sorunsallar (6)
  • bilinenin aksine dünya'ya en çok zarar veren kişinin amerikalı bilim insanı (!) olan thomas midgley olması. icatlarıyla dünya'yı bok eden bu abimizin ölümününde kendisi için tasarladığı bir icadından olması.

    yazıma başlamadan belirtmek isterim ki; tetraetil kurşun ve cfc'nin mucidi olan, 1944 yılında ölen thomas midgley'in dünya'ya ve insanlığa verdiği zararın sonuçlarını bu yazıyı okuyan herkes farkında olmadan çekiyor aslında.

    thomas midgley'in icadı olan kurşun nörotoksin özelliğine sahip bir madde. olması gerekenden fazla kurşuna maruz kalan canlıların beynini ve merkezi sinir sisteminizi onarılamayacak şekilde tahrip ettiği bugün bilinen bir gerçek. aynı zamanda yoğun bir şekilde alınan kurşun maddesinin körlük, uykusuzluk, böbrek yetersizliği, işitme kaybı, kanser ve felç gibi ağır sonuçlar doğurduğu o zamanlar bilinmiyordu tabi. heroin gibi kurşunda çok ucuz ve yüksek kar getiren bir madde olmasından ötürü çağında her derde deva bir ürün olarak piyasa sürülmüş ve ana amacı araç motorlarında kullanılmak olmuştur. kurşun kullanılarak üretilen arabaların %98'i bu madde katkısıyla yapılmış ve dolayısıyla milyonlarca insanın kalıtsal olarak yüksek miktarda kurşuna maruz kalmasına neden olmuştur. (bir önceki yüzyıla göre şu an yaşayan canlıların vücutlarında ki kurşun miktarı 625 kat daha fazladır). ve daha vahimi ise kurşun üretimi için kullanılan maddelerin halk arasında iyi bir intiba oluşturması için ethyl tanımlamasıyla fabrikalar kurması oluyor. gel zaman git zaman bu buluşuyla milyonlarca dolar kazanan thomas midgley'in fabrikalarında çalışan işçiler birer, üçer, beşer, onar ölmeye başlayınca bu abimiz bir basın toplantısı düzenliyor ve kurşun buharını içine çekerek alın işte zarar marar yok diyor. (6 saniye maruz kaldığı kurşun buharının vücudundan atılması 1 sene sürüyor) kurşunun zararlarını araçtıran kuruluşları da finanse ederek kurşunun zararları 20 sene geç anlaşılmasına sebep oluyor.

    kurşun işi tutmadı bari yeni bir şey bulayım diyen bu abimizin bir diğer zararı ise buzdolaplarında ve bilimum sanayi ürününde, parfüm ve deodorantlarda kullanılan kloroflorokarbon (cfc) gazını bulması oluyor. bugün küresel ısınma, ozon tabakası diyoruz ya heh işte buna sebep olan gaz bu gaz işte. (1 kilogram cfc yaklaşık 70.000 kilogram atmosferik ozonu yok edip delebilir. aynı zamanda tek bir molekül cfc gaza seri etkilerini arttırmakta bir molekül karbondioksit gazına göre 10.000 kat daha etkilidir). kurşunda olduğu gibi etkisi çok sonra anlaşılarak kloroflorokarbon (cfc) gazı 1970'lerde yasaklanıyor.

    thomas midgley son bir hamle yapayım, insanlığa katkım olmadı dünya'yı bok ettim bari bana katkısı olsun icadımın diyor ve 51 yaşında yatalak olmasından (ağır kurşuna maruz kalmadan ötürü felç geçiriyor) ötürü kendisine yataktan işlerini yapabileceği bir icat yapıyor. 4 sene bu icadını kullanan thomas midgley 55 yaşında son icadının makarasına boynunu kaptırarak boğularak ölüyor.
  • irlanda eski cumhurbaşkanı mary mcaleese, 2010 yılında türkiye’yi ziyaret ettiğinde sultan abdülmecid’in (1823-1861) ülkesine yaptığı yardımı şöyle anlatıyordu: “19. yüzyılda ulusumuz kıtlığa* bir milyon kurban verdi. bugün bize yardım eden türkleri hala unutmadık. sultanınız bize beş gemi dolusu gıda maddesi yolladı. o yardımlar drogheda limanı’na boşaltıldı. drogheda şehrine bu yardımlar boşaltıldığında halk o kadar minnettar kaldı ki, sizin bayrağınızdaki güzel ay ve yıldız sembolünü kendi sembolleri arasına kattı.”

    sultan abdülmecid konuyu öğrenince irlanda halkına beş bin poundluk yardımda bulunmak istedi (1847). fakat kraliçe victoria, ingiltere ablukasında olan tebaası irlanda halkına kendisi dahi iki bin poundluk göstermelik bir yardımda bulunduğundan buna izin verilemeyeceği ve miktarın düşmesi gerektiğini bildirdi. bu arada hayatta kalanlara yardım etmek bir tarafa, tam bir kolonizasyon anlayışıyla bir deri bir kemik kalmış insanları, düşük ücretlerle kanal ve yol yapımı gibi işlerde çalıştırdı. bunun üzerine abdülmecid çareyi bin poundluk nakdi ve üç gemi dolusu ayni (gıda ve tohum) yardım yapmakta buldu. tabi krallık bu yardımı engellemek için elinden geleni yaptı ve gemileri dublin limanı’na yaklaştırmadı. bunun üzerine gemiler yardımları dublin’e yaklaşık 50 kilometre uzaklıktaki drogheda limanı’na boşalttılar.

    bu vaktinde yapılmış hayırlı davranış, pek çok kişiyi ferahlatmış ve ölümden kurtarmıştır. drogheda halkı bu yardımı hiç unutmaz. nitekim 1995’te yapılan törenle, zamanın irlanda büyükelçisi taner baydok’un da katılımıyla, dönemin drogheda belediye başkanı frank godfrey tarafından yaptırılan ‘şükran plaketi’ bu yardımı ölümsüzleştirmek adına türk gemicilerin misafir edildiği eski belediye sarayının duvarına çakılır. burası günümüzde westcourt oteli’dir.

    irlanda bu vefayı lozan’da da göstermiştir. birçok irlandalı, özerklik günü geldiğinde ingilizlere ‘çanakkale’de sizin için savaştık’ dedirtmemek için savaşa dahil olsa da, şu anı abdülmecid’in yardımını unutmadıklarının kanıtıdır;

    1923’te lozan’da türkiye ile alâkalı müzakereler yapılırken yahya kemal de oradadır. avrupalı bütün delege ve temsilciler türkiye aleyhine oy verirken sadece irlandalı temsilci her oylamada bizim lehimize parmak kaldırır. bu durum şairimizin dikkatini çeker ve bir fırsatını bulup kendisine ‘herkes bizim aleyhimizdeyken, siz her seferinde lehimize oy kullanıyorsunuz, bunu niçin yapıyorsunuz?’ diye sorar.

    irlandalı, yahya kemal’in yüzüne şöyle bir bakar ve ‘böyle yapmaya mecburum. benim gibi her irlandalı da buna mecburdur. biz açlık ve kıtlıktan kırılıp, ölümle boğuşurken (1845-1849) diğer avrupalılardan hiçbir yardım ve destek görmedik. ama sizin osmanlı atalarınız, yardım olarak bize hem para hem de gemiler dolusu erzak gönderdiler. bu ivedi zamanda gerçekleşen osmanlı yardımı, çok sayıda irlandalının hayatta kalmasına vesile olmuştur. o zor günlerde bize insanca, dostça uzanan eli asla unutamayız. siz her zaman desteklenmeye lâyık bir milletsiniz; bunu çok iyi hak ediyorsunuz!’ diye cevap verir.

    kaynak:

    http://akademikperspektif.com/…e-sultan-abdulmecid/
    https://guneyturkistan.wordpress.com/…irlandalilar/
    http://www.irishcentral.com/…-the-great-hunger.html
    http://www.irishcentral.com/…6681255-237507681.html
    https://mikedashhistory.com/…ring-the-great-famine/
    http://archive.aramcoworld.com/….and.the.sultan.htm
  • ahaha ilk defa bilgi entarisi gireceğim şu başlığa nasıl sevindim anlatamam. gençler şunu duyurabildiğiniz kadar insana duyurun. kişisel alanınıza isteğiniz dışında giren herkes hak ettiği cezayı alsın.

    sözlükte şöyle bir başlığı var fakat hiç ilgi çekmemiş. spam sms'leri şikayet etmek için resmi site

    benim gibi bu spam mesajlardan rahatsızsanız 5 dakikalık bir form doldurmak suretiyle şikayet edebiliyorsunuz. bıktım lan, alanya'da bilmem ne oteli siktiri boktan bir yer, benim telefon numaramı nereden bulup, bana saçmasapan mesaj atıyor, bu hakkı kendisinde buluyor anlamıyorum.

    ayrıca şöyle ek bir bilgi vereyim. abonesi olduğunuz turkcell, telsim, vs. telefon hattının müşteri hizmetlerini arayıp reklam amaçlı gönderilen mesajları engelletebiliyorsunuz, şu an bunu da hallettim. bankacılık haricinde otomotiv, gezi, sağlık, sinema, vs. bilgi ve reklam amaçlı hiçbir mesaj gelmeyecek dediler. böyle bir işlem yaptırabiliyorsunuz. bilginiz olsun.

    gümrük ve ticaret bakanlığı ticari elektronik ileti şikayet sistemi resmi internet adresi. e-devlet ile giriş yapabiliyorsunuz. e-devlet yönlendirmesi olduğu için adreste bir sorun yok.

    http://tiss.gtb.gov.tr/ site ile ilgili alıntı yaptığım bilgiler. (ne yaparız/nasıl yaparız/bilale anlatır gibi anlatmış)

    ''çok basit! ticari elektronik ileti şikayet sistemine (tiss.gtb.gov.tr) girdiğiniz zaman küçük bir ekran sizi karşılıyor. bu ekrana tc kimlik numaranızı, doğum yılınızı ve cep telefonu numaranızı giriyorsunuz.

    şikayet ekranı üzerinde sol tarafta işlem menüsü’ne dikkatle bakarsanız,

    kısa mesaj (sms) şikayeti
    sesli arama şikayeti
    e-posta şikayeti
    seçilebiliyor. sms, arama ya da izinsiz e-posta seçeneklerinden size gelen mesajın kategorisini seçiyorsunuz. sağ bölümde ise detaylar karşımıza geliyor.

    e-posta adresimizi
    ev adresimizi
    ve diğer bilgileri dolduruyoruz.
    sonrasında “şikayete konu ticari elektronik ileti hakkında bilgiler” bölümüne geliyoruz. bu bölümde

    cep telefonu numaranızı
    gsm operatörünüzün adını
    iletiyi gönderen telefon numarasını
    iletinin başlık bilgisini
    iletinin tarihi ve saati (burası önemli)
    bilgilerini dolduruyoruz. hemen alt taraftaki “ticari elektronik ileti onayım olmadan gönderilmektedir.” seçeneğini işaretliyoruz.

    aşağıdaki bölümde ise gelen sms, arama ya da e-posta’nın ekran görüntüsünü jpg/png/gif formatlarında + işaretine basarak yüklüyoruz.

    alt kısımdaki “gelen ticari elektronik iletinin tam içeriği” kısmına da size gelen mesajı yazıyorsunuz. sonrasında alt bölümdeki “yayın tercihi” kısmından adrese veya e-posta‘ya tebligatlarından birini seçiyoruz.

    bakanlık işlemi sonlandırdığı zaman size bilgi veriyor.

    hemen sağ kısımdaki “başvuruyu yap” butonuna basıyoruz. bu kadar basit..

    sistem (çok fazla şikayet var galiba) arada bir hata verebiliyor. ya da site açılmayabiliyor. böyle bir durumla karşılaşırsanız yeniden deneyin ve bilgileri eksiksiz girin! sonrasında “başvuru yap” butonuna basarsanız, size şikayet alındı şeklinde ekranın sağ kısmında mavi bir bildirim çıkarıyor.

    tüketiciyi bezdiren reklam sms’lerinin yanı sıra, e-postalar ve aramalar da şikayet edilebiliyor.''

    işleme alınıyor mu diye merak ediyorsanız 3-4 gün önce yayınlanan bir haberi de alıntılıyorum. evet yapılan şikayetler biraz uzun süren bir süreç sonunda işleme alınıyor.

    ''gümrük ve ticaret bakanlığınca, istenmeyen ticari ileti şikayetleri sonucu ilgililere bir yıllık dönemde toplam 1 milyon 898 bin lira idari para cezası kesildi.

    aa muhabirinin gümrük ve ticaret bakanlığından aldığı bilgiye göre, elektronik ticarete ilişkin yeni düzenlemenin ardından, pazarlama ve tanıtım amaçlı istenmeyen mesaj, arama ve e-posta gibi uygulamalara yönelik şikayetler gelmeye devam etti.

    gümrük ve ticaret bakanlığının internet sayfasının yanı sıra e-devlet kapısı'na da entegrasyonu sağlanan "ticari elektronik ileti şikayet sistemi" üzerinden şikayetlerin alınmaya başladığı 7 temmuz 2015'ten bugüne toplam 201 bin 212 şikayet yapıldı.

    şikayet türlerinde ilk sırayı 182 bin 638 ile sms alırken, bunu 14 bin 147 ile sesli arama ve 4 bin 427 ile e-posta yoluyla gönderilen iletilere ilişkin başvurular izledi.

    incelemeler sonucunda il müdürlüklerince kesilen kesinleşmiş ceza tutarı, bir yılda toplam 1 milyon 898 bin 668 lira olarak gerçekleşti. birçok il müdürlüğünde ise şikayet edilen gerçek veya tüzel kişilerden savunmaları talep edildi ve idari para cezası uygulama aşamasına gelindi.

    söz konusu şikayetlerin 54 bin 873'ü bu yılın ilk altı ayında gerçekleşti. bu başvuruların ise 50 bin 718'i sms, 2 bin 817'si sesli arama ve bin 338'i e-posta yoluyla gönderilen iletilere ilişkin oldu. yapılan bu başvurulara ilişkin 25 bin 665 lira ceza uygulandı.''
  • dünyada kişi başı suç oranı* en yüksek başkentin vatican city olması.
    şehirde yaşayan yerleşik halk 800 kişiyken yılda ortalama işlenen suç 600 küsürlerdeymiş.

    he tabi şehrin köppek gibi turist çekmesinin de bunda etkisi var ama yine de (bkz: gerçek katoliklik bu değil) diyor, ve kameralarımızı bağcılar'daki bir dram manzarasına çeviriyoruz...
  • banyodan çıkanlara yahut traş olanlara saatler olsun denir. doğrusu da saatler olsundur çünkü saat kelimesi, vesia, vüs'at kelimelerinde olduğu gibi genişlik, aralık, ferahlık manalarına gelir. hem sıhhatler olsun diye bir kullanım türkçeye uygun değildir. saatler olsunu sıhhatler şeklinde düzeltmeye çalışan hem cahil hem özgüvenli tiplere aldırmayınız.
  • etrafımda benimle aynı ayarlarda delilerin oluğunu öğrenmem.
  • pokemon kelimesinin pocket monster'dan gelmesi.

    edit: başlıkta aramıştım ama görmemişim daha önce yazılmış affola.
  • çin'in chongqing şehrinde bulunan ve dünyanın en vahşi hayvanlarına ev sahipliği yapan, güzel bir amaca da hizmet eden lehe ledu hayvanat bahçesi:

    burada hayvanları siz izlemiyorsunuz, hayvanlar sizi izliyor. üstelik kafese girip kendinizi kilitletmek için para ödeyen de sizsiniz.

    http://66.media.tumblr.com/…6jv1roqv59o3_r1_500.jpg

    dünyada yalnızca birkaç hayvanat bahçesinde bu uygulama var. turistler, yırtıcı hayvanlara kendi habitatlarında bu kadar yakın olabilmek için para ödüyor. kafesin tepesinde bulunan açıklıktan kilolarca et fırlatarak da hayvanları besleyebiliyorlar.

    https://encrypted-tbn2.gstatic.com/…of8hmxubhus68pt

    turistlere göre bu deneyim, vahşi hayvanlarla güvenli mesafeden bakışmak yerine, olabildiğince yakın bir mesafeden yüz yüze gelebilmek için mükemmel bir fırsat.

    http://66.media.tumblr.com/…6jv1roqv59o2_r1_500.jpg

    üstelik hayvanları kafeslere kapatıp görücüye açmak yerine, kendi doğal yaşam alanlarında serbest bırakmanın yaşam sürelerini uzattığı gözlenmiş.

    ne diyelim, darısı diğerlerinin başına! ben kafesten kendi habitatlarında özgürce dolanan hayvanları izlemeye hazırım.

    bu arada kaynak: http://www.dailymail.co.uk/…s-lions-bears-bars.html

    odditycentral

    wtffunfact
  • tam iki katı olmasa da öğrendiğimden beri şarkı sözleri daha anlamlı gelmeye başladı.

    teoman 17 parçasını akrabası olan 80 darbesinde asılan 17 yaşındaki erdal eren için yazmıştır.

    şarkı sözlerini de paylaşalım.
    --- spoiler ---

    boş ver beni
    mühim değilim
    bu o'nun hikayesi
    çok beyazdı, kir tutardı
    ömrü kelebek kadardı
    mektupları şişedeyken
    bir de bakmış deniz yokmuş
    tek başına dans ederken
    mutsuzluktan sarhoşmuş
    daha 17'ymiş.
    oyundan kalkmak isterken
    kağıtlar dağıtılmış
    bu hava boşluğunda
    artık her şey satılıkmış
    trafikte akmayan
    hep onun şeridiyken
    söylediği son şarkı
    "elveda zalim dünya"ymış
    daha 17'ymiş.

    https://www.youtube.com/watch?v=3eacsoiqjf0
    --- spoiler ---

    edit. sezen aksu'nun son bakış şarkısı da erdal eren için yazılmış. @bob hite yeşillendirdi şimdi sağolsun.
  • kendi el yazınızı dijital ortamda yazı fontu olarak kullanıyo olabilmeniz. aşağıda verdiğim linkteki pdf ekini indirip doldurun. sitede verilen adrese mail atın. daha sonra hazırlanan fontu indirin. ve kullanmaya başlayın. http://www.myscriptfont.com/
hesabın var mı? giriş yap