• 2003 yılında taksim'de emrah eraydın adlı bir tinerci tarafından sat komando yüzbaşı zeki şen kalbinden bıçaklanarak öldürülmüştü. 16 yaşındayken bu suçu işleyen tinerci 3,5 yıl hapis yatıp dışarı 20 yaşında çıkıyor. bu mahluk televizyon programlarına çıkarak pişman olduğunu söylüyor ve yardım istiyor. böylece bu tinerciye, iş bulunuyor ve ev veriliyor.

    tedavisini, evini ve işini halleden bu tinerci, iki ay çalıştığı otoparktan çıkıp tinercilerden çete kurmaya başlıyor. bu tinerci sonrasında ev yakıp bir kızı taciz de ediyor.
    son olarak bu emrah eraydın tinercisi lideri olduğu çetesiyle birlikte beşiktaş iskele’de başka bir tinerci çetesiyle kavga ederken bıçaklanarak yaralanıyor.

    şimdi bu insan demeye dilimin varmadığı mahluk hala aramızda dolanıyor. her an bir insana her şeyi yapabilir. devletin yıllarca emek verip, tonla harcama yapıp yetiştirdiği kardak adalarına ilk çıkan sat komadolarından zeki şen'i öldüren bu mahluk 3,5 yılda çıkıyor. sonrasında her türlü imkan sağlanıyor. bir sürü suç işliyor. tekrar tekrar salıveriliyor. bu nasıl bir iş anlayan var mı? benim vergilerimle bu ve bunun gibiler besleniyor büyütülüyor, ceza evinde suç dallarında uzmanlaşıp dışarıya salınıyor. nerede adalet, nerede hukuk? devlet bu uygulamalarla böylesi tiplerin suç işlemesini teşvik etmiyor mu?
    yakın zamanda bursa'da benzer bir olay oldu. 16 yaşında birisi dedesi yaşındaki adamı tabanca kabzasıyla kafasına vura vura öldürdü. en fazla 5 yıl yatıp çıkar deyince yok yaa filan diyenler çıkıyor. siz sadece haberlerde bu kişilerin bilmem kaç yıl ceza aldığını görüyorsunuz ama gerçekte kaç yıl yattığını bilmiyoruz. takip de etmiyoruz.
    bu ülkede yapılması gereken tıpkı gelişmiş ülkelerdeki gibi cezai çalışma kapsamında çalışma kamplarının oluşturulmasıdır. kanunların da buna göre yoruma açık olmayacak, hakimin taktir hakkına mahal bırakmayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir.
    sokaklarda güvenle gezebilmek, çocuklarımızı büyütmek, ekonomik olarak kalkınmak istiyorsak bunu gerçekleştirmemiz lazım.

    (bkz: çare çalışma kampı)

    --- kaynaklar ---

    1) sat komando yüzbaşıyı öldüren tinerci bıçaklandı, hürriyet
    2) taksim'de sat komando yüzbaşıyı bıçaklayan o çocuk şimdi çete lideri, radikal
    3) sat komandosu katili tekrar cezaevinde!, habertürk
    4) sat komandosu yüzbaşı zeki şen’in katili sokaklarda, t24
    5) emrah eraydın özel röportajı, youtube

    (bkz: dedesi yaşındaki adamı döverek öldüren genç/@rusen ali)
    (bkz: cezai çalışma)
    (bkz: penal labour)
    (bkz: zeki şen)
    (bkz: zeki şen'i öldüren tinerciye devletin ev tutması)
  • gençliğimin tramvatik olaylarından biri. hiç bir canın değeri yok bu ülkede.
  • adam öldürmenin cezası 3,5 yıl.
  • ceza hukukun en acı yazılı olmayan kuralı şudur ki; cezasını vermediğin suçlu, bir gün kendi hak ettiği ama senin ona vermediğin cezayı, büyük ihtimalle hiç alakası olmayan başka birine mutlaka verir.

    (bkz: up)
  • dünyanın en süper yargısı.
    adaletinizle bin yaşayın.
  • mahkemelerde sadece düşünen ve muhalif olanlarla, bir de kadınlarla empati kurulamadığının canlı kanıtlarından biri durum. empati kurulabilen çete mensupları, katiller, bilumum adi suçlular için cezaevi sadece mola yeri.
  • tüm af çıkaranlar başta olmak üzere adalet sisteminin bu hale gelmesine vesile olan herkesin allah belasını versin. umarım bu tinerciler, çeteler, suçlular en yakın zamanda sizin sevdiklerinizi hedef alır.
  • buna adalet diyen var mı, var var ki çaresini bulalım diyen yok, aksine ne yapsak cezaevindekileri salsak derdindeler. şu ülkeyi yaşanmaz hale getirdiler.
  • bu olaydaki hukuk teorik olarak şöyle bir şeydir: yaşı küçük olduğu için yaptığı şeyin tam olarak farkında olmayan böyle bir çocuğa, hayatına mal olacak bir ceza vermeyip; belki ülkeye, millete faydalı bir birey olarak yetişir diye böyle az bir ceza vererek ardından rehabilite edilip topluma kazandırılması hedeflenir. medeni dünyada bunun amacı budur çoğumuzun bildiği gibi.

    fakat türkiye gibi beşinci dünya ülkelerinde, medeniyetsizliği gururla kuşaktan kuşağa aktararak çoğaltan, toplumun her kesiminin giderek yozlaştığı orta doğu ülkelerinde bu humanist yaklaşım işlemez. hatta benim önerdiğim şekilde bu yaklaşım bizde tam tersine işler. toplumun çoğunluğunu oluşturan eksik zekalı bireyler böyle humanist adalet mekanizmasını kendi kötücül çıkarına kullanarak toplumu daha da çamurlaştırır, iyi olan insanlar artık nefes alamaz hale gelinceye kadar da bu toplumsal çöküş durmaz.

    bu medeniyet gerilemesinin sebebini aşağı yukarı herkes biliyordur. ipucu vereyim: 1400 yıl önce başladı.
  • yemin ederim bu ülkede adalet yargı hak getire !
hesabın var mı? giriş yap