• ışığın kaçamadığı ortamın ısısı ölçülemez. ölçersin ama bilgiyi dışarı aktarmazsın. düşen cisimler olay ufkuna kadar ışık hızına ulaştıklarında gama ışınına dönüşür bölgeden uzaklaşır. ama ufuk sonrası %100 sansürün geçerli olduğu bir alem. orada ısının ne olduğunu öğrenmek imkansız.
  • eskiden newton mekanikleri vardı, sonra merkür'ün yörüngesini açıklayamıyor diye hatalı dendi.

    sonra einstein'ın genel görelilik teorisi ortaya çıktı. o da merkür'ün yörüngesini açıklamakla kalmayıp, kara delikleri de anlattı. o da big bang'deki sonsuzluğu açıklayamadı.

    konuya dönecek olursak, kara deliklere giren maddeler, kara deliğin etrafında toplanarak gazdan oluşan bir toplanma diski oluşturur. bu diskteki gazlar çok yüksek hızlarda birbirine sürtünerek oluşturduğu ısı ile, evrendeki en parlak cisimlere dönüşebilir.
  • kara deliği bir delik olarak değil içine çökmüş küre olarak hayal etmek gerekli. neden ölçülemeyeceği bu şekilde daha iyi tasavvur edilebilir sanıyorum. kara delik bildiğimiz her uzamda (4 boyutta) var olan bir delik aslında. yutulan maddenin bilmediğimiz bir forma dönüşerek algılayabildiğimiz evrende bilindik formlarda yer almadığı bir ortam denilebilir kara deliklere.
    öte yandan bu kara delikten gamma radyasyonu/ışıması yayılabiliyor yalnızca. bu bahsedilen ısı ya ısı olarak algılanan gamma radyasyonudur ya da oradaki maddenin bilemediğimiz bir formdaki ışımasıdır. belki de sensör arızasıdır.
  • evrenin her noktasında sanal parçacıklar oluşur. bunlar parçacık ve anti parçacık biçimindedir. normal şartlar altında bu parçacıklar derhal birbirlerini yok ederler ve etkileri gözlenmez. enerjinin korunumu gereği parçacıkların birisi pozitif diğeri ise negatif enerjiye (ya da negatif kütleye) sahip olmak zorundadır. bir kara deliğin olay ufkunda bu tür parçacıkların oluşması durumunda bu ikiliden sadece birinin kara deliğin çekimine kapılma ihtimali vardır. bu durumda parçacıklar sanal olmaktan çıkıp gerçek hale gelir. enerjinin korunması için kara deliğe düşen parçacığın enerjisi negatif olmak zorundadır. bu durumda kara deliğin kütlesi parçacığın enerjisi kadar azalır. öte yandan kaçan parçacık aynı miktarda enerjiyi dışarı taşır. bunun adı hawking ışımasıdır. bu nedenle kara delik dışarıya enerji yayarken eğer başka bir şekilde enerji kazanamıyorsa kendisi küçülür. kara delik küçüldükçe dışarıya yaydığı enerji miktarı artar.
  • karadeliklerde bunun cevabını alamasakta belki quasarların sıcaklıgı ölçülebileceği için cevabın quasarlarda aranmasında fayda olabilir..

    (bkz: bunu quasara sorsana delikanlı)
  • kara delikler radyasyonda da dahil olmak üzere her şeyi emdiği için haliyle radyasyon ışınları da kara delik tarafından yutuluyor,arta kalan enerji artıkları da olay ufkunda dönüp duruyor. tıpkı su dolu bir küvetin tıpasını çektikten sonra suyun döne döne akması gibi. radyasyon ışınları da kara delik etrafında belli bir ısı yayıyor olay bu.
  • ölçülebildiğine inanamadığım olay.
  • karadelikler gözlemlenebilir bir ışıma yapmazlar. ısı, ışıma, radyasyon hepsi aynı terimdir bu arada, yazımda okuyacağınız tüm bu terimler aynı anlamı işaret eder.

    hawking radyasyonu tamamen kuramsaldır ve henüz gözlemlenebilmiş değildir, pratikte gözlemlenme ihtimali de yoktur. çünkü gerçek olsaydı bile tespit edilmesi imkansız derecede zayıf bir ışıma olurdu. bu da rahmetli hawking'in dehasının bir çakallığı diyebiliriz. zira öyle bir teori ortaya atmıştır ki ne yalanlayabilirsiniz ne de gözlemleyebilirsiniz.

    velhasılı karadeliklerin ekseriyetle x ışını kaynağı olmalarının sebebi tamamen etraflarında etki ettikleri henüz karadeliğe düşmemiş maddelerin ışıması nedeniyledir.

    evrende yıldızlar genellikle çiftler halinde bulunurlar. zaten çift halinde olmayan bir karadeliğin gözlemlenmesi pek mümkün de değil. neyse bir karadelik veya nötron yıldızı gibi aşırı yoğun ve küçük gökcismi ile devasa normal boyutlarda bir yıldız ikili sisteminde zaman zaman madde alışverişi olur. verici yıldız ile alıcı yıldız(karadelik) arasındaki kütle çekim merkezi eğer verici yıldızın yüzeyinin dışında ise verici yıldızdan alıcı yıldıza gaz transferi başlar. bu gaz zaten yıldızdan geldiği için plazma haldedir ve bir toplanma diski oluşturur. bu disk o kadar hızlı döner ki sonunda gaz x ışınları yaymaya başlar. x ışını demek aşırı yüksek enerjili ışınımlar demek, görülebilir tayfın ötesinde mor ötesinde bulunurlar. bu nedenle de radyo teleskoplarla gözlenir bunlar.
    bazen karadeliğe aşırı hızda çekilen gazlar kutuplardan dışarı ışık hızına yakın hızlarda püskürtülür. bu durumda gözlem iyice netleşir ve merkezdeki cismin çekim kuvveti ve kaçış hızı hesabı yapılabilecek kadar bilgi toplanabilir. bu durumda cismin nötron yıldızı mı yoksa karadelik mi olduğu konusunda bir fikir elde edilebilir. zira en büyüğü 20 bin km çapında, çoğunluğu ise çok daha küçük olan gökcisimleridir bunlar. tabi içerdikleri madde miktarı bizim güneşimizin en az 2,5 katıdır.

    öte yandan bu dışarı gaz püskürtme olayı eğer galaktik çekirdekte, süper kütleli karadelikler tarafından galaktik boyutlarda gerçekleştirse yani merkezdeki karadelik tüm bir galaksiyi yemeye başlamışsa bu ışınım o kadar parlak hale gelir ki evrenin görünebilir ufkuna yakın yerlerden bile gözlemlenebilir(12-13 milyar ışık yılı).
    (bkz: kuasar)
    düşünün gözlemlediğiniz galaksi merkezindeki büyük yeşil canevar karadelik yüzümden aslında tamamen x ışını yayıyor(morötesi) ama gözlenirken kızılötesi tayfa kaymış o kadar uzakta. yeeees evren genişliyor hem de çok fazla.
  • benim bildiğim karadelik hem derindir hem serin.

    (bkz: dünyanın en yüzeysel adamı)
hesabın var mı? giriş yap