• biri bu iki milletten alelade birkaç kişiyi aynı masaya oturtsa 1 saat sonra rakı/ouzo içip egenin zeytinyağlı yemeklerini yerken bir kısmı türkçe bir kısmı yunanca olan aynı türküleri bağıra bağıra okurken bulur.

    dini inanışı yok sayın, yunan türk'e filistinli'den de suriyeli'den de afgan'dan da daha yakındır. başımıza ne geliyorsa siyasiler ve onların değirmenini döndüren politikaları yüzünden olduğuna inanıyorum.

    edit: bu entrydeki olay, soğuk bir sonbahar akşamında tarafımca yaşanmıştır.
  • yunan ordusu en son ne zaman bir askeri operasyona katıldı? canlı bir hedefe ateş etmiş ya da gerçek bir çatışmaya girmiş, ölme tehlikesi yaşamış 5.000 asker var mıdır yunan ordusunda?

    35 yıldır pkk ile savaşıyoruz. 2016’dan bu yana 3 büyük askeri operasyon yaptık.

    türk ordusunun dengi dünya üzerinde 5 ordu ancak vardır. yunanistan tehlike unsuru dahi olamaz.
  • yunanistan'a bir o ayrı da şu yüzme esprisini yapanlara ne diyeyim bilmiyorum. bıkmadınız mı aptal aptal aynı espriyi kasmaktan burada. önceden bir anlamı vardı şu söylemin. onu bile değersizleştirdiniz.
  • biri daha denize dökme - soğuk suda yüzme esprisi yaparsa bombadan değil kabak tadından öleceğiz, o yüzden düşman rahat uyuyabilir.
  • entrylere bakıyorum da herkeste bir medal of honor veya call of duty oynuyor havası var. kardeşim bir savaş olasılığı var ve olursa siz sanıyor musunuz iki ülkenin insiyatifinde kalır bu durum. evet türkiye yunanistan'dan kat be kat güçlü askeri güç olarak. ancak savaşlar artık eskisi gibi değil. ve ne olursa olsun, savaş ıyi birşey değildir. üzerine ciddi anlamda düşünülmesi gereken bir konu. söyle yaparız, 3 saatte atinaya gireriz diyenlere bakmayın siz.
  • türkiye'nin istikrarsızlaşması avrupa birliği ve nato'nun çıkarına değildir. 'kaçakları üzerinize salaram ha' yaklaşımıyla politika ürettiğimiz için aynı çizgide karşılık alıyoruz. tıpkı bizim liderlerimiz gibi karşımızda akil, rasyonel karakterler yok. yunanistan'da da seçim havası hakim. erken seçime gitmek istiyorlar. başbakanları miçotakis'in 'yeni demokrasi' partisinin iktidarı sarsılıyor. iç politikada bizde olduğu gibi toplumu konsolide etmek için düşmanlık olgusunu kullanıyorlar.

    neden türkiye ve yunanistan savaşmaz?
    suriye iç savaşını ve sonuçlarını tüm dünya gördü. ırak işgalinin sonuçlarını ise ab ülkeleri daha önceden görmüş ve abd işgaline karşı tutum almıştı. türkiye, ırak ve suriye'de yaşananların bir kaç katı büyüklüğünde kaos yaratır. o kaos bizim sınırlarımızda kalmaz, milyonlarca türk'ün yaşadığı birliğin üyeleri bunu tahmin ediyordur. gerginliğin birlik içine yayılmasını istemezler.
    ayrıca 'kapıları açaram, kaçakları salaram' tehdidi hala masada duruyor. herhangi bir saldırı, en küçüğünden bir provokasyon sınırlara yığılan yüzbinlerce yeni kaçak demek. yunanistan'ın bu kadar yüksek sayıda insanı sınırında durdurmak için yeterli personeli yok. türkiye'ye bu konuda muhtaçlar.
  • zamanında bunların tepesinde f-16 sortisi yaptırır geceleri sat taaruzuna çıkardık seslerini çıkaramazlardı. sonra erdoğan geldi önce adaları verdi sonra öz güvenlerini.

    erdoğan cumhurbaşkanı iken bir savaş çıkarsa atina'da cuma namazı kılmaya çıkar ankara'ya kadar olan kısmı ctesi sabahı teslim ederiz.
  • ikinci mustafa kemal yok doğru. bu millet mustafa kemal'den önce de bir şekilde vardı sonra da olacaktır. yeni mustafa kemaller her zaman olacaktır. o ruh her zaman olacaktır.
  • gerçekten bu ülke doların 20 lirası olması normal. ak parti'nin 20 yıl iktidar olması normal. zeka seviyesi bu ya. bunca teknolojiye rağmen bu kadar salak olmayı nasıl başarabiliyorlar aklım almıyor. şu entryleri okuyorum sinirlerim zıplıyor.

    türkiye ezip geçecekmiş de yüzmeyi unutmuşlarda bilmem neymiş de. geçmişte yaşanan şeylerle hava atmayın bu bir. ikincisi yunanistan bize savaş ilan ettiğinde yanında savaşa katılacak banko 3 ülke sayayım mı size.
    1. fransa, 2. ingiltere, 3. amerika
    diğer ülkeler de artık şansımıza almanya, italya vs.
    sen kiminle savaşa gireceksin? bayraktar ihalarınla mı? orta asya'dan getirdiğin afganlar ve pakistanlılarla mı?

    biz zaten boku yemiş bir ülkeyiz. kimsenin bizimle savaşmasına bile gerek kalmadan doları 20 liraya çıkartmışız. ülkeye milyonlarca ne yediği belirsiz insanı doldurmuşuz. düşman olarak biz bize fazlasıyla yetiyoruz.

    tsk eski tsk değil bunu biliyorsunuz değil mi? kıbrısa çıkarma yapan tsk ile şimdiki bir değil. adamı kaçırdılar olum. daha ne olmasını bekliyorsunuz. emniyet binasını bombaladılar lan. yarın savaşta kendi askerimizin üzerine bomba bırakmayacakları ne malum? sınırdan her gün yüzlerce göçmen giriyor. niye sesini çıkartmıyor asker? bunları iyi düşünün.
  • türkiye barış gücü 1974'te kıbrıs'ı en güneyine kadar alabilirdi.
    ama almadı. bir noktada ilerleme durdu.

    neden?

    çünkü bir şeyi yapabilecek gücünüzün olması, yapabileceğiniz anlamına gelmez.
    yani yaparsınız, ama astarı yüzünden pahalıya gelir.

    bu savaşı yunanistan bizden daha çok istiyor. dayak yiyeceğini de biliyor.
    ama o yediği dayağı avantaja çevireceğinden çok emin olduğu için istiyor.

    mesela kıbrıs'ta bir noktadan sonra o kadar rahat ilerledi ki ordu, askerlerimizi durdurmak için kendi uçaklarımızla tehdit etmek gerekti dursunlar diye.
    https://seyler.eksisozluk.com/…intinin-sebebi-nedir

    çünkü türkiye durmasaydı, diplomatik olarak haklı durumunu koruyamazdı.
    muhtemelen ab ve abd ile ciddi politik hatta belki de askeri karşılaşmalar yaşardı.
    belki de güvence altına aldığı kuzey topraklarından da çekilmek zorunda kalabilirdi.

    mesela düşünün patronunuza uyuz oluyorsunuz, ağzını burnunu kırabilirsiniz. ama kırmıyorsunuz değil mi? çünkü o dayağı atarsınız, ama sonra hiç dayak yemeden dayak yemişten beter hale gelirsiniz. işinizden olursunuz. patron sizden şikayetçi olur vs.

    yani biz bugün doğu akdeniz'de haklıyız. taraf olmadığımız anlaşmalara uymamız isteniyor. kaldı ki daha önce uluslararası hukukta türkiye'nin haklılığını gösterecek örnekler yaşanmış ada kara suları konusunda. bunları masaya koymak varken, direkt savaş ihtimalini seçenek olarak görmek bizi haklıyken haksız durumu düşürüyor.

    şu anda bildiğimiz kadarıyla iki tarafın da diplomatik bir hamlesi yok. bu yüzden de türkiye diyaloga kapalı bir ülke olarak görülüyor ve bu bize çok zarar veriyor.

    burada tarihçilerimize, diplomatlarımıza ve hukukçularımıza çok iş düşüyor. bu onların savaşı. şu an donanma kadar, hava kuvvetleri ve kara kuvvetleri kadar bürokratların teyakkuzda olması, harıl harıl arşiv karıştırması lazım.

    türkiye'nin bir an önce müzakere sürecini başlatması lazım.
    bu dünya kamuoyunu da şaşırtır, yunanistan'ı da.
    ama biz yunanistan'ın kışkırtmalarına geliyoruz.
    ve onların istediği de bu.

    gerçekten türkiye'den tokat yemek istiyorlar. çünkü bu onlara o kadar yarayacak ki...
hesabın var mı? giriş yap