• şu anda içinde olduğum berbat ötesi durumdur. okuyanlar bir yol göstersin. belki çözüm burnumun ucundadır ama göremiyorumdur.

    beş - altı ay önce üst katıma 30'lu yaşlarda bir kadının taşınmasıyla başladı her şey. kadın taşındığı hafta sürekli, kesintisiz, bitimsiz bir konuşma kulağıma gelmeye başladı. önceleri ( ilk bir hafta) fazla üstünde durmadım. ancak konuşmaları sürekli damlayan musluk gibi kulağıma geliyordu ve hepsini anlıyordum. net bir şekilde duyuyordum yani. birkaç hafta sonra benim için dayanılmaz bir hal almaya başladı bu durum. yöneticiyle konuştum, durumu anlattım ama pek umurunda olmadı, kadına ya söyledi ya söylemedi. birkaç hafta bekledim hiçbir şey değişmeyince tekrar yöneticiyle konuştum ve bu sefer iki haftalık bir süreç başladı. kadın sürekli annesiyle, yakınlarıyla telefonda vır vır vır konuşuyor ve sesi de yüksek desibelli, benim tün daireyi kaplıyor. en son yöneticiye çağır dedim, senin hakemliginde konuşalım. ben bekârım, kadın da bekâr ve kapısına gitmemim doğru olmayacağını düşündüm. neyse yönetici en son kendisi gitti. konuşmak istediğimi söylemiş ama kadın gelmediği gibi bana bir ton laf söylemiş. o kim oluyor falan...

    medeni yollarla halledemedim ve huzur muzur kalmadı bende. alttan fırça sapıyla vurmaya başladım bu sefer. uzatmayacağım o yöntem de işe yaramadı ve üstüne hakaretler işittim. kadın lafta sözden, insanlıktan anlamayan bir hödüktü. ve ben 4 senelik evimden taşınma kararı aldım.

    bulduğum ilk eve attım kendimi. giriş kat. ve bu sefer daha kötüsü oldu. yandan, üstten ve dışarıdan sürekli sesler geliyor. yan dairedeki ailenin her lafını işitiyorum. sürekli köpek havlamaları duyuyorum ve uyuyamıyorum.

    tekrar taşındım şimdiki evime. en son kat dedim, tabii taşınma sürecim cok zorlu, külfetli ve zahmetli geçti. yine de son kat dedim, kimse oturmuyor birkaç aile var onlar da yaşlı insanlar merak etme dediler. neyse taşındım ama taşınmaz olaydım. şu anda psikolojim allak bullak olmuş durumda. delireceğim neredeyse. çünkü sabah, 7'de başlayıp aralıksız bakın abartmıyorum aralıksız söylenen bir kadın sesi içeriye doluyor. kuyunun dibinde gibi boğuk boğuk geliyor. bir yükseliyor bir alçalıyor, dalga dalga geliyor. ve benim zaten yıpranmış olan sinirlerim iyice çökmüş durumda. bu 4 ay içinde üçüncü evim. şu anda kulak tıkacıyla nispeten idare ediyorum ama huzurum yok. moralim sıfır. taşınmak falan her şey beni çok yıprattı. bana bir akıl verin, yol gösterin. burada kalmak istemiyorum, delireceğim yoksa ama gittiğim apartmanda da böyle bir şey başıma gelirse o zaman kafayı oynatırım. el imdad sayın yazarlar, el medet.

    edit: ben yalnız yaşıyorum, sessiz yaşıyorum. akşamları genelde kitap okurum, veya kulaklığımla dizi - film izlerim. bu süreç içinde anksiyete başladı bende. göğsüm daralıyor ve o söylenme sesi kulağıma geldiği anda geriliyorum, soğuk terler döküyorum. tekrar taşınmam gerek. ama çok yoruldum, çok bunaldım arkadaşlar.

    teşekkür editi: mesaj atan, önerilerde bulunan, durumuma empatiyle yaklaşan, başlık altında teselli veren, derttaşlık, haldeşlik eden herkese çok ama çok teşekkür ederim. çok iyi geldiniz. varolun. çünkü en yakınımdaki insanlar bile bu derdime üstünkörü yaklaştılar, ciddiye almadılar fazla. çeken biliyor gerçekten.

    edit 3: açıkçası aynı veya benzer dertten muzdarip olan, çile çeken o kadar çok insan varmış ki... bir dokundum bin ah işittim gibi oldu. ama olsun, hepsini tek tek okuyorum ve elimden geldiğince cevap veriyorum. türkiye'de apartmanda yaşamak eğer sese, gürültüye karşı biraz duyarlıysanız daha doğrusu akşam evinize dinlenmek için, başka insanlardan ve dışarıdaki dünyadan izole olmak için geliyorsanız hayat tam bir cehenneme dönüşüyor. apartman duvarları ve katlar arası tavanlar kâğıt gibi. insanlarımızın da büyük çoğunluğu umursamaz. başka insanlar da var, sessiz olalım diyecek medeniyette değil.

    çözüm önerileri:

    - psikolojik destek, psikiyatrik yardım ve kaliteli kulak tıkaçları
    - evde müzik vb dinle, izle önerisi geldi. ki bunu yapıyorum.
    - iç ses izolasyonu
    - mustakil ev
    - sen de gürültü yap (!)
    - zamanla alışırsın
  • nöroloji.psikiyatri ve kbb konsultasyonu ile çözülebilecek bir durum gibi gözüküyor.
  • bu kadar fazla örnek verilince acaba apartman doğru tercih değil mi diye düşündürten olay.
  • turkiyede ozellikle son 5 yilda yapilan betonarmelerin yuzde 90 inda 10-20 dolar kar yapabilmek icin yalitimdan kacinilmasindan dolayi hemen herkeste mevcut problemdir.
  • yan komşum sürekli kavga halinde. online sınava giriyoruz adamlar ana avrat söverek bağırıyor yan odada. duvarlar zaten yok gibi.
  • o kadar ev değiştirdin, komşu sesinden rahatsız oldun ama müstakil bir eve taşınmayı akıl edemedin öyle mi?

    allah akıl fikir versin..

    edit: mesaj kutumu yeşillendiren sayısız yüksek zekalılara istinaden;
    müstakil ev yazmışım, taşınmak ne kadar pahalı biliyor musun diyeni mi ararsın, istanbul'da müstakil ev yok diyeni mi, şehirden uzak oralar diyeni mi?

    abicim siz sanırım sürekli türk dizileri izliyorsunuz, müstakil ev dediğimde kafanızda havuzlu bol yeşil çim alanlı, partilerin düzenlendiği evler canlanıyor...

    dubleks evden bahsediyorum, o da bir müstakil evdir, bilmem anlatabiliyor muyum?

    fazla izlemeyin şu türk dizilerini, sonra beyniniz bulanıyor...
  • milyonluk daireler dahil ses yalıtımı yapılmış bir ev henüz görmedim

    senin çözümün basit doktora gideceksin ya psikoloğa ya kulak burun boğaza.
    kulak sinirini kestiriyorsun hiç bir şey duymuyorsun.

    tanım: obsesif kompulsif bozukluk.
  • bir psikoterapiye ihtiyaç olabilir.
  • ne hissettiğini anlayabiliyorum. ben de giriş katında oturuyorum ve çok benzer şeyler yaşıyorum. oturduğum mahalle sözde "mahalle kültürünü kaybetmemiş" bir yer. yere batsın böyle kültür. camımın önünde sürekli birileri oturup konuşuyor, kadınlar geceleri dışarı çıkıp burada konuşuyorlar ve bunu yıllardır yapıyorlarmış. bu onlar için bir gelenek yani. özellikle evden çalıştığımız şu zamanlarda benim için bir ızdırap olmuş durumda havaların iyice soğumasını bekliyorum, elimden bir şey gelmiyor maddi durum yüzünden de taşınamıyorum. özellikle kitap okurken o sesizliğin arasında kadın dedikodusu dinlemek kadar kötü bir şey yok.
hesabın var mı? giriş yap