• virgül kullanıl(a)madığı için anlam kaymasına uğrayan ifade. "kaşığı bardağa değdirmeden çayı karıştırmak" söylemi, doğru ifade olarak depoda durmaktadır.
  • bir gorgu kuralidir.
  • oysa ki, çıkarmaktan çekinilen ses, çayı şekersiz içenler için bile, pazarları tatlı sabah uykusunu bıraktırıp, kahvaltıya koşturan bir sestir.
  • bardağın kafasını karıştırır.
  • çayını içtiği bardağın, kendisine bardaklık yapma şerefine nail olup olmadığını, her çay tazelemesi sonrası çay kaşığıyla bardağı kırarcasına test eden tiran bir babanın ve eve, sadece 35 kaşık takırtısı (dikkat ettiysen tıkırtı demedim) kadarcık dayanabilen dandik bardaklardan almakla suçlanan ve azıcık kırılmış bardakların, kafasında tamamen paralanmasını değişmez yazgısı olarak kabullenmiş mazlum bir ananın; olayları hep seyretmiş, hep sessiz kalmış, hep ürkmüş ve hep pusmuş evlatlarından sadır olan davranış kuramıdır.
  • kesinlikle tasvip etmediğim bir harekettir. nedir? cay karıştırırken ses cıkmasınmış, ne anlamı kaldı o zaman çay içmenin.. o kaşık sesi duyulacak çıngır çıngır. mesela ben şekersiz içiyorum ama yinede şöyle bir bardağa dokunup öyle çıkartırım kaşığı... yok o "cling" sesi duyulmalıdır muhakkak. *
  • force ile öyle kolay ki... ama şeker kullanmıyorsanız yapamıyorsunuz tabii, ben de başkalarının çayını karıştırıyor böyle.
  • şekilden şekle girip o ince belli bardağı, kimya deneyi yapar edasıyla beher olarak kullanmaktır. bir de bunların özellikle toplantılarda, ciddi mekanlarda ince belli beherlerden isteyip ses çıkmasın diye şekilden şekle girenleri var ki üzerine tez konusu yazılır. mekanın tek eğlencesi. ince belli bardak şıkır şıkır ses çıkartır arkadaş, kasmayın.
  • balzac'ın goriot baba romanında, sanırım taşra gençleri çayı çok karıştırırlar ya da sesli karıştırırlar ve... gibi bir ifade okumuştum ve o gün bu gündür dışarıda çayı kaşığı bardağa değdirmeden, kısa süre, gürültüsüzce karıştırırım. görgüsüz olduğumu düşünmesinler diye...
hesabın var mı? giriş yap