mütemmim cüz

• sürekli birbirlerine yapışık şekilde dolaşan, organik bir bütünlüğe girmişçesine birbirleri olmadan hiçbir şey yapamayan, yapmak istemeyen insanları (ki kadınlarda ve bilhassa da genç kızlarda sık rastlanan bir olgudur bu) betimlemek için de kullanılır bu laf espri mahiyetinde.
  mesela daha geçen gün şey dedim ben: "maria pilar da hortensia'nın aynen mütemmim cüzü gibi".
  yan kabağı da derler böyle insanlara yeri gelmişken.
• butunleyici parcalar. misal; penisin olmazsa olmazi tasaklar gibi.
• nesne için olmazsa olmaz şey. yokluğunda, nesnenin, tanımına aykırı kalmasına sebep olacak şey.
  
  evin çatısı,
  arabanın dört lastiği,
  izzet altınmeşe'nin beni,
  
  gibi.
• (bkz: complementary goods)
• osman tamburacı 'nın bıyıkları misal.
• mütemmim cüz esas itibarıyla bir ek tir, örnek olarak bir sözleşmeye eklenmesi istenen bir maddenin ayrı bir kağıda yazılıp mütemmim cüz yani ayrılmaz parça olarak ilan edilen bir evrakın eksikliği sözleşmeyi geçersiz kılar..
• umumiyetle hukuki metinlerde kullanılan bir hukuk terimi... sokakta kullanılmaya başlamasının dilbaz hukukçuların işi olduğu aşikar, keyifli bir söz takımı. bu arada cüz de mutemmimin mütemmim cüzüymüş gibi geliyor bana. hani cüzü kimi yerlerde yaygın olarak tek başına bir anlam ifade edebilecek şekilde kullanabiliyoruz (bkz: kuran-ı kerim). ancak yanında cüz olmadan mütemmimin tek başına yaygın olarak kullanıldığını hiç duymadım, amaaan ööle bişey işte...
• ayrıca, bir şeye malik olan onun mütemmim cüzzüne de malik olur
• (bkz: oya bora)
• bir bütünün ayrılmaz parçasıdır. onu tamamlayandır. kolay bulunmazdır. şamdak ayısıdır.