• 160 yıl önceden günümüz türkiye'sini özetleyen satırlar:

    "zulüm bir alışkanlıktır; insanda bu alışkanlığın kökleşmesi,sonunda hastalığa dönüşmesi mümkündür. sarsılmaz inancıma göre, en iyi bir insan bile, sanki bir hayvanmış gibi kabalaşıp o derece aptallaşabilir. kanla, kudretle mest olur; hoyratlığı, ahlaksızlığı, içindeki kötülüğü büsbütün geliştirir; aklı, duyguları kesinlikle doğal olmayan hareketleri yadırgamaz ve sonunda bundan zevk almaya başlar. bir zalimde hem insanlık, hem de vatandaşlık tamamiyle yok olmuştur; yeniden onurlu bir insan olması, pişmanlık duyup eski hayatına dönmesi hemen hemen imkânsızdır artık. işin asil kötü yanı, böyle bir başıbuyrukluk kolayca topluluğa sirayet edebilir; kudret, son derece ayartıcı bir şeydir. toplum da boyle bir etkiye kayıtsız kalırsa, bu alışkanlığın toplulukta kökleşmesi işten bile değildir. kısacası, bir insana kendi benzerine fiziksel ceza verme hakkının tanınması topluluğun yaralarından biridir; bu yara bir yandan o topluluktaki özü ve vatandaşlık duygusunu kemirirken, öte yandan önüne geçilmez bir düzensizliğe de yol açar."

    * *
  • “her insanın hayatında kaçmakla direnmek arasında bir seçim yapmaya zorlandığı anlar vardır.

    ben direniyorum.”

    (bkz: charles bukowski) / kasabanın en güzel kızı-sevimli bir aşk hikayesi
  • yalnızlık bizim içeriye ve dışarıya ışık veren biricik penceremizdir ömür hanım... iki kanadı vardır, istekten ve korkudan; çarpar durur bir ömür içimizde..
  • "yine bir süre sustuktan sonra, tuhaf biri olduğumu, kuşkusuz beni bu yüzden sevdiğini ama belki günün birinde aynı sebepten nefret edebileceğini mırıldandı."

    albert camus
  • "zamanında birisinin ona, hayaletin bir ölü olan ve hiçbir duyusu olmadığı için de ölü olduğunun farkında bile olmayan bir insanın ruhu olduğunu söylemişti. bu söz, martin'in aklına gelince bir anlığına durup, acaba gerçekten ölüyüm de farkında değil miyim, diye düşündü."

    (bkz: martin eden)
  • "sevmek, sevildiğini bilerek sevmek... aaaah çocuklar, insan nasıl yükseliyor, nasıl ulvileşiyor biliyor musunuz?"
  • "cehaletimizi kırabiliriz, becerilerimizi, yeteneklerinizi ve zekamızı kullanarak kendimize ait olabiliriz. en önemlisi, özgür olabiliriz! uçmayı öğreniniz!"

    (bkz: martı jonathan livingston)
  • "kaynağını gerçek bir tutkudan almayan sadakat ne kadar da bıktırıcı."

    (bkz: milan kundera)
    (bkz: bilmemek)
  • bana ilk defa sen demesi hoşuma gitmişti ve ilk kez o sabah ona biraz karışık ama ilginç yaşam
    öykümü anlattım.

    insan ara sıra kendinden söz etmek, tüm yaşadıklarını anlativermek, karşısındakine iyi ve
    kötü olarak yüreğine yerleştirdiği gerçekleri biraz
    olsun göstermek ister.
  • 'her şeyin tam anlamıyla farkında olmak bir hastalıktır, hem de tümüyle gerçek bir hastalık' (bkz: yer altından notlar) (bkz: dostoyevski)
hesabın var mı? giriş yap