• popular science'ta bu kokuya ilişkin şöyle bir açıklama getirilmiş:

    "kütüphanelerin küf kokusuna benzeyen kokusu büyük bir olasılıkla çürümekte olan selüloz kokusudur. 19. yüzyılın ortalarından bu yana, kâğıt üreticileri pamuk ve ketenin yerine odun hamuru kullanmaya başlayınca kâğıtların büyük bir kısmı lignin denilen kararsız bir bileşim içermeye başladı. bu bileşim aside doğru çözüldüğü için kâğıt kırılgan bir yapı kazanır. 2001'den sonra abd'deki kongre kütüphanesi'nde her yıl en az 250.000 kitabın magnezyum oksit ile bakımı yapılır. bu kimyasal madde, kâğıdın aside yönelik çözülmesine engel olur ve çürümeyi yavaşlatır.

    iskoçya'daki strathclyde üniversitesi'nden kimyager lorraine gibson'ın 'heritage smell' adı verilen projesi, kitaplardaki çürümeyi daha ilk evresinde tespit etmenin yolunu açıyor. gibson bu iş için elde tutulan bir kütle spektrometresinden yararlanıyor. bu cihaz küf kokusuna yol açan moleküllerin yerini tespit eden yapay bir burun. moleküller cihazın içine girince bir kaçış tüpünde ilerler ve tüp içindeki bu hareket molekülün kütlesinin tespit edilmesini sağlar. araştırmacılar çürümeyi hızlandıran molekülleri tespit ettikleri anda durdurmaya çalışır."

    soran: shaunacy ferro
    cevaplayan: popular science
    çeviren: cumhuriyet bilim&teknoloji
    aktaran: şahsım

    not: eski kitap kokusu diye bir başlık varken bunu açmaya gerek duydum; çünkü eski kitap kokusu, kütüphane kokusunda mündemiçtir.
  • kendi kütüphanemden söz edecek olursam, kurumuş ot kokusu gibi bir şeydir. ben bu kokuya bayılıyorum o ayrı.
  • sonbahar kokusudur benim için*. kütüphane'nin içeriğine bağlı olarak (eski kitaplar varsa) genellikle yaprak (sayfa) kokusu ile eştir. paha biçilemez.
  • itü taşkışla kütüphanesine girildiği an bünyeyi saran muhteşem koku.koskoca tezi o koku bağımlılığı sayesinde bitirenler var.
  • insana iyi ki de yaşıyorum dedirten o ender anların kokusudur.
hesabın var mı? giriş yap