts, or promises -can be put back together but will never really be whole.)"

    özellikle anne charlotte'un kızı willow ile ilgili şu sözleri gerçekten çok güzel ve unutulmazdı:
    ''sen willow'dun işte, saf ve basit. senin gibi başka bir insan daha olamazdı. seni kollarımın arasında incinmemen için sarıldığın köpükle birlikte kucağıma ilk aldığım anda kavramıştım; ruhun bedeninden çok daha sağlamdı ve doktorlar bana tekrar tekrar ne derse desin, her zaman kırıkların nedeninin de bu olduğuna inandım. bir dünya kadar büyük bir yüreği hangi iskelet tartabilirdi ki?.''
  • jodi picoultun türkçeye çevrilen yeni kitabı. osteogenesis imperfecta hastalığıyla doğan bir çocuk ve onun annesinin öyküsü.her zamanki gibi herkes neler hissediyor ayrı ayrı öğrenerek okuyorsunuz.
  • ayricalikli olarak bizim postacilarimiza anlatilmasi gereken durum. elbet dikkat ederler bir gun.
hesabın var mı? giriş yap