• klasik dönem arap, fars, türk tarihçileri tarafından yahudi orijinli her türlü düşünce, görüş ve akım, “israiliyyât” olarak adlandırılmıştır. özellikle tarihe dair geliştirilen efsaneler ve inançlar bütününün islam tarihlerinde etkisinin çok büyük olduğunu söylemek gerekir. hatta kur’ân’a da bilimsel bir bakış açısıyla yaklaşılırsa, israiliyyat’a ait verilerin bazılarının tekrar edildiği görülür. işin gayet ilginç yanı da şudur ki, adı geçen efsanelerin bazılarının tarihi kökenlerinin gerçek olduğu kanıtlanmıştır. mesela kurân'da geçen irem anlatısı bunlardan birisidir. akla şu sorular gelmektedir:

    1-) israiliyyat ile islam literatürü birbirinden nasıl ayrılacaktır?
    2-) israiliyyat’ın oluşumu sadece yahudilere mi bağlanmalıdır? buna etki eden diğer sebepler nelerdir?

    israiliyyat ile arap/islam literatürünü birbirinden ayırmak şu an için hayli güç gibi görünse de işin aslı öyle değildir. arkeolojik kazılarda ele geçen veriler bunu yavaş yavaş ispatlamaktadır. ayrıca filolojik tespitler de bu konudaki en büyük yardımcımızdır. bunları ayırmak için çekirdek yahudi kültür öğelerinin ortaya çıkarılması gerekmektedir ki bu da hiçbir millet için kolay değildir. bilinmediği gibi yahudilik 18.yy’a kadar mühtedi kabul etmiş bir dindir. karaimler bunun en güzel örneğidir. hazar kaganlığı da ikinci önemli kanıttır. bunu kabul etmeyen yahudiler de kırım hanlığı döneminde (ki; hazar hakanlığı yıkılalı yüzyıllar olmuştu adı geçen dönemde) bölgeye giden birkaç yahudi seyyahın hazar bakiyelerini piç kaynak söylüyor efendim yok mu sayalım şeklinde nitelemesini göstermektedirler ki uydurmadır. hazarların yahudiliği ve türklüğü dönemin bütün literatürüyle sabittir.

    israiliyyat’ı sadece yahudilerin oluşturduğu bir kültür olarak görmek gayet yanlıştır. assur ve özellikle babil söylencelerinin israiliyyat’ın temelini oluşturduğu görülür. çivi yazılı tabletlerin tercüme edilmesiyle bu durum kabak çiçeği gibi ortaya çıkmıştır. ancak yahudi iş adamlarının özel desteğiyle, hem hazar kaganlığı’nın, hem de çivi yazılı kitabelerin bulunduğu yerlerin bugün birçoğunun ilginç bir şekilde “baraj suları” altında kaldığını da hemen belirtmek isterim. özellikle rusya’da bu çok yaygın ve tahribat inanılmaz boyutlardadır.

    *

    uzun zaman sonra gelen ibn i batuta editi: ibn i batuta, islam dinini seçen ibraniler'in de islam içerisinde israiliyyat adıyla anılacak bir literatürün oluşumunda katkısı olduğunu hatırlatmıştır. pek de güzel söylemiştir. belirteyim istedim.
  • yahudi kaynaklarina dayanmakta olan demektir. genelde ba$tan savma cumlelerinde kullanilir. bir ba$tan savma cumlesi ile deginelim mevzuya:
    -gercekten de cok yaki$ikli oldugunuzu soyluyorlar flagg bey?
    -bunlar israiliyyat karde$im, yok boyle bir $ey, bo$ bunlar bo$...ana?...dur dur..
  • kab'ül ahbar gibi yahudi geçmişi ve dolayısiyle de bu konuda rivayetleri bulunan kişilerce yapılan nakillere verilen genel ad. aslında rivayetlerin nakledildiği dönem için de bu kişilere hoşgörüyle davranıldığı pek söylenemez, hatta günümüzde popüler kültürün yardımıyla hakkında bireysel anarşist olduğu tarzında tanımlamalara dahi gidilen ebu zerr, sözü geçen kab'ül ahbar'ı "yahudizade" diyerek aşağılar. ama gerek yahudi-hristiyan kaynaklarına yapılan başvurunun mahiyeti(doğruluğu-yanlışlığı) hakkındaki birbiriyle çelişir görünen rivayetler, gerekse eldeki çok az veriyle müfessirlerin bocalaması sonucunda bu rivayetlerin alınması çoğalır. fakat objektif olarak bakmak gerekirse, israiliyyat'ın, özeleştiriden kaçınmaya çalışırken çoğu zaman kullanılan bir günah keçisi olduğunu da söylemekte fayda var. yapılan bazı rivayetlerde hiçbir israiliyyat ihtimali bulunmamasına karşın, rivayetin garipliği, direkt olarak israiliyyat ithamına ve rivayetin asıl kanalını korumaya da iter. akdeniz açıklarındaki bir adada elleri bağlı olan "cessase" isimli devasa yaratığa dair (ki rivayet edenler yaratıkla konuştuklarını dahi eklemeyi ihmal etmezler) rivayette hiçbir israiliyyat kanalı bulunmamasına karşın, bu rivayetin gayet gülünç durması, yine israiliyyat damgasını yemesine yol açar (rivayet "sahih"tir halbuki.) ayrıca bir noktada israilliyyat ayrımı yapılmasının imkansızlığı bir yana, "önceki şeriatlerden hüküm bildirilmeyen konularda nakil alınabilmesine" dair gelenek sonucunda bunun etik temeli de sorgulanabilir durumda. günümüz açısından bakıldığında ise israiliyyatı tamamen çıkarıp atmak konusunda (ciddi ve kitlelerce kabul edilebilir) bir girişimin yapılması ihtimali dahi kanımca abestir.
  • ingilizcede de yine israil-filistin yöresiyle ilgili, yine pejoratif philistinism diye bir kelime vardır.
  • olumsuz sayılması büyük oranda yeni bir hadisedir. klasik dönem islam alimleri için israiliyyat -elbette kritik bir bakışa ve filtreye tabi tutulduktan sonra- bilgi kaynağı olarak kullanılmıştır. doğal olan da budur aslında. islami açıdan da tarih disiplini açısından da binlerce yıldır levant'ta olan, binlerce nebiye muhatap olmuş bir kavmin kaynakları gözardı edilemez.

    peygamber (sav), firavundan kurtulmanın hürmetine hz. musa'nın sünneti üzere oruç tutan yahudileri gördüğünde "ben hz.musa'ya sizden daha yakınım" deyip oruç tutmuştur. elbette peygamber, vahiyle desteklendiği için bilgi kaynağına dair bir tartışmada farklı bir konumu vardır. ancak usul olarak israiliyyatın alınabileceğinin net bir kanıtıdır.

    "aman o israiliyyat at, bu israiliyyat çıkar" kafasındaki alim kisvesindeki türedi soytarılara gelirsek. evvala israiliyyat dedikleri şeylerin ekserisi muhammedi şeriata ait olan hususlardır ancak sünneti itibarsızlaştırma çabaları olduğu için bunu yahudiler üzerinden halletmeye çalışırlar. özellikle geçen yüzyıldaki reform hareketlerinde bu yaygındı, şimdilerde direkt hadisleri hedef alıyorlar zaten. birçok ayet-i kerimeyi, hadis diye bunlara göstersen "israiliyyat!!" diye kükrerler, ayet olduğunu öğrendiklerinde de anlamını tahrif ederler. henüz kuranın lafzına bulaş(a)madılar çünkü (tarihselciler hariç).

    "and olsun ki, tevrat'tan sonra zebûr'da da yeryüzüne ancak iyi kullarımın mirasçı olduğunu yazmıştık." (enbiya 105)

    "salihler yeryüzüne mirasçı olacaktır ve orda ebediyen yaşayacaklardır." (zebur 37:29)
  • (bkz: #25582219)
  • şöyle bir bkz vereyim de islam'ı itibarsızlaştırmak için mi yoksa itibarını kurtarmak için mi dışlandığına kendiniz karar verin.

    (bkz: ham sam yafes)
  • islamiyet'in öz kaynaklarınca tanımlanıp biçimlenen evreninde, izahı yapılmamış veya doldurulmasına gerek görülmemiş boşlukların (yahut detayların) önceki ibrani kaynaklarca doldurulmasına verilen bir isim.

    genelde efsaneleşmiş konularda, şüphe götürecek şekilde dizgilenen bu katkı veya ilavelerin ortalama bir karakteristiği belirdikten sonra, kaynak olarak ibrani bir menşe bulunmasa da bu ortalama karaktere uyan diğer rivayetlerin veya ilavelerin de ismi olmuştur zamanla.

    (bkz: anlam kayması)
  • ilahiyat” sözcüğünden esinlenerek kendi kendime söylediğim ancak gugıl’a “israiliyat” yazmamla gerçekte de var olduğunu öğrendiğim sözcük. yanılmıyorsam günümüzdeki yazılışı, “israiliyyat” yerine “israiliyat” olmalı.
  • islam ahkamına aykırı olmayan haberler yasaklanmadığı için, "israiliyyat" diye kötülemek yersizdir. hadis ve fıkıh alimlerinin kitaplarında yer alan hadislerin bazılarına bu şekilde yanaşmak hiçbir fayda getirmediği gibi, bu hadis ve haberleri getirenlere de kötü gözle bakmaya sebep olur.
hesabın var mı? giriş yap