• guardian'ın şimdiye dek yazılmış en guzel 100 kitap listesinde bulunan 'the periodic table' adlı bir kitabı vardır, bu kitabı türkçeye çevrilmemiştir, kitap 21 adet kısa hikayeden oluşuyor ve her hikayenin ismi farklı bir elementle isimlendirilmiştir
  • auschwitz'te bir gardiyan kendisine şu çarpıcı cümleyi söylemiştir:

    ''burada, neden yoktur.''
  • 1919-1987 yillari arasinda ya$ami$ kimyager-yazar. ikinci dunya savasinda toplama kampinda kalmi$ ve sonra bunun uzerine "se questo è un uomo"("bunlar da mi insan" olarak çevrilmi$) adli kitabi yazmi$tir. tabi daha birçok kitabi vardir.
  • periyodik tablo isimli auschwitz toplama kampından önceki ve sonraki yıllarını anlattığı otobiyografik öykülerinden oluşan kitabı feza özemre çevirisiyle kırmızı kedi yayınları'ndan çıkan yazar.
  • güven içinde yaşarsınız
    ılık evlerinizde,
    bulursunuz, akşam döndüğünüzde,
    sıcak aş ve dost yüzler:
    düşünün bu da bir insan mıdır
    çamurlarda çalışır
    barış nedir bilmez
    savaşır bir dilim ekmek için
    kal de kalır öl de ölür.
    düşünün bu da bir kadın mıdır,
    ne saçı var ne adı
    hiçbir şey anımsayacak gücü yok,
    gözleri bomboş ve kucağı buz kesmiş
    bir kış kurbağası gibi.
    iyice kafa yorun bu konuda:
    size söylüyorum bu sözleri.
    çıkarmayın onları kalbinizden
    yuvanızda, sokakta,
    yatarken kalkarken;
    yineleyin onları çocuklarınıza,
    yoksa yıkılsın eviniz başınıza,
    hastalıklar sakat bıraksın,
    dilerim çocuklarınız bakmaz bir daha yüzünüze.

    dizelerinin sahibidir kendisi.
  • i sommersi e i salvati (les naufrages et les rescapes / boğulanlar kurtulanlar) adlı eserinde, auschwitz'ten kurtulan biri olarak: "bu, oldu; öyleyse yeniden olabilir." demiş yazar ve kimyager.
  • kendini merdivenden aşağı yuvarlamak sureti ile intihar eden yazar
    (bkz: intihar eden yazarlar)
  • se questo è un uomo adlı romanında son derece objektiftir, gerçekten sadece "anlatıcı"dır. kitabın sonundaki soru cevap kısmında da bunun nedenlerini açıklamıştır. böyle bir deneyimden sağ kalanların genellikle iki tür tepki verebildiğini söyler. bir kısmı olayları adeta inkar etmektedir hayatlarının o dönemine yönelik hiçbir referans ya da hatırlatma istememektedirler. bunların çoğu toplama kampına rastgele nedenlerle (ırksal, dini, adi suçlar) girmiştir ve bir nevi şanssızlık olarak görmekte ve unutmak istemektedirler. ikinci grup ise politik suçlar nedeniyle gönderilmişlerdir ve faşist rejimlerin bu cezalandırıcı tutumlarının ne kadar tehlikeli olabileceğine dair genç kuşakları uyarmayı görev bilmektedirler. kamp yıllarını anlatmaya, yazmaya, konferanslara katılmaya daha istekliler.

    primo levi ilk bakışta ilk grubun bir üyesi gibi görünüyor ama yine de kamptan çıktıktan sonra yaptığı en önemli işi anılarını yazmak olmuş. ve o zamandan beri de bu konuda istekli olan herkesi bilgilendirmeye çalışmış.

    kitap çok çok az yerde biraz durgunlaşmakla birlikte oldukça akıcı denilebilir. metinde de bir yerde geçtiği gibi insan doğasını tam en dipteyken incelemek için bulunduğu yer ve koşulları çok uygun. levi de olan biteni bütün nesnelliğiyle yansıtıyor.
  • canavar diye bir şey var. ama sayıları gerçekten tehlike arz etmek için oldukça az. esas tehlikeli olanlar sıradan insanlar. hiç tartışmadan itaat etmeye ve inanmaya hazır memur zihniyetli insanlar.
  • toplama kampında gördüklerinden ve yaşadıklarından çok etkilenmiş ve toplama kampından çıktıktan sonra 'bunlar da mı insan 'adlı toplama kamplarındaki yaşantıyı çok iyi bir kurguya bindirerek anlatan bir kitap yazan ve intihar eden yazar
hesabın var mı? giriş yap