kalp

• rahim gibi. içindekini atmak için kasılmak ve acı çekmek zorunda.
• bu sabah hastaneye gittim, kablolalama yaptılar her taraflarıma, teller çektiler, köprüler kurdular, kaygan bir alet gezdirliler göğsümde, filmini çektiler, izlettiler, sesini dinlettiler (çağlayan gibi dökülüyor şerefsiz). sonuç; varmış lan bende de, yamukmuş biraz ama varmış. kırıkmış da biraz, biraz da yamuk ama sağlam hala. "çok içki, çok sigara, çok hayal kırıklığı, çok kadın, çok aşk, çok fazla hayat" dedi doktor, ama bırak demedi hiçbirini, "yaşa" dedi, "istemesen de yaşayacaksın zaten, domuz gibisin". yamuk kalbimle döndüm işime, bir bokluk olduğunu biliyordum aslında, hatta aslında ben onun orda olmadığına bile emindim. ne bileyim, küçülerek yok olmuştur diyordum, ya da sıçarken düşmüştür falan. varmış ama, bu iyi, lazım olabilir bu gece halı sahada. aklımdayken ekleyeyim; izmirliler, eğer bir kalbiniz olduğundan şüpheleniyorsanız siz de atakalp'e gidin, çok güzel hemşireleri var.
• herkesin kalbi yumruğu kadardır, derler.
  herkesin midesi kalbinin iki katı.. bir yerlerden duymuşum.
  
  kalbimin kaldırdıklarını midem kaldırmıyor ama ne garip.
  
  ve kalbime midemin iki katı kadar büyüklükteki yumruklarla yumruk atıldığını hissediyorum sanki. ve ellerim katı katı bakıyor tüm bu olanlara. yumruklarımı sıkıyorum.
• kalp de bir kap neticede. neyi vakumladıysa onu pompalayan.
• insan vucuduna omur boyunca durmadan kan pompalamakla yukumlu organ.. istemsiz kaslara sahiptir ($ukurler olsun).. cok yagli yerseniz her$eyi 45 ya$inda damarlariniz yag birikintilerinden tikanir (bkz: kalp krizi) husule gelir.. (bkz: zeki muren) (bkz: baris manco)..
• beynin duygularla ilgili işlevlerinden mesul tutulan ama alakasız olan organ.
• ... kemiği olmamasına rağmen, halk arasında kırılabildiği söylentileri yaygın olan sol yanımızdaki organımız.
• bazen kuvöz, bazen tabut.
• beyne^* kazık atmış organdır.. aşktan sorumlu vücut organı sanılmıştır hep.. aslında kan pompalamaktan başka bir boka yaramaz.. herşeyi beyin yapar.. sevdiceği gördüğümüzde gözümüzden beyne, sevdiceği kokladığımzda burnumuzdan beyne, sesini duyduğumuzda salyangozdan beyne, öptüğümüzde dudaklarımızdan beynimize gider sinyaller.. daha sonra beyin gönderir böbrek üstü bezlere sinyali, bezler salgılar adrenalini, adrenalin sağlar kalbin çarpmasını.. sonra biz de ay kalbim deriz.. bok yesin o kalp..
  
  bununla da yetinmemiş, rengi ve beyne göre daha sempatik olan şekli sayesinde uyanık insanlar tarafından pazarlanmış, para kazanma organı olmuştur.. üzerinde "seni seviyorum" yazan kocaman kalp şeklinde yastıklar, kucağında kalp tutan ayıcıklar, kalp şeklinde kolyeler vs.. doğal olarak gri ve şekilsiz bir şeye tercih edilecektir.. zaten bakıldığında kendi şekli bile değildir o.. kontörlerinden kırpılmış daha simetrik bir hale getirilmiştir.. truncation erörü büyüktür yani.. sevmiyorum.. sevilmiyorum.. galiba bok atıyorum..
• beni hem yaşatan hem bu ara ölümle tehdit eden yegane organ.