• bir yabanci bile olsa eger ruhani, dini bir yaniniz varsa toplumdan dislanmazsiniz. ama 100 kere iyilik yapin, yaptiginiz 1 kotuluk daha goze batacaktir. ana fikrini verdigini dusundugum, bol bol sufi replikleri duyabileceginiz, bir dervisin nasil delilik ile alimlik cizgisinde gidipgeldiginin guzel bir ornegi olmus film.
  • kolay kolay filmlerde sıkılmayan biri olarak evet bu filmde sıkıldım. konu bu kadar mı çakma olur, bu kadar mı eğreti durur... hiç içine çekemeyen ve o yapmacık, o süregelen hayattan kendini soyutlamış derviş tiplemesi, hele de o konuşmalar, o kendince söylediği sözler bu kadar mı basit, sıradan ve itici olur, yeşil yol un çakması veya reha erdem versiyonu. her bağırışlarında inanın ikisini de boğmak istedim.
    kar altındaki kars dışında çeken bir şey yoktu.
  • bana göre sufizm öğretileriyle, mesajlarıyla dolu film. ne zamandır izlemeyi erteliyordum, bugün 17. uluslararası adana altın koza film festivali sayesinde izledim ve çok beğendim. sermet yeşil'in performansına diycek bir şey bulamıyorum zaten. kosmos ve neptün'ün uçtukları sahne izlenmeye değer.
  • sadece şeker yiyerek beslenen, çalışmaya alerjisi olan, melek mi uzaylı mı anlayamadığımız bir reha erdem filmi karakteri
  • bu hafta tarik zafer tunaya kultur merkezinde oynayacak olan film.

    not: film kopyası çok kötü. ilk bobinin yarısı korkunç çiziklerle dolu.
  • erişebileceğimiz bir yerlerde oynadı da biz mi gitmedik. sözlük bana link bul canım benim.

    edit: arashi ye çok teşekkürler
  • yarın akşam sermet yeşil'in de katılımıyla pera müzesinde gösterilecektir.

    http://tinyurl.com/273ofrd
  • aşağıdaki linkin 3.19 uyla acayip bir benzerlik barındıran bir film:

    http://www.dailymotion.com/…6lkoc_if-4-7_shortfilms

    ne iş???
  • hala filmin turkce olduguna inanamiyorum. dvd'sini almadan daha fazla yorum yapamayacagim. bizden boyle film cikabiliyorsa artik ucak bile yapar, aya bile cikariz.

    film cok sikici diyenlere onerim recep ivedik seyretmeleri (asagilamak icin soylemiyorum, ben de ayda bir izlerim).
  • filmi sinemada izlemiştim ve deli gibi sevmiştim. ancak hakkında konuşacak kadar anlayamamıştım da. bu akşam dvd'sini izleme şansına eriştim ve pek çok cevaba ulaştığıma inanıyorum. onlara geçmeden önce birkaç yorum yapayım. ben öyle terim falan kullanmayı sevmiyorum, kendim gibi olayım yeter maşallah. filmde kesinlikle uzun ve sıkıcı sahneler var, ancak bu filmden soğumanız için neden olmasın derim, soğursanız cidden izlemesi imkansız bir film. karakteri anlamaya çalışın, göreceksiniz sadece imgelerle simgelerle entel dantel öğeler doldurulmuş bir film değil. cidden anlatılanlar var, benim anladıklarımdan bazıları

    --- spoiler ---
    öncelikle karakter -battal ya da kosmos- ağlayarak geliyor, sonunda da ağlayarak gidiyor. deminki gelmeden önce de bunun gibi sonuçlanan bir olay yaşamış ve bir yenisini yaşamaya gidiyor. film kosmosun sonsuz döngüsünün içindeki parçalardan yalnızca biri.

    filmde ben iki ırk gördüm adeta. insanlar -bizler- ve kosmos, neptün gibiler (dahası var mı onların bilmiyoruz). filmi izlerken anladım ki kosmos hem bizden biriydi hem de onlardan. adı gibiydi belki, evrendi kosmos. allah'ın yarattığı en büyük şeydi. insan gibi görmüyordu olayları ama herkese "efendim" diyordu, onları seviyordu, onlar için vardı. kosmos ne olduğunu adıyla söylüyordu zaten. kosmos. evren. o herşeydi ve insanların görmediğini görüp söylüyordu. herkesin yaşamının, her ruhun aynı olduğunu söylüyordu. insanın bakmadığı açıdan, yukarıdan bakabiliyordu. öğretmen ona "sadece bunu yaparsak hayvandan ne farkımız kalır?" dediğinde "insan ne ki hayvandan farklı olsun zaten aynıyız" diyordu. çalışmayı sevmeme huyu yok kosmos'un, tembel değil. zaten çalışıyoruz diyordu, ama bu çalışma karşılığında para almak istemiyordu. yapmamız gerekenin karşılığında bir şey beklemeyi sevmiyorum diyordu kosmos. karnı doysun istiyordu, aşk istiyordu. cinsellik miydi sizce aradığı? neptün'le olan aşkları en doğal olandı. uçtular, dokunmadılar bile birbirlerine. saf aşktı o. aşkı sahneye almış resmen reha erdem. kadraja aşk sokmuş.

    kosmos'un mistik güçleri vardı. ölüleri kaldırıyor, hastalıkları tedavi ediyordu. ama gerekli gördüğünde yapıyordu bunu, yapması gerektiğini hissettiğinde. ani çıkışlar yaparak, insanları korkutmayı umursamadan yapıyordu ama başarılı oluyordu. "allah insanı doğru yarattı ama insan düzeni bozdu." belki bekleseler kosmos ayaklarına gelecekti ama kosmos'un -evrenin- iç dengesini bozup zorla iyileştirtmeye kalktılar kendilerini. düzen bozuldu. kosmos zoraki olarak iyileştirmeye çalıştı. yaramadı.

    hırsız düpedüz kosmostu ama yüzünü görmememiz bunun o paraları kimin çaldığının hiç mi hiç önemi olmadığını gösteriyor. parayı çalmasının nedeni bunun diğerlerini mutlu ettiğini görmesi. sinemada insanlar, "e abi para çalıyor, kötü işte bu herif, dolandırıcı" diyerek olayı çok derin özetlediler. halbuki kosmos dediğim gibi yukarıdan bakıyor. para zaten olmaması gereken bir şey. yapılması gerekenler topraktan yaratılmak, yaşamak, aşk ve toprağa dönmek. herkes için bu böyle "herşeyde bela şu ki herkesin başına gelen şey aynı." kosmos kötülük yapmıyor, kosmos para çalıyor.

    uzay gemisi ya da uydu düşmesi tam anlayamadım. cidden filmde koptuğum yerlerden. bir de o deniz üzerinde dolaşan ışıklar ve ses. cidden anlam veremedim, keşke reha erdem'le biraz sohbet edebilme şansım olsa.

    filmdeki dört kardeş olayı da benim yorumlandırmaya çalıştığım bir konu olmadı açıkcası. ilgimi çekmedi, başkalarının da ilgisini çekmemiş olacak hakkında yazılmış bir şeyler de göremedim.

    --- spoiler ---

    benim kendimce yorumladıklarım, yakaladıklarım bunlar oldu ikinci izleyişimde. tekrar izlemek niyetindeyim ve sanırım çok uzun sürmeyecek bunu yapmam. ama bir dost olarak söylüyorum, yavaşlığına aldanıp kopmayın filmden, sadece kosmos'un pek seyrek ettiği cümleleri dinleyin. her biri hakkında günlerce düşünülecek cümleler. sadece o cümleler için izlenir. filmde ne olduğunu anlayamadım diyenler de benim gibi yapsın, kosmos'un ya da battal'ın ne olduğunu anlamaya çalışsınlar sadece, o zaman diğer kurgular yanda hızlı akıp giderken siz de o uzun sahnelerde düşünme fırsatı yakalıyorsunuz filmden kopmadan. son olarak söylemeden edemem; reha erdem, iyi ki varsın, iyi ki çekmişsin kosmos'u.
hesabın var mı? giriş yap