• summer madness gibi rocky, kadıköy, yağmurun suyunu içmiş binaların renkleri, yalnızlıklar arasından insanı yetmişlerin sonuna götüren, o günleri tekrar tekrar yaşatan müthiş bir parçaya sahip müzisyenler topluluğu.
  • "80'lerde meşhur olmuş fresh diye bi şarkıyı söyleyen cenci grubu" olarak anılmasına karşı çıktığım, hatta karşı çıkanlarla birlikte sokaklara dökülüp "kool and the gang en güzel bişeydir" broşürleri dağıttığım en bi güzel grup.

    tamam "jungle boogie", "fresh", "cherish", get down on it, celebration sonra ladies night süper şarkılar ama bu adamları tanımak için bundan fazlası gerekiyor. mesela ilk albümleri. new jersey sokaklarında çete gibi gezinen jazz fusioncıların, müzmin funksterların sözleri enstrümanları döktükleri anlar, veya pj's* teki ve sex machine*'deki canlı şovlar, bas destekli damar horn section döktürüşleri.

    hardcore funk dönemleri. spirit of the boogie'deki, good times'taki, love and understanding'deki, light of the worlds'deki jazz destekli ağır funk, wild and peaceful'un müzikal havası, open sesame'nin ritmik gitar riffleri üzerine kurduğu şölen, ardından gelen jt taylor ve eumir deodato ile kazandıkları yeni sound, crossover döneminde zengin müzikleriyle en kral disco funk şarkılarına imza atışları. ladies night ve celebrate gibi en kral rnb/soul/funk albümlerine kapağı (hiç çekinmeden) atacak albümler. akabinde something special gibi boşsuz bir albüm, disko modası biterken patlatılan son güçlü bomba.

    sonrasını bilirsiniz, fırtınadan önceki tatlı sessizlik niteliğindeki "underrated" albüm as one, chartları vurmalarını sağlayacak joanna'lı in the heart, şöhretlerinini zirvesi olan "so 80's" albüm emergency, iyice rnb alanına zıpladıkları ve kendi kalitelerini sergileyebildikleri son albüm olan forever, ardından jt'nin gidişi üzerine doğan 3 senelik boşluk, sweat ve unite gibi iki vasat albüm, jt'nin eve dönüşü ile çıkardıkları state of affairs ve son parçası tüm kool and the gangster'ı hüzünlendirecek reunited.

    bu entry'mdeki hitap biçimi cumhuriyet dönemi edebiyatı ile cübbeli ahmet hoca vaazlarının bir karışımına benzedi farkındayım, ama sevmiyorum arkadaş last fm'deki shoutbox'larına "gays", "these guys suck hard" yazanları, kafalarında rugan ayakkabı parçalayasım geliyor. kafa şişiren kolej müzikleri dinlemeleri bana sorun teşkil etmez de, tarihin en baba groovebilimcilerine laf atmaları denyoluk yolunda gani gani artı puan getirir.
  • beyazların asla yapamayacağı muhteşem bir müzik yapan grup.*
  • yıllar boyunca değişmeyen bir kaç üyesini saymak gerekirse: robert bell (kool), khalis bayyan, george brown, dennis thomas, charles smith.
  • konserini kaçırdım diye kafamı duvarlara vurduğum hayatımın grubu. jt taylor, ronald bell ve charles claydes smith'in olmaması, biletlerin gayet tuzlu olması teselli olabilir belki. ama kool and the gang'in tüm videolarını ezbere bilen, tüm tracklistlerini ezbere sayabilen, tüm albüm cover'larını eline geçirmeye çalışan, tam anlamıyla fanatik biri için değil.

    şimdi bile insanlar ağızları bir karış açık çıktılarsa gösteriden, eskiden ne olurdu bilemiyorum. düşünün, sene 79, hava kararmış, morlu sarılı ışıklar "çaat" diye yanıveriyor, o anki gaz yeter zaten düşüp ölmeye. ama arkadan jt taylor derinden bir "huaaah" çekerek sahneye atlıyor, "all you single ladies out there, you here me?" diyerek mikrofonu kavrıyor, robert bell başlıyor ladies night'ın girişini çalmaya, michael ray, robert mickens, dennis thomas, clifford adams disko modeli hornları öttürüyorlar, arkada klavye çalan ronald ve curtis'in parmakları görünmez olmuş, kenardan charles claydes smith'in riffleri duyuluyor ve ortamdaki herkes groove'un dibine vurmuş, derken too hot başlıyor, çakmaklar yanıyor...

    bu manzaranın istanbul'da görüleceğini bilsem "bilet fiyatı çok yüksekti, yok çok uzun" gibi bahaneleri önümden söker atar, gerekirse helikopterle inerdim konser alanına. ama gelmeyecek öyle dakikalar işte, anca 50 cent gibi goriller gelir, millet ortalığı ayağa kaldırır, sonra da sahnede (rüzgar çıktı diye) yarım saat kalır. onda da pıleybek yapar, arkada mtv zenci müziği stiline uygun giyinmiş, yer yer soyunmuş hype man olacak şebelekler "yiiii madıfakız, put yor fakin hendz indi eyir " diyerek gengüstırları coşturur.

    (ara: nerede o eski)
  • ne yazik ki yurdumuzda pek matah olmayan sarkilari ile bilinmelerine karsin cok ama cok iyi bir funk grubur. 80 sonrasi donemininden uzak durmak lazim cunku nedense hep candarli-yalova gibi yerlerde gecirilen yaz donemlerini animsatir. ancak ilk albumunden love&understanding albumune kadar her daim buyuk zevkle dinlenir, dinlenmelidir de. hele hele let the music take your mind diye sarkisi vardir, insanda bahar coskusuna neden olur, mutlu eder.
  • ing. laco tayfa. (mesela.)
  • 1969 yılında aynı isimde bir albümle ortaya çıkmışlardır. funk tarzı müzik anlayışlarını 1978 yılına kadar sürdürmüş ve bu yıla kadar jungle boogie, funky stuff, hollywood swinging, open sesame gibi hit parçalar çıkarmışlardır. 1979 yılında ise, jt taylor ve yapımcı eumir deodato'nın katılımıyla grup, r&b tarzına geçiş yapmıştır. üflemeli çalgılar yavaş yavaş yerini gitarlara bırakmıştır. grup bu aşamada da çok başarılı olmuş, ladies night, celebration, get down on it, cherish, tonight ve victory gibi parçalarıyla ününe ün katmıştır. 1986'da jt taylor'ın ayrılmasıyla eski günleri aratır hale gelen grup, önce pulp fiction filmiyle hatırlanmış, daha sonra 1995 yılında jt taylor'ın kısa bir dönüş yapmasıyla yeni bir albüm çıkararak ufak çaplı bir parlama yapmıştır. günümüzde ise bol bol konser vermekle ve atomic kitten gibi yeni gruplara destek amaçlı çalışmalar yapmakla zamanlarını geçirmektedirler.
  • fresh'in mentollu etkisi, cherish'den de, jungle boogie'den de fazladir seksenler ve donemin yazlikci disco taifesi icin..

    "...she's fresh exciting / she's so exciting to me / she's fresh exciting / she's so inviting to me yeah..."
  • mükemmel şarkıları olan gruptur. fresh gibin. celebration gibin.
hesabın var mı? giriş yap