• askerde uzun dönem askerlerin kısa dönemlere sesleniş şekli.
  • sanırım şoyle birşey donemde; bir parça bal duşunun kahvaltıda, açık havadasınız. balın kokusunu alan arıcıklar ufak ufak yanaşmaya başlıyorlar. elinizle git diyorsunuz gitmiyorlar, alıp sofradan kaldırmak istiyosunuz fareli koyun kavalcısı gibi balı takip ediyorlar; hah oradaki bal odur, arıların da kim olduğunu soylemeye gerek yok sanırım. ilgilerini çektiğiniz anda kahve sırasında, 5 dakka yemek yerken, koridordan geçerken, yolda, arabanıza binerken, kırmızı ışıkta beklerken -oda demedim hiç haliyle-bu kişiyi takip edip illa soracak birşey bulunur. bilgi ayrı da ya sabırlı ya umursamaz rolu oynar kendince.
  • aslı pehlevice olan kelimedir. etimolojik açılımı şöyledir:

    kho: prens, şair, düşünür, feylesof anlamlarına gelir.

    ce: küçültme ekidir.

    prenscik, şaircik, düşünürcük, feylesofcuk anlamındadır.
  • öz türkçe bir kelime. arapça yada farsça kökenli değil.
  • osmanlı'da zenginlerin birçoğunun ve toplum ileri gelenlerinin hoca oğulları veya kızları olduğu göze çarpmıştır. o dönemde hoca tabiri, cemiyette genellikle büyük tüccar, müteşebbis, patron gibi anlamlarını korumuştur, tıpkı italya'da aynı dönem kullanılan maestro ifadesi gibi. keza bu tabir, 14. asır iran'ında da aynı manalarda kullanılmıştır. hindistan'da ve orta asya'da ise ictimai-dini zümreler için kararlaştırılan bir tabirdir.

    fatih sultan mehmet zamanında hoca tabiri, divan kalemlerinin şefleri için de kullanılmıştır.

    ayrıca, (bkz: hace)
  • farsça’dan alınmıştır ve "köle sahibi" anlamına gelir. daha sonra islam dünyası'nda anlam kaymasına uğrayarak "dinî öğretmen" anlamına getirilmiştir. bu bilgiden sonra da "hocam" kelimesi, nefret edilesi hitap şekillerinde bir numarayı almıştır nezdimde.
  • biraz fazla bilgisi olan herkese deniyo
  • bir iddiaya göreye eskiden "khoca" diye telaffuz edilip yaşça büyük önemli kişiler için kullanılan kelimenin koca*-hoca* diye iki fraksiyona ayrılma sonucu elde edilmiş kelime.

    her ne kadar "h" harfi türkçe* da yoksa da (bkz: kelimelerin basina gelmeyen harfler) hoca kelimesinin arapça olmadığı kesindir. farsçadaki "hace" kelimesi ise anlam ve söyleniş yönünden pek benzeşmez.
  • doktorlara meslekleri ve konumları babında yüceltme anlamında kullanılan sıfat.
  • inandığını ifade ettiği ve savunduğu dîni gerçekten yaşayıp yaşamadığını anlayabilmek için ailelerine/aile hayatlarına şöyle bir bakılması gereken kişi ya da kişiler.

    zîrâ bu sıfatı taşıyanların pek çoğu cemaatlerine ve yakınlarına kestikleri ahkâmı kendi ailesine yaşatma konusunda sınıfta kalıyorlar ve bu da samimiyetlerinin ve de güvenilirliklerinin derecesini ortaya koyuyor.

    islâm'ın kuralları kişiye göre esnetilip değiştirilebilecek olsaydı yâhut bir önderin nefsini kurtarması yakınlarına da fayda edebilecek olsaydı, peygamber efendimiz fâtımâ vâlidemize, "babam peygamber diye güvenme!.." uyarısında bulunmazdı; lâkin kendi nefisleriyle mücadeleyi öyle ya da böyle veren hocaların mesûl oldukları ailelerine bu hassas noktayı hatırlatamaması, üstüne üstlük söylemleriyle eylemlerinin çelişkilerle dolu olması, inandığını yaşama konusunda sınıfta kaldıklarını gösteriyor.
hesabın var mı? giriş yap