• erzurum dumlupınar ilköğretim okulu müdürü. yakutiye emniyet müdürlüğü tarafından düzenlenen 'huzur toplantısı'nda şöyle buyurmuş: "emniyette suçluların kanını alıp gen haritası çıkarsınlar. çocuk doğduktan sonra analizi yapılsın. vatana, millete, bu ülkeye zararlıysa yürümeden yok edilsin."

    sabun da yapak mı hacı? ne dersin?

    http://www.cnnturk.com/….teklif/649964.0/index.html
  • yeşil ışıkta karşıdan karşıya geçerken başbakanın oğlunun ehliyetsiz olarak kullandığı arabanın altında kalıp ölen sevim tanürek'i 8/8 suçlu bulan adli tıp uzmanı eyüp çakmak, türkiye denizcilik işletmeleri (tdi) a.ş.’ye genel müdür yardımcısı olarak atanmıştı.

    bu arkadaş da muhtemelen adalet bakanlığında yüksek bir mevkiide görevini devam ettirecektir. adaleti düşünün işte.
  • ethem sarısülük'ün katilini serbest bırakan mahkemenin hakimi.

    bu ülkede polisin kafamıza sıkıp bizi öldürmesinin cezasızlık nedeni olduğunu öğrenmemize vesile olmuş adalet temsilcisi.
  • "amerika birleşik devletleri'nde bir ülke, brezilya mıydı neydi" diyerek kıta ve ülke arasındaki farkın ayrımına varamayacak kadar cahil olduğunu belli etmiş kişi.
  • bir yanda "zararlıysa yürümeden öldürelim" diyen insan kılıklı bir yamyam okul müdürü, bir yanda hakim kılıklı katil şakşakçısı satılık vicdan. ne tesadüf ki, ikisinin da adı-soyadı bir!

    hangisinden tiksineceğini şaşırırsın değil mi?

    hedef göstermelere, meşru müdafaalara gelesiceler!
  • tanım: istanbul aydın üniversite sahibi.
    2017 yılı aralık ayında yaşanan bir olayı arkadaşımın ricasıyla anlattığım entrydir bilginize sunarım.
    istanbul aydın üniversitesi psikolojik danışma ve rehberlik bölümü üçüncü sınıfım. ikinci sınıfta ailem ortaklarımız tarafından dolandırıldığı için maddi durumumuz sıkıntılı bir hale girdi. ikinci sınıfı bir şekilde bitirdim. üçüncü sınıfa geçtiğimde ise maddi anlamda çok fazla sıkışmaya başladık. kardeşimin üniversite sınavına hazırlanıyor onu kursa bile gönderemiyor ailem. bende kendime bir çıkar yol bulmaya karar verdim. dekan yardımcımızla görüştüm ancak o da bana bir yere kadar yardım edebildi. okulun burs hakkına başvurdum. eğer bir burs alamazsam seneye okuluma devam etmekte zorlanacağım. okuldaki bursla ilgilenen ilgili alanla görüşmeye karar verdim ancak sekreterler beni ilgili kişiyle görüştürmedi bile. sonrasında mustafa aydın'la görüşmeye karar verdim. bu da kolay olmadı tabi ki dördüncü gidişimde mustafa aydın beni fark edip odasına kabul etti. mevcut durumumu anlattım, ailemin bir geliri olmadığını seneye kardeşimin üniversiteye gideceği için çok zorlanacağımızı anlattım. ev kiramı dayım yolluyor. ancak mustafa aydın bana benden daha kötü durumda olan öğrencilerin olduğunu şu an bir şey yapamayacağını ancak okulun verdiği bursta buna hak kazanabilirsem okulun bir yardım alabileceğini belirtti. ortalamamı sorunca 2.60 olduğunu söyledim. 3'ün üstündeki ortalamaya burs çıktığını söyledi. epilepsi hastasıyım hafıza problemi yaşıyorum 3 ortalamasının altında olan öğrenciler başarısız mıdır bu göreceli bir durum dedim. ancak çok daha sert bir cevap aldım. bu konuşmayı yapmak benim için zaten oldukça zordu. mustafa aydın sinirlendiğini belli bir prosedür olduğunu söyledi. ben daha fazla konuşursam ağlayacağım için teşekkür ettim, gerçekten zor durumda olmasam zaten ayağına kadar gelmeyeceğimi söyledim ve çıktım. bu kadar zor durumdayken bu tarz bir cevap alabilmek beni çok incitti. orda ağlamamak için kendimi zor tuttum ve anlaşılabilmeyi çok isterdim. biz bu okulda sadece yürüyen tomar paralarız.

    düzeltme: burs çıkmadı. verdiğim belgelerde babamın maaş bordrosunda 1700 tl maaş aldığı belgeli, bu okuldan burs alabilmem için suriyeli olmam, savaştan çıkmam mı gerekiyor?
    seneye okulu dondurmayı düşündüm, ancak okulu dondurmak için gideceğim senenin tüm ücretini yatırmam gerekiyormuş. çok merak ediyorum maddi yetersizlik sonucu okul dondurmak isteyen öğrenci nerden bulup o parayı yatırsın???
  • depremin ve enkazın efkârı başında tüten adam. onu, gönüllü olarak koştuğu antakya'da saatler süren bir arama kurtarma çalışması esnasında kameralara yansıyan o görüntüsü ile tanımıştık, armağan çağlayan'a da konuk olmuş, anlattıklarını gözlerimiz dolu dolu olmadan dinlememiz mümkün değil!

    herkesin bir yaratılış amacı var, böyle insanlar da en gereken anlarda iyilik adına koşmak için varmışlar demek ki. iyi ki.
  • mersin idman yurdu'nun başarılı stoperi. dün gece izmir'de geçirdiği trafik kazasında ağır yaralanmış, malesef nişanlısını da kaybetmiş. mersin'in bu sene başı kazadan beladan kurtulmuyor her deplasmanda.
  • dr. mustafa aydin
    abmyo mütevelli heyet ve bil holding yönetim kurulu başkanı
    sanırım sigarayla savaşanlar vakfı gibi bir şey de de yönetici, hatta belki başkan
  • eğer haberler doğruysa

    "mermi deforme olmamış olsa bile sekme ihtimalinin yüksek olduğu, mermi üzerinde mikroskobik, yabancı partikül testinin uygun olacağı düşünülmektedir"

    "görüntülerde şüpheli polisin eylemciler tarafından sıkıştırıldığı görülüyor. 37 taş isabet ettiğine ilişkin rapor var. öldürülme korkusuyla hareket ettiği anlaşılıyor."

    gibi cümleler kurabilmiş zat. görüntüleri neresiyle izlemiş bilemiyorum.

    saçmalıklar için burdan buyrun

    "sıkıştırılmış" diye iddia edilen polis 10 saniye önce ait olduğu timi bırakıp tek başına milletin üzerine koşuyor. hem de timdeki görevi kalkancı olmasına karşı. yani sadece kalkan tutan. ama napıyor arkadaş? yaldır yaldır millete saldırmak için "şahsi çıkış" yapıyor. millete 2-3 tekme yumruk savurduktan sonra vay efendim "sıkıştırılmış" tabi canım tabi. 37 taşın isabet ettiğini nasıl tespit edildi bilmiyorum ama 1 merminin daha sekip mi geldi yoksa doğrudan mı isabet ettiğini anlamak için rapor üstüne rapor gerekiyor. hmmm

    allahtan adli tıp uzmanı insaflıymış da açık açık yazmış, 4.8 metreden diye. daha ne yazsın? hiç seken mermi çekirdeği ile doğrudan giren bir olur mu? akıl var mantık var.
hesabın var mı? giriş yap